Felix kantindeki masalardan birinde oturmuş arkadaşıyla sohbet ediyordu. Hyunjin ise beden dersinin ardından dibini bulduğu su şişesini çöpe atıp yeni bir tane almaya gelmişti. O bütün ihtişamıyla yürürken Hyunjin'e bakmayan tek kişi sevgilisi Felix'ti. Son mesajlaşmalarının üzerinden üç gün geçmişti. O zamandan beri onunla konuşmuyordu. Felix önündeki çubuk krakerleri ağzına doldurdu siniri bastırmak için. Ya da üzüntüsünü. Karmaşık duygular içindeydi işte, o da emin değildi.
"Ondan harbiden nefret ediyorsun artık, hm?"
Felix kulağının dibinde duyduğu sesle korkmuştu, boğazına kaçan krakerler yüzünden neredeyse boğuluyordu. Yanına dönüp sesin sahibine baktı, ki kim olduğunu anlamak için yüzüne bakmaya ihtiyacı yoktu. Changbin'di bu. Hyunjin'i ihtişamlı girişi yüzünden dikkat çekmemiş olmalıydı.
"Onun kadar yakışıklı olmadığım için şanslıyım. Çünkü ben Felix, yalan söylemem. Aklımdan geçse bile."
"Ne diyorsun Changbin hyung?" Kaşlarını çatıp tuhaf tuhaf baktı. Saçma sapan konuşuyordu yine.
"Az önce aranızda ne konuşuyordunuz öyle?" Sanki kırk yıllık dostlarıymış gibi yanlarındaki sandalyeyi çekip oturdu Changbin. Eh, Chenle ona gıcık oluyordu. Ama Hyunjin gibi mükemmel birine güvenmişti de ne oldu? Felix'i kandırmıştı, canını yakmıştı.
"Bu akşam ailesi bir şeyi kutlamak için yemeğe çıkıyormuş ve geç saate kadar evde yalnız kalacakmış. Ben de sevgilisini çağırmasını söyledim." Chenle sadece Changbin'in iyi biri olabileceğini düşünmüştü. Çünkü Felix bir süredir Arcane meselesi yüzünden akıl sağlığını yitirmişti. Gözünün önünde deliriyordu! Changbin ona hak ettiği değeri verebilirdi belki.
Felix Chenle'yi çektiği gibi ayağa kalktı ve Changbin'den özür dileyerek biraz izin istedi. Changbin ise sırıtarak bakıyordu ikiliye. Felix'in evine gitmesini mi istiyordu bu sevimli arkadaşı? Pekâlâ. Onu kıramazdı, değil mi? Felix söyledikleri yüzünden Chenle'ye kızarken Changbin yanlarına gelip araya girdi.
"Sakinleşin~ Evde geç saatlere kadar bir başına kalman hiç güvenli değil Felix. Hem Hyunjin'i istemediğine göre... belki onun yerini doldurabilirim? Emin ol harika bir koruma olurum." Changbin bütün karizmasını kullanmış, ancak bir sapıklık gibi görünmemek için de epey çaba sarf etmişti.
"Bebek bakıcılığı mı yapmak istiyorsun? Bebek miyim ben? Hayır, hiçbir şey istemiyorum Changbin hyung. Teşekkür ederim." Felix hışımla ikisini de iterek oradan uzaklaştı. Gözü Hyunjin'e takıldı. Yabancı bir bakış vardı gözlerinde. Felix ne anlama geldiğini anlamakta zorlanıyordu. Ama içindeki bir ses ona koşup sarılması için baskı yapıyordu. Bu isteği bastırıp adımlarını hızlandırdı.
----
eee.... fici biraz uzatacagim da :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arcane //Hyun-Lix
Short Storyfelixlee: Hey Unknown! Unknown: Bana Arcane de. "Hwang Hyunjin + Lee Felix" *Arcane: sır, gizem, sadece birkaç kişi tarafından bilinen*