Bölüm 9 "Anne"

11.5K 407 82
                                    

Uzun bir süre sarıldıktan sonra Dilara'nın karşısındaki sandalyeye oturmak için sandalyeyi kendime doğru çektim.Ama Dilara buna izin vermedi ve beni çekerek kendi sandalyesinin yanındaki sandalyeye oturttu.Elini de elimden çekmedi.Hatta diğer eliyle de benim diğer elimi sıkıca tuttu.

"Zeynep,ben babanın seni evden kovduğunu öğrenince hemen seni aradım,defalarca aradım ama açmadın."

Evet,çünkü telefonum evde kalmış-
Hayır,Bir saniye!

O günü hatırladım.

Telefonum bizim evde değil Hakan'ın evinde kalmıştı.Hatta ben bunu eve gidince farketmiştim.Ama o kadar kötüydüm ki.Telefon umurumda bile olmamıştı.

"Sen telefonlarımı açmayınca bende sizin eve gittim.Annen perişan bir halde kapıyı açtı.İçeri girince annene sarılarak olanların doğru olup olmadığını sordum."

Sessizce Dilara'yı dinliyordum.Ama annemin perişan halde olduğunu söylediği yerde gözlerim dolmuştu.

"Annen ağlayarak doğru olduğunu söyledi.İçeri girdiğimde babanı gördüm.Koltukta kafasını iki elinin arasına almış,düşünceli bir halde oturuyordu.Ben içeri girince kafasını kaldırarak bana kısa bir süre baktı.Sonra "hoşgeldin kızım"diyerek kafasını tekrar önüne eğdi.Biz annenle koltuğa otururken baban evden gitti.Annen sana çok öfkeli olduğunu,hatta tokat attığını söyledi."

Elim istemsizce yanağıma gitti.

"Annen, Zeynep "bize bunu nasıl yapar ?"dedi durdu."

Ben üzüntüyle kafamı başka yöne çevirirken Dilara ona bakmam için adımı seslendi.Bende kafamı tekrar ona çevirdim.

"Ben seni yargılamam.Çünkü ben senin dostunum.Neden yaptın diye asla sormam,yanında olurum.Ama sen iki haftadır beni hiç aramadın.Aramalarıma da dönmedin.Ben zannediyordum ki sen Hakan'ın evindesin.Hatta annenler de öyle zannediyorlardı."

Hakan'ın evinde olduğumu mu sanıyorlardı?

Doğru ya,bebeğimin babası o ya şu an orda olmam gerekirdi değil mi?Ama ben Barlas'ın evindeydim.

"Ben Hakan'ın evinde olmadığını 1 hafta önce öğrendim."

"Nasıl öğrendin?"diye sordum merakla.

"Telefonlarımı açmadığın için sana kızgın olsamda seni görmek istedim.1 Haftadır senden haber alamamak beni çıldırtmıştı.Bu yüzden Pazartesi günü sabah erkenden senin üniversitene gittim.Ama beni okulun içine almadılar.Ben de güvenliklerin orda seni bekledim.Sen gelmedin ama Hakan geldi.Hakan tam kartı basıp geçicekken onu durdurdum. "Zeynep nerede?"diye sordum sesimi yükselterek.

Dilara'ya dikkat kesildim.Hakan'ın bana yaptığı için pişman olup olmadığını merak ediyordum.

"Hakan şaşırarak kaşlarını çattı.Ve "sen kimsin?Zeynep'in arkadaşı mısın?"diye sordu."

Dilara'ya Hakan'ın resmini göstermiştim.O Hakan'ı tanıyordu.Ama Hakan Dilara'nın sadece adını biliyordu.

"Ben de "evet Dilara" dedim.O da gülerek "heee şu meşhur Dilara."dedi."

Dilara benim tek ve en yakın arkadaşım olduğu için çok bahsetmiştim Hakan'a.

"Ona  "sana Zeynep nerede dedim!"diye bağırdım.Ben bağırınca güvenlikler bize doğru baktı.Hakan da bana dönerek "bağırma kızım.Arkadaşın Zeynep nerede bilmiyorum.Artık umurumda da değil.Ben Zeynep diye birisini tanımıyorum artık."Dedi pişkin pişkin. Donup kaldım.O pislik de kartını okutarak okula girdi."

Dilara'ya üzülerek bakarken içimden tek bir şey söylemek geliyordu.Sana yazıklar olsun Hakan!

"Arkasından öylece bakakaldım onun.Zeynep onunla değilse nerde dedim kendi kendime.Karnında çocukla nereye gitmişsindir diye düşündüm durdum.Sonra ordan çıkıp hemen sizin eve gittim.Baban da evdeydi.Nefes nefese olanları söyledim.Annen ağlamaya başladı yine,baban bir an endişelenir gibi olsada  o sert duruşundan ödün vermedi."

KAHRAMANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin