JUNGKOOK'TAN
Saçlarını kalemle topuz yapmış, resmini dikkatle çizen kızı izliyordum, yüzümdeki hafif gülümsemeyle. Bakışları bana döndüğünde pozisyonumu bozmadım.
- Niye öyle bakıyorsun?
Sırıttım.
- Nasıl bakıyormuşum?
- Fazla dikkatli.
Gülümseyerek başımı masaya eğip, ardından tekrar ona baktım.
- Sadece kalbime kazımakla yetmedi, beynime de kazımak istiyorum seni.
Gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı. Diyecek bir şey bulmak ister gibiydi ifadesi.
- Daha ne kadar devam edecek bu?
Alt dudağını dişleri arasına aldığında tebessüm ettim.
- Birbirimizden daha ne kadar ayrı kalacağız Eun?
Titrek bir nefes verdi. Ayağa kalkıp yanına gittim. Kolunu nazikçe tutup, kaldırdım. Yüzünü ellerim arasına aldım.
- Geçen zaman içinde duygularım daha da yoğunlaştı. Özlediğim için daha çok bağlandım sana. Gülüşünü özledim. Işıl ışıl bakan gözlerini. Sesini. Bana sürekli 'Jeon' diyişini. Seni. En çokta bizi özledim.
Gülümsedim.
- Pes attığımızda bana yenildiğin zamanki somurtmanı, kazandığındaki gülüşünü ve tüm saflığıyla bakan gözlerini özledim. Gözünden her düşen yaş beni öldürüyor. Dayanamıyorum.
Yutkundum.
- Beni sevmediğini düşününce.
Elini alıp, hızlı atan kalbimin üzerine koydum.
- Burası acıyor. Çok acıyor.
Derin bir nefes aldı.
- Senin de acıttım. Çok acıttım değil mi?
Dolan gözlerime baktı.
- Alışmıştım.
- Hayır, kendini kandırıyordun.
- Kandırmıyordum.
- Üzülmemem için yalan söyleme. Canını yaktım.
- Artık bir önemi yok.
Kollarımı sıkıca bedenine sarıp, başımı boynuna gömdüm.
- Var. Önemi var. Yalan söyleme bana.
Kollarını bana sardığında gözümden düşen yaş, boynunda yer edindi.
Onu üzmüştüm. Çok üzmüştüm...
- Özür dilerim. Özür dilerim.
- Tamam Jeon. Özür dileme.
Bir süre öyle durduk. Kendime geldiğimde geri çekilip, mesafemizi açmadan ellerimi yüzüne yerleştirdim.
- Seni üzdüğüm için özür dilerim.
- Tamam dedim Jungkook.
Bir şey demek üzereydim ki, masanın üzerindeki telefon çalmaya başladı. Eun telefonu eline alıp, aramayı cevapladı.
- Efendim baby mochi?
Gözlerimi silip saçlarımı geriye attım.
- Tamam, geliyoruz. Görüşürüz.
Telefonu kapatıp, eşyalarını toplamaya başladı.
- Nereye?
Bana bakıp, tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Hope JJK
FanfictionBütün umudumu kaybetmiştim. Çünkü benim umudum, sendin... **************** - Her hikaye mutlu sonla mı biter? - Hayır. Ama bizim hikayemiz mutlu sonla bitecek. - Emin misin? Gözlerini, gözlerimle birleştirdi. - Seni sevdiğim kadar eminim.