Forever Summer ✔

03 - güzellik yarışması

"İSTEMİYORUM!"

Kafamı yastığa gömdüğümden sesim boğuk çıkıyordu ama kızların beni anladığından emindim. ÇÜNKÜ YAKLAŞIK 3 SAATTİR AYNI CÜMLEYİ TEKRARLIYORDUM.

Babam beni arayıp da cumartesi gününün akşam etkinliği olarak güzellik yarışması yapacağımızı söylediğinde gerçekten eğlenceli olacağını düşünmüştüm. Ama bu yarışmaya ceza olarak benim de dahil olduğumu söylediğinde... Tanrım, işte o zaman aklımı yitirdim. O sahneye çıktığımda Taehyung'un beni görme olasılığı vardı ve varlığımı fark edebilirdi ama O KADAR GÜZEL KIZIN ARASINDA VARLIĞIMI ANCAK ÇİRKİNLİĞİM İLE FARK EDERDİ!

Cuma günü akşamındaydık ve yarışmaya 24 saatten az kalmıştı. Ama ben böyle ağlamaya devam edersem sahneye çıktığım an diskalifiye edilecektim ÇÜNKÜ GÖZLERİM BİR PANDAYA BENZEMEK ÜZEREYDİ.

"Lalisa, yeter artık. Dünyanın sonu de-"

"EVET, BU DÜNYANIN SONU! SAHNEYE ÇIKTIĞIM AN DÜNYA ORTADAN İKİYE YARILACAK!" Bağırışım ile Jisoo'yu susturduğumda, Jisoo derin bir nefesi ciğerlerine doldurdu ve "AYH!" diye bağırarak tuttuğu nefesi dışarı fırlattı. "BAYDIN LALISA, BAYDIN!"

"İstemiyoruuum, anneciğiiim." Kendi kendime ağlamaya, mızmızlanmaya ve tepinmeye devam ederken dünya yıkılsa umrunda olmayacak Jennie, ona çok basit gelen bu olayı umursamadığını belli edercesine "Bu gece disko saat kaça kadar açık?" diye sordu. Üstelik, bu soruyu sorduğu sırada tırnaklarını törpülüyordu.

"Jennie, iki dakikalığına şu kızı susturmayı dener misin? Saçımı başımı yolacağım şimdi." Jisoo sinirle benim tepindiğim yatağın köşesinden kalktı ve kendini biraz ilerideki tekli koltuğa attı. Gerçekten de sinirden delirmek üzere gibiydi.

"Üf, yarın o sahneye çıktığında susmak zorunda kalacak zaten. Biz diskoya falan gidersek belki gece bu mızmızı dinlemek zorunda kalmayız diye düşünmüştüm."

"Ne kadar destekleyici arkadaşlarsınız ya, cidden hayran kaldım." Yüzümü buruşturarak Jennie'ye baktığımda omuz silkmişti. "Chaeyoung yarışma için adımızı yazdırmaya gitti ya, senin için daha fazla ne yapabiliriz? Bay Jeon bizi de dinlemeyecektir."

Haklı olduğunu biliyordum AMA YİNE DE YETERLİ BİR DESTEK DEĞİLDİ BU. BENİ BU İŞİN İÇİNDEN KURTARMALARI GEREKİYORDU.

"Ben geldiim!" Chaeyoung yüzündeki neşeli gülümseme ile odamıza girdiğinde, odadaki kasvetli hava yüzünden yüzü aniden düşmüştü. "Vay canına, hava birden soğudu sanki."

Isınmak için kollarını sıvazlayarak televizyon karşısında geçen Chaeyoung'a alt dudağımı büzerek bakmıştım. "Chaeng, kaç tane güzel kız katılmış? Kaçıncı olacağım."

"Birinci olacaksın bebeğim, endişelenme." Chaeyoung televizyonun kumandasını eline aldığında ben yine mızmızlanmaya başlamış ve kendimi yatağa atmıştım tekrardan. "YANİ YARIŞMAYA KATILAN TEK KİŞİ BENİM!"

"Lalisa, beni bile baydın ama! Jisoo'nun haline bak, kız resmen komaya girdi." Jennie elindeki törpünün ucuyla tekli koltuğu gösterince o yöne baktım ve kollarını iki yandan sarkıtmış, ağzı açık bir şekilde koltuğa yayılan Jisoo'yu gördüm. Sahiden bayılmış mıydı o?

"LALISA! ŞUNA BAK!" Chaeng televizyonun sesini açarken benimle birlikte Jennie ve Jisoo da ilgilerini televizyona çevirmişti. Ekrandaki kişiler ilk bakışta sadece tanıdık gelmişti ve bir an için isimlerini çıkaramaz gibi olmuştum. Ama depresyonum birkaç saniyeliğine kendini geriye çektiğinde şaşkınlıkla nefesimi tuttum. Çünkü ekrandakiler Taehyung ve annesi Hyuna'ydı.