Üçüncü buluşmaları tamamen planlıydı ve Yuta ve Winwin'in aracılığıyla gerçekleşmişti. Daha doğrusu üzerinde Jaehyun baskısı olan Winwin tarafından ayarlanmıştı. Sonuç olarak ikisi çift olmak üzere dört kişi Jaehyun'un evinde bir barbekü partisi verme kararı almışlardı.
Aslında Taeyong dışarıda bir parkta piknik yapma önerisi sunmuştu ama halkın dikkatini çekmemek için Jaehyun evinin bahçesinde barbekü partisi verebileceklerini söylemişti. Henüz amacına ulaşmadan halkın tepkisini üzerine çekmek istemiyordu. ayrıca Taeyong'un fikrini de avam bulmuştu. Evinin konforunda rahat bir şekilde barbekü yapmak varken böcekli çimlerde piknik yapmayı ancak bir sonradan görme tercih edebilirdi.
Sonuç olarak bir kakaotalk grubu kurmuşlar ve buluşma planını hazırlamışlardı. Bu sayede Jaehyun Taeyong'un numarasını da ele geçirmeyi başarmıştı.
İhtiyaçları olmamasına rağmen kilolarca et ve şişelerce şarabı buzluklar içerisinde bahçesindeki masaya dizdirmişti Jaehyun. Aşçıların ve hizmetçilerin hepsini evine göndermişti. Etleri kendisi pişirmek ne kadar zor olabilirdi ki? Tek yapması gereken hepsini ızgaranın üstüne koymaktı. İçkiyi de güzel tasarımcıya kendisi ikram edeceğinden içeceği alkol miktarını kontrol edebilirdi.
Bahçedeki geniş masanın mavi ve mor çiçeklerle yapılmış süslemesini de son kez düzelttikten sonra bahçe kapısının açıldığını fark etmişti. Evin kapısını rahatça girebilmeleri için açık bırakmıştı, nasıl olsa evin yapıldığı alana sadece kendisi ve birkaç çalışanının bildiği bir şifreyle giriliyordu.
Son kez saçlarını düzeltti ve misafirlerini karşılamak için arkasını döndü. Beklediği üçlü kapının ağzında etrafa bakınıyordu. Winwin normalde işlevsiz olan evin bahçesinin bir anda güzelleşmesine şaşırmıştı, Jaehyun'un bu kadarını da düşünebileceğini düşünmemişti. Bahçenin her yanı çiçeklerle ve küçük ışıklarla kaplanmıştı ve masallardaki peri köylerini anımsatıyordu. Barbeküde yanmaya başlayan kömürlerin çıkardığı kokuyla birlikte atmosfer sıcacıktı.
Taeyong ve Yuta da şaşkınlıkla etrafa bakınıyordu, basit bir barbekü partisine geldiklerini düşünürken Jaehyun'un onlar için bu kadar özenmiş olması onları biraz etkilemişti. Taeyong'u daha fazla etkilediği söylenebilirdi, nedense Jaehyun'un ilgisini sürekli üzerinde hissediyordu ve bu ona gurur verse bile birazcık da garibine gidiyordu. Daha önce bir kere bile karşılaşmadığı rakip şirketlerden birinin CEO'sunun kendisiyle ilgilenmesi ona şüphe vermiyor değildi ama Jaehyun'a doğru çekilmekten kendini alamıyordu.
Winwin bahçe kapısından çime indi ve arkadaşına yönelerek ona kısa bir sarılma verdi, kulağına hızla fısıldamayı unutmamıştı.
"Aptal planlarınla sakın bugünü mahvetmeye çalışma. Bugünün Yuta ve benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun."
Jaehyun cevap olarak sadece sırıtmakla yetinmişti. Hala bahçe kapısında bekleyen ikiliye yüzünde kocaman bir gülümsemeye yöneldi. Onlar da kendisi gibi oldukça rahat giyinmişlerdi. Yuta cidden umurunda değildi ama Taeyong her zamanki gibi muhteşem görünüyordu. Kumaşından çok yırtığı olan açık renk bir kot ve üstüne de bebek mavisi bir sweatshirt giymişti. Seçtiği renklere rağmen onu inanılmaz seksi gösteren ve Jaehyun'u daha da deli eden bir parça daha vardı üzerinde, pantolonunun altına giydiği o fileli çorap... belki de kotun yırtıklarının aşırılığını kapatmak için giyilmiş olan o çorap Jaehyun'un bütün kontrolünü tek seferde yok etmişti.
Modacı olduğunu biliyorum ama siktiğimin kotunu daha seksi göstermeyi nasıl başarabilir... ava giderken avlanıyorsun Jung Jaehyun, kendine gel.
Jaehyun'un uzun uzun kendini süzdüğünü fark eden Taeyong hafifçe kızarmasına rağmen yüzüne o göz alıcı gülümsemesini yerleştirmiş ve Jaehyun'u selamlamak için elini uzatmıştı. Tabii ki de Jaehyun böyle bir fırsatı kaçırmayacaktı. Taeyong'u uzattığı elinden yakaladı ve kendine çekerek hafifçe sarıldı, Taeyong'un başını omzuna yerleştirdiğini hissettiğinde zafer içinde sırıtmasına engel olmamıştı oysaki onları izleyen iki kişi daha vardı, Yuta'nın kaşları Jaehyun'un sırıtışıyla anından çatılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOSS | jaeyong.
FanfictionTaeyong hayatını ve ruhunu tasarımlarına döken bir CEO'ydu. Soğuk bir kış gününde ruhunun bir şöminede cayır cayır yanabileceğini düşünmemişti. jaeyong fic.