.28

4K 455 323
                                    

felixlee: hey! nasılsın?

arcane: harika! sen?

felixlee: iyiyim. sen neden harikasın?

arcane: yağmur....... çok güzel........

felixlee: yağmuru seviyor musun yani?? bEN NEFRET EDİYORUM!

felixlee: YAĞMUR YÜZÜNDEN BEDEN DERSİ İÇİN BAHÇEYE ÇIKAMADIK

felixlee: YERLER HEP ÇAMURLUYDU VE EVE DÖNERKEN BEMBEYAZ AYAKKABILARIM MAHVOLDU

arcane: sonbaharda beyaz ayakkabı giymek biraz senin suçun sanki :d

felixlee: uff hayır değil

felixlee: sen neden seviyorsun ki yağmuru

arcane: yağmur yağınca bütün dünya temizleniyor gibi geliyor

arcane: bütün yalanlar, yapılan yanlışlar, yağmur sularıyla akıp gidiyor

arcane: öyle hissediyorum

arcane: ayrıca petrichor da hoşuma gidiyor

felixlee: petr- ne?

arcane: yağmur sonra etrafa yayılan o toprak kokusunun adı, petrichor

felixlee: o kadar çok kelime biliyorsun ki bazen korkutucu oluyor :00

felixlee: mesela herhangi bir konu açsam, yine bir kelime bulursun gibi geliyor

arcane: deneyelim mi? ;))

felixlee: OLUR

felixlee: ehm... basit olacak ama müzik

arcane: lisztomania, sürekli müzik dinleme isteği

felixlee: bu hastalık falan gibi bir şey mi

arcane: evet, ayrıca bu isimde bir rock opera var

felixlee: etkileyici...

arcane: başka bir tane deneyelim mi? :)

felixlee: ...sapıkça bir şeyler de biliyor musun?

arcane: tabii ki ;) apodyopsis

arcane: birini bakışlarınla soymak, çıplak hayal etmek demek

arcane: hey

arcane: nereye gittin?

----

Felix aniden gelen mesaj yüzünden kızardı. Neden kızarıyordu ki? Alt tarafı saçma bir kelimeydi. Telefonunu hızla kilitleyip kenara koydu ve Arcane'in hediye ettiği aynayı eline alıp kendine baktı. Arcane onu... bakışlarıyla soymaya çalışmış mıydı acaba? Bunu neden merak ediyordu ki?! Bacaklarını yatağa vurarak tepinmeye başladı. Arcane'i düşünmemeliydi! Hyunjin ile birlikteydi ve yaklaşık on gün önce havalar hâlâ sıcakken pikniğe gitmiş ve mükemmel zaman geçirmişlerdi. Bunu aklından nasıl çıkarmış, Arcane'i nasıl düşünmüştü!  Sakinleşmeliydi. Kafasını toplaması gerekiyordu.

Yataktan kalkıp kapuşonlusunu üzerine geçirdi, aynayı cebine attı. Telefonunu ise diğer cebine. Siyah, mevsimlik ayakkabılarını giyerek evden çıktı. Hala azar azar çiselemeye devam ediyordu. Derin bir nefes aldı. Petrichor... Gülümsedi. Yağmur, o kadar da kötü sayılmazdı.

"Lanet... yine onu düşündüm işte..."

---

manyak gibi yagmur yagiyor ben de dün gece yazdigim bölümü atayim bari dedim selam

Arcane //Hyun-LixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin