Gözlerimi açtığımda bu berbat koku ahh olamaz hastanedeyim. Ne isim var benim burada yada kim getirdi ne ara? Kafamı milyon soru kurcalarken annemin sesi geliyordu dışardan ağlama sesi. Eminim bana ağlamıyordur. Yavaşca yataktan doğruldum serumu elimden çıkarıp kapıya yöneldim kapıyı açtığımda altı çift göz üzerimdeydi. Doktor,annem,babam,en büyük ablam,ortanca ablam ve beytullah en küçük kardesim . "neden kalktın" dedi annem yine iyi davranmiyor. Sorusuna karşılık 'neden burdayım' dedim. "1 hafta belki bir haftadan da uzun burada kalacaksın küçüğüm" deyince doktor nefesim daraldı yine karanlık yine huzura kapandı gözlerim. Kalamazdım burda Enesim olmadan yapamazdım. Onu göremeden geçen bir hafta olmaz öldürün daha iyi.!
Olmamalı çıkmalıyım buradan kurtar beni Enes bırakma burada.... Uyandığımda elime iğne sokan birisi vardı sanırım stajyer nerden anladınız derseniz elime o kadar iğne sokup çıkardı ki damarı bulamıyordu. "Yeter be bırak elimi boşuna gidiyorsun sağlık mesleğe git kafamdan bi damarı bulamadın" dedim. Evet bu çok kaba ama artık canım yandı. Çocuk bir kaç dakika baktı suratıma sonra sinirle çıktı odadan. Birde tavır yapıyor ya gerizekalı. Kafamda kimsenin olmaması mutluluğu ile gözlerimi kapatmıştım ki kapı iki defa çalındıktan sonra kapı açıldı. Kapıya sırtım dönük olduğu için hafifçe doğruldum içeriye giren annemiş! "İyi misin" dedi sanki çok merak ediyor ya! "Kötüyüm desem nolucak,ne yapabilecek sin?" şaşırmıştı gözleri doldu derin bir nefes aldı ve "ögrendin mi?" dedi "neyi" dedim hiç düşünmeden "geçicek kızım,sen yenersin sen güçlüsün" aralıksız konuşuyordu. 'Ne geçicek,neyi yenicem' kızım demişti evet ilk defa kızım dediğine göre kesin ciddi bir iş var ben bunları düşünürken "kansersin" dedi. "Kanser mi? Ne ne diyorsun sen ne kanseri?" tek damla yaş düştü gözümden sonrası sel oldu gitti.. "Göğüs kanseri" dedi annem o da ağlıyordu kollarını açtı ve sarıldı ittim onu kollarımın arasından yeni mi gelmişti sevda diye bir kızı olduğu aklına?! "Odadan çık! Defol burdan" sesini çıkarmadan uzaklaştı kapının yanına varınca döndü uzun uzun baktı gözünde hüzün vardı çevirdim kafamı çıktı dışarı yataktan kalktım bu bok kokulu yerden gitmeliyim aynanın karşısına geçince baktığım tek yer göğüslerimdi. Canım yandı nefesim daraldı ağzımı açıp söylenesim geldi konuşamadım... Pencereye çıktım martıların sesi acı çekiyor gibiydi yada bana öyle geliyordu hastaneye geleli 5 gün olmuştu ama ortalıkta ne enes vardı ne de Şeyma kanser oldum diyemi gelmiyorlardı? Kim ister ki zaten hasta bir sevgili,dost. Rüzgar saçlarıma vuruyordu elimi saçlarımın arasına daldırdım ellerimi geri çektiğimde bir tutam saç vardı elimde baktım baktım düşüncesiz acımalı gözlerle lanet okuyup bir küfür savurdum hayatıma gelecekteki hayallerime gelmisime geçmişime. Nefesim daraldı daha fazla duramadım pencerede. Oda ilaç kokuyor. Bu oda beni öldürecek götürün buradan beni kurtarın. Dört duvar arasında kalmak istemiyorum duvarlar üzerime geliyor Enes yok! Şeyma yok! Bıraktılar beni. Babam bile gelmiyor yanıma. Gençliğim gitti bitti hayatım. Bidaha geçtim pencerenin yanına aşağıya baktım buradan atlasam ölürmüyüm acaba? Burası ikinci kat be buradan kuş düşse ölmez. Yeniden lanetler yağdırdım. Ağladım çok yandı canım neden ben neden! Yeter ölmek istiyorum. Odada kesici bir şeyler aradım o bile yok. Neden üst üste gelir ki herşey?!
Kafamdan kovduğum stajyer kapıyı açtı yatağımda oturuyordum göz göze gelmiştik gözlerinin renkli olduğunu fark ettim. Gözleri acımalı bakıyordu gözlerini gözümden çekince elime kaydı bakışları serumu çıkarıp atmıştım az önce serum yerdeydi yere eğilip aldı taktı yerine sonra bir iğne aldı ve yanıma geldi "canımı acıtma nolur" dedim elim morarmıştı zaten halimde yoktu ne yaşamaya ne iğnelerle ayakta durmaya. Gözlerinin içine baktım derin derin ne güzel gözleri var diyede düşündüm bir ara "çokmu beğendin gözlerimi?" dedi sesiyle irkildim "y-yok sadece dalmışım. Hiç beni görmeye gelen bir erkek oldu mu?" durdu düşündü elindeki iğneyi bir kenara bıraktı bu sefer yakmamıştı canımı "yok" dedi işte o zaman yıkıldım bir daralma oldu kalbimde bedenimde "bir kız?" şeymayı soruyordum yine "yok" dedi en gaddar sesiyle. Şeyma bile gelmemiş ha! Kızım ben kimim ki zaten seni sevdiklerini felan mı sanıyorsun? O sırada bir balon yükseldi pencereye rengi mordu en sevdiğim renk. Sonra kırmızı sonra yeşil sonra mavi bir sürü rengarenk bir hevesle koştum pencerenin yanına aşağı doğru baktığimda enesle Şeyma yı görmek dileği vardı içimde. Ama istediğim olmadı aşağıda hiç tanımadığım bir adam benim penceremin bir üstüne bakıyor ve yukarıda bir kız "seni çook seviyorum beni bırakma seni bekliyorum" dedi adam kadının hıçkırıklı ağlayan sesini duydum ahh ne sandım bende. Enes ve Şeyma bıraktılar beni!! Odanın içine attım hemen kendimi yatağıma oturdum bacaklarımı kendime çektim ve ağlamaya başladım. Ağlamak güzel ağlamak huzur veriyordu çünkü.. Stajyer dayanamadı çıktı odamdan o bile çekemiyordu kahrımı!