felixlee: HEY ARCANE! (02.30)
felixlee: Uyanık olduğunu biliyorum! Cevap ver!!!
felixlee: Çok sıkıldım....
Felix somurtarak ekrana baktı. Arcane ne işle meşguldü de onu görmezden geliyordu acaba? Ders mi çalışıyordu? Olabilir. Sınav haftası yaklaşıyordu sonuçta. Güldü, kesin oyun oynuyordu!
Sorusunun cevabını kesin olarak bilmesi imkansız olduğuna göre başka bir şekilde vakit geçirmeliydi. Arcane ile olan sohbetini okumaya karar verdi, gidebildiği en eski tarihten başlayarak.
Hyunjin'le konuştuğu gün... Ne büyüleyici bir gündü. Okudukça yaptığı dil bilgisi yanlışlarının da azaldığını fark etti. Arcane sayesinde kendini o kadar çok geliştirmişti ki buraya geldiğinden beri... Gülümsedi. O sırada bir mesajla karşılaştı.
Arcane: Zeki olabilirim ama dersler konusunda değil...
Birkaç gün önce Hyunjin'le konuşurken bu tarz bir cümle duyduğuna emindi Felix. O an hatırlayamamıştı, ancak şimdi emindi.
Hyunjin: Zeki olabilirim ama dersler konusunda değil...
Felix saatin gece 3 olmasını umursamadan en yakın arkadaşı Chenle'yi aradı. Yarın tatilken Chenle'nin uyuduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tabii ki uyanıktı ve tabii ki telefonu anında açmıştı.
"Hey-"
"Arcane'nin kim olduğunu biliyorum Chenle..."
Chenle elindeki oyun konsolunu bıraktı ve ciddi bir ifade takındı. Felix'in sesi hiç de mutlu gelmiyordu.
"Eyvah... Changbin mi çıktı..."
Felix elinde olmadan hafifçe güldü. Evet, Changbin çıksaydı çok daha kötü olurdu.
"Hayır. Sanırım o- Sanırım Hyunjin. Aşık olduğum iki çocuğun aynı kişi çıkması harika! Ama Hyunjin'in bunca zamandır bana yalan söylüyor olması kötü. Ne yapacağımı bilmiyorum. Karşısına çıkıp onunla yüzleşmeli miyim, yoksa onun söylemesini mi beklemeliyim?"
Chenle cevap vermedi. Bir süre ses çıkarmadan düşündü. Chenle'nin sessizce, ciddi bir şekilde düşündüğünü yalnızca sınav sırasında görebilirsiniz. O da sınavda ses yapması yasak olduğundan...
"Bilemiyorum dostum... Buna kendin karar vermen çok daha iyi olur." dedi sonunda Chenle.
Felix ona hak verdi ve sonra telefonu kapatıp tavanına bakarak düşünmeye başladı. Hyunjin ve Arcane'nin aynı kişi olduğunu nasıl fark edememişti... Arcane'nin mesajlarına devam ederken orada şakalaştığı bir mesaj görmüştü. Felix, Hyunjin'le çıkmaya başlamasından bahsederken o "Belki de yanlışlıkla olmuştur" demişti. Gerçekten öyle miydi? Öyleyse... Arcane -yani Hyunjin- aslında ondan hoşlanmıyor muydu? Uykunun onu bu düşüncelerden kurtarması uzun sürmedi.
---
Arcane: Hey! (04.57)
Arcane: Oh... sanırım çoktan uyudun.
Arcane: Telefonumu daha önce kontrol etmeliydim. Özür dilerim.
Arcane: Aptallıkların en aptalı anlamına gelen bir kelime söyleyeyim o zaman sana
Arcane: Morosis
Arcane: Güzel rüyalar görüyorsundur umarım. İyi geceler. <3
••••••••
söyleyeceklerim var ey ahali!
öncelikle, 35 bölümde bitecek ficimiz *alkış alkış*
sonra, bir mx bir de skz olmak üzere kısa hikaye kitapları yazmak istiyorum. hikayeler şarkılardan kurgulanacak. aklımda birkaç şarkı var ama sizden de öneri bekliyorum şuraya->>
bu fic bittikten sonra bir özel bölüm hazırlayıp Arcane Kelimelerini tek tek yazacağım. kıyak olsun diye ;)))
ayrıca chenle ile felix birlikte ingilizce konusuyor çünkü ikisi de yabancı öğrenci. ve chenle felix'in aksaniyla dalga geciyor çünkü cok hoşuna gidiyor.
bu kadardı iyi günler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arcane //Hyun-Lix
Cerita Pendekfelixlee: Hey Unknown! Unknown: Bana Arcane de. "Hwang Hyunjin + Lee Felix" *Arcane: sır, gizem, sadece birkaç kişi tarafından bilinen*