Forever Summer ✔

06 - bir önceki bölümü boşverin ASIL KAOS BURADA

Nerede kalmıştık? Babamın ofisinde Chaeyoung'ın o efsanevi fikri sunduğu anda mı? Harika. Sonrasında fikir kabul edildi falan filan. Evet. Tüm hikaye bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkürler.

Demeyi inanın bana çok isterdim.

1 haftadır Taehyung'un "yüzme dersine gelememe" bahanelerini dinliyor ve 1 haftadır sinirden köpürüyordum. Hayır, bunun sebebi kesinlikle Taehyung'un derslere gelmemesi değildi. TAEHYUNG'UN BANA YÜZME DERSİ VERECEK OLMASIYDI! İSTEMİYORUM! HEM DE HİÇ!

Otelin aquaparkında cankurtaranlık yaptığım günlerden birindeydik. Yüzme bilmeyen cankurtaran mı olur, demeyin. Gördüğünüz üzere oluyor.

Tamam, doğrusunu söylemek gerekirse yaptığım şey tam olarak cankurtaranlık değil. Büyük bir aquaparkımız var ve korkutucu bir kaydırağa sahip. 7 katlı kaydırak kulemizin en üst katında bulunan bu kaydırağı korkutucu yapan şey ise, bu kaydırağa bindiğinizde dikey bir şekilde aşağı iniyor olmanız. Evet, dikey. Yanlış okumadınız, D İ K E Y.

Bu kaydırakta neler mi oluyor? Hemen anlatayım. Epeyce kilolu bir insanın bile rahatça sığabileceği bir duşakabin-benzeri kısma giriyorsunuz ve ben de tam bu kısımda devreye giriyorum. Size ölmemeniz için nasıl durmanız gerektiğini anlatıyorum ve düzeneğin –benim deyimimle– zamazingolarını ayarlayıp duşakabin-benzeri kısmın kapağını kapatıyorum. Üçe kadar saydıktan sonra da bir düğmeye basıyorum ve BOM! Altınızdaki kapak birden açılıyor ve size elveda~!

Epeyce dik bir şekilde aşağı inen bu kaydırağı hiç denedim mi? Tabii ki de hayır. Ama duyduğum yüzlerce çığlık yüzünden kaydırağı kullanmış kadar oldum, emin olun.

Bu süper eğlenceli işin tek kötü yanı ise bu kaydırağa binebilmek için gereken boy sınırına ulaşamayan küçük çocuklar. Tanrım... Bu yeni nesil çocuklar benim bilmediğim küfürleri biliyorlar.

Peki şu an ne mi yapıyorum? Hemen özet geçeyim: Muhteşem harika güneşli bir gün, muhteşem harika bunalmış bir ben ve yine boy sınırının yakınına bile yaklaşamayan küçücük ufacık küfürbaz bir çocuk... Bu hayat bana hiç adil davranmıyor.

"Bak tatlım, arkanda bekleyen daha BİNLERCE insan var. Lütfen aşağı iner misin? Bu kaydırağı kullanmana imkan yok."

"SENİ KÜÇÜK TATLI UNICORN! SENİ ANNEME SÖYLEYECEĞİM!" Evet, tatlı unicorn dedi. Bu cümle kesinlikle, aksi mümkün olmamakla birlikte, %100 doğru. Sansür falan değil bu.

Sinirli bir nefesi, sakinleşebilmek adına ciğerlerimden dışarı attıktan sonra huzur dolu (!) bir şekilde ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım ve "Bak tatlım," dedim yeniden. Çocuğun boyuna kadar inebilmek için epeyce uğraştıktan sonra da sessizce tısladım. "Eğer unicorn b*kunda boğulmak istemiyorsan, defol."

Yüzümdeki şeytani gülümseme ile çocuğun gidişini izledikten sonra sıradaki kişiyi kaydırağa bindirdim ve gereken işlemleri yapıp eğlenceli bir çığlık sesini dinledim. İşte bu, birkaç saatliğine en sevdiğim kaos. Çünkü bir süre sonra sıkıyor.

"Kanka bayılacaksın bu kaydırağa! Efsane ya!"

Sevgili ikizim Jeongguk'un sesi kaydırak sırasının sonundaki merdivenlerden yankılandığında sinirle o tarafa doğru baktım. Jeongguk birkaç arkadaşıyla orangutan sesleri çıkarak gülüyordu ve bu arkadaşlarının arasında Taehyung da vardı. Şaşırdık mı? Tabii ki de hayır.

Sıradaki kişiyi kaydırağa bindirdikten ve gerekli talimatları verdikten sonra kapıyı kapattım ve kaydıraktaki çocuk kabinin içinde tir tir titrerken acımasızca Jeongguk ve arkadaşlarına bakıp sinirle düğmeye bastım.