Kutudan çıkardığım özel eşyalarımı yeni odama yerleştirip kitaplarımı kitaplığıma yerleştirmek için her zaman belirlediğim sıraya ve boyuta göre düzenleyip yerleştirdim. O sırada çalan telefonumu aldığımda Babam yazısına gözlerimi devirdim.
Israrla çalan telefonu sessize alıp Aysel sultana yardım etmek için onun odasına doğru ilerledim."Ayselim naptın yardıma ihtiyacın var mı?"
Yıllar geçse de güzelliğinden bir şey kaybetmeyen babaannem bugüne kadar beni en güzel şekilde büyüten mükemmel kadın. Ona olan sevgim sonsuzdu bir gün ona bir şey olursa beni kim toparlayacak diye düşünürdüm. Sonra dua ederdim benden daha uzun yaşasın diye.
Kendim dışında her şeyden bahsetmiştim sanırım sıra bendeydi.
Ben Lena babaannesiyle yaşayan on altı yaşında bir kızdım. Babam karısı ile kendimi bildim bileli yurt dışında yaşıyordu beni sevdiğini biliyorum bende onu çok seviyorum ama ona biraz öfkeliydim biraz hasrettim.
Çok sık gelmiyordu Türkiye'ye nedenini sorduğumda beni korumak için olduğunu söylüyordu çok bir şey anlatmıyordu. Neden koruduğunu anlamıyordum kendisi de söylemiyordu zaten.
İki senede bir ev değiştirirdik ve iki ayda bir okul değiştirirdim.
Bunu da bir çok kez sormuştum ama cevap yoktu yani.Artık o kadar çok okul değiştirmiştim ki bir süre sonra kimseyle görüşmemeye başlamıştım arkadaşlarım yoktu okula gidip derslere sınavlara girmek dışında kimseyle konuşmazdım mecbur olmadıkça.
Kendi halimdeydim tek başıma
Kitapları severdim çok severdim benim dostlarım kitaplarımdı.
Hep benimle geliyorlardı geride kalmıyor beni yalnız bırakmıyorlardı.
Bir ara kitaplardan başka güzel şeyler olduğunu da söylemişti babaannem. Onun ısrarıyla resim yapmaya başlamıştım ama olmamıştı ben bu kadar gri olmuşken ne anlardım diğer renklerden.
Kitaplarımın yanına bir dost daha eklemiştim. Şarkıları ikisi beraber iyi anlaşıyorlardı mutluydular. Bende aramı düzelttim ve muhteşem bir üçlü olduk.Odama yani yeni odama geçtiğimde yatağın üzerine attım kendimi yarını düşündüm yine kim bilir nasıl saçma insanlar görecektim. Oflayarak yatakta yan döndüğümde ne kadar yorulduğumu anladım.
~~~
Sabah her zaman yaptığım ritüeli yaparak uyanmıştım dünyanın düzenine sövmek gibi sabahın köründe bizi güzel uykumuzdan uyandıran sisteme özellikle de.
Üzerime okul formasını geçirdiğimde karışan saçlarımı tarayıp salık bırakmıştım telefonumu ve kulaklığımı da çantama sıkıştırıp evden çıkmıştım.Otobüs okulun aşağısındaki durakta durduğunda kendimi zorlukla dışarı atmıştım
Okula doğru yürüdüğümde cebimde titreyen telefonu alıp açmıştım kim olduğuna bakmama gerek yoktu babam olduğunu biliyordum çünkü ondan başka kimse yoktu beni arayacak Ayselim de vardı ama o şimdi uyuyordur.
Nefesimi sıkıntıyla dışarıya verdiğimde babamın telaşlı sesine milyon kez yaptığım gibi gözlerimi devirdim."Lena neden telefonuna bakmıyorsun?"
"Baba biliyorsun bence nedenini"
"Lena böyle yaparak bir yere varamazsın"
"Zaten bir yere varamadığım için böyle davranıyorum"
"Lena beni üzüyorsun ama"
"Baba üşenip saymayı bıraktığım kaçıncı okul bilmiyorum ama çok sıkıldım"
"Lena her defasında yaptığım konuşmayı yaptırma lütfen"
"Evet benimde milyon kez dinlediğim konuşma 'Her şey senin iyiliğin için Lena bebeğim'
Tamam baba okula geldim daha sonra görüşürüz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN RENGİ
Ficção AdolescenteGeçmişin Renginden gelmiştik hiç bilmediğimiz zamanının geçmişinden.Bir tek rengimiz belliydi. Lena Kurt Lena Kurt Ben yalnızlığın rengi gibi gri, Ne tam siyah nede tam beyaz. Bir süre gri olan rengim O güne kadar gri kalmıştı. Benim hayatım Göktuğ'...