Madde 7

11.3K 800 115
                                    

Merhabalar! Uzun bir sınav arasından sonra yine karşınızdayım. Maalesef ufak bir rahatsızlık geçirdiğim için bölüm üstüne çok düşünemedim ve fazla olaylı bir bölüm olmadı. Ama gelecek bölüm bunu telafi etmeye çalışacağım. Dilekleriniz geliyor, hepsini bir anda harcamayayım diye azar azar kullanıyorum. J Hepinize teşekkür ederim, iyi okumalar! (Bölüm ithafı Metsujin'e. Doğum günün kutlu olsun!!)

Sevgili Kurt Cobain,

Şu an kulaklarımı ve boşluğumu senin şarkın dolduruyor.

Açıkçası her zaman sana imrenmişimdir.

Yeteneklisin, havalısın. Ah pardon, yetenekliydin ve havalıydın.

Aslında biz benziyoruz. Tek fark senin dünyaca bir yıldız olman ve şarkılarının boş kalpleri doldurabilmesi.

Doğru, bir de ölümü sen tercih etmiştin.

Olsun, kimsenin beni bundan 50 yıl sonra anmayacak olması veya dünyaya bir şey katmamış olmam pek de bir fark yaratmaz, değil mi? Sonuçta ikimiz ölüyüz, ben de ölümsüyüm yani sizden sayıyorum kendimi.

Neyse.

Hayatın adaletini anlamıyorum.

En zeki değilim.

En yetenekli değilim.

En güzel hiç değilim.

Ama şansa bak ki piyango bana vurdu.

Bilmiyorum, belki de en gözden çıkarılabilir parça olduğum için.

Kısacası ölümle de olmuyor ölümsüz de. Herkes gibi cennete gitmek istiyor ama ölmek istemiyorum.

Ne ironi ama!

Başını şişirdiğimi biliyorum ama sadece merak ediyorum.

Çok acıtıyor mu?’’

‘’Sefil.’’ diye mırıldandım deri defteri kenara bırakırken. ‘’Eh herhalde bunu melek postasıyla gönderirim.’’

Şarkıyı durdurup kulaklığımı çıkardım ve usulca ayağa kalkıp pencereye yöneldim.

Güneş ufukta daha yeni yeni kendini göstermeye başlamıştı. Evlerin ışıkları birer yara gibi karanlığı deşiyordu.

Şehrin parıldayan ışıklarına bakarak derin bir nefes aldım. Hiç uykuya tutunamamış, tüm geceyi ayakta geçirmiştim. Ve sonunda güneş doğmaktaydı. Her gün zifiri karanlığın ardından güneş doğuyordu.

Ve ben bir gün bu gün doğumuna şahit olmayacaktım.

Bir gün daha güneşin karanlığı yırtmasıyla başlayacaktı.

Şehir aynı şehir olacak.

İnsanlar aynı aptal insanlar olacaktı.

Tek fark ben olmayacaktım ki bu da nefes almaya devam eden şehir için fazla bir kayıp değildi.

Ben bir cümleydim. Sonuna noktası konmuş, kelimeleri boşlukta kalmış bir cümle… Ve bunun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Güneş daha fazla alana yayılırken bakışlarımı kaçırdım. Bugün kalıcı bir iz bırakmak istiyordum. Güneşlerimin sayılı olduğunu kazımak istiyordum.

Ölmeden Önce 100 dilekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin