"Yazın bu kısmından nefret ediyorum."
Yatağımın üzerine oturmuş küçücük bir çocuk gibi surat asarken kızların toplanmalarını izliyordum. Hepsi etrafta sakince dolanıyor ve yavaş yavaş bavullarını topluyorlardı. Yarın öğleden sonra yola çıkacaklardı ama her yer her yerde olduğu için bir gün önceden toparlanmaya başlamışlardı.
"Lalisa, yapma böyle. Bir sene dolmadan geri geleceğimizi biliyorsun."
Jennie de benim gibi dudaklarını büzerek bana baktığında omzumu silktim ve yüzümü iyice kucağımdaki büyük yastığa gömdüm.
"Üstelik bu sene neredeyse 2 ay fazla kaldık. Sence de birbirimizden biraz bıkmadık mı?"
Jisoo'nun esprisi diğer kızları güldürse de benim alt dudağım titremiş ve en sonunda kendimi yatağa gömülüp ağlarken bulmuştum.
Gerçekten 3 yaşındaki bir kız çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamaya başladığımda kızlar koşup yatağa çıktı ve bana kızmaya ama bir yandan da sevgi göstermeye başladılar.
"Ya- Ama Lisa-ya!!" Chaeyoung'un sesinin titremesine ve cümle bile kuramıyor olmasına başka zaman deli gibi gülebilirdim ama o an deli gibi ağlamakla meşguldüm.
Jennie aniden kalçama vurduğunda acıyla inledim ve başımı yataktan kaldırıp kaşlarımı çatarak ona baktım. Ama bu sırada Jennie beni azarlamakla meşguldü. "Bu sabah makyajım için çok uğraştım Lalisa Manoban! Bana ve makyajıma bu ihaneti yapmaya hakkın yok!"
Ağlamamak için kendini zor tuttuğunu fark ettiğimde sevimli suratı yüzünden güldüm ve kalkıp ona sarıldım. "Sen böyle bakarken ağlamamam mümkün değil, şapşal."
"Beni bile ağlatacaksınız şimdi." Jisoo bunu derken gözleri yaşarmamıştı bile ama onun hiç ağlamayan tarzda biri olduğunu düşünecek olursak bize sevgi dolu bakıyor olması bile ağladığını kabul etmemiz için yeterliydi.
"Ben kendimi daha fazla tutamayacağım." Sanki son 2 dakikadır benden daha çok ağlamamış gibi davranıp sonrasında daha fazla ağlamaya başlayan Chaeyoung, hızlıca yanımıza emekledi ve Jennie ile bana sarıldı sıkıca. Onun ardından da Jisoo bize katıldığında, bol gözyaşı ve bol sevgi içeren bir grup sarılması yapmıştık.
Hepimiz bir nebze olsun kendimize geldiğimizde Chaeyoung yandaki komodinden kendine bir peçete aldı ve gözyaşlarını temizlerken mırıldandı. "Canım peynirli tteokboki çekti."
Bu haldeyken bile yemek düşünüyor olmasına karşılık hep beraber güldüğümüzde bu konuda konuşma gereği bile duymadan hepimiz çantalarımızı almaya yönelmiştik. Çünkü şu gerçeği hepimiz iyi biliyorduk: Chaeyoung isterse Chaeyoung yer.
Birkaç dakika sonra Chaeyoung'un peynirli tteokbokisini yiyebilmesi için hepimiz aşağı indiğimizde, bizi lobide karşılayan kişi Bambam olmuştu. Elinde iki cupcake ile bize doğru gülümseyerek yaklaştığında hepimiz şaşkınlıkla ona baktık ve bir açıklama bekledik. Ah- pardon, hepimiz demişim, aslında Chaeyoung cupcakelere odaklanmış haldeydi.
"Bilin bakalım yakışıklı oppanız Bambam sizin için ne planladı?"
Bu ani gelen soruya karşılık heyecanımı gizlemek istesem bile bu pek mümkün olmamıştı. Zira Bambam'in elinin değdiği herhangi bir şeyin ne kadar eğlenceli olabileceğini, gerçekten onun sınırlarını zorlayarak zevkle öğrenmiştim. Ciddi anlamda, ne yaparsa yapsın her seferinde daha iyisini yapan bir kuzene sahiptim.
"Ne planladın bilmiyorum ama umarım içinde bu cupcakelerden bolca vardır."
Sincap yanaklarıyla cupcakelerin yarısını çoktan ağzına tıkmış olan Chaeyoung'un şirin konuşmasına karşılık Bambam güldü ve kolunu Chaeyoung'un omzuna attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever Summer ✔
HumorHayatımda ilk defa, sırf Kim Taehyung beni fark etsin diye süslendim, makyaj yaptım. Ama ne mi oldu? Kim Taehyung yanlış kişiyi fark etti. story by imyourcherry cover design by imyourcherry