Umut'un Hikayesi

Geçmiş

Cemre ile kavga etmiştik. Ne vardı yani benim istediğim alışveriş merkezine gitseydik. Size çok basit bir neden gibi gelebilir ama bana göre oldukça büyük bir neden. Çünkü böyle zamanlarda hep onun dediği ve istediği oluyor. Hamile halimle beni üzüyor.

Cenk, işten yorgun gelmişti. Bu yüzden, yemek yediği gibi yatıp uyumuştu. Kafamı dağıtmam lazımdı, ama aklıma hiç bir şey gelmiyordu.

Televizyon açıp izlemek, iyi bir fikir gibi gelmişti. Karnımı severek, kendime bir şeyler hazırlamış, filmi DVD ye yerleştirmiştim. Karnımı sevmeye hala dev ediyor, arada oğlumla konuşuyordum.

"Aa keşke bu filmi koymasaydım ya, baksana oğlum, nasıl gidiyor tek kızın peşinden. Sen de böyle sev olur mu oğlum?"

Akan göz yaşlarımı, silerken uykulu gözlerle Cenk solana giriş yapmıştı.

"Hayatım niye uyandın sen?" Ağladığım için sesim catallasmisti.

"Bilmem, uyandım işte de sen niye ağlıyorsun?"

Bir elimle, gözümü silip diğer elimle de televizyonu gösterdim. Cenk televizyona baktıktan sonra göz devirip yanıma geldi.

"Ben  yasaklamadim mı, sana 2 yıl drama yasak. Sonra bütün gün ağlıyorsun.."

Dudaklarımı büzüp konuştum;

"Ama Cenk, bu başlarda o kadar duygusal değildi ki?"

Cenk dediğime gülerken, televizyonu kapattı. Hemen ardından büzdüğüm dudağıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Sen niye durduk yere film açtın, kimle kavga ettin sen bakıyım?"

Bıkkınca bir nefes verip konuştum.

"Cemreyle" Yanıma oturduğunda, başımı kalbine yasladım. Kalbinin sesi kulağıma gelirken, konuştu;

"Niye, ne oldu?" Kafamı göğsünden kaldırmadan, gözlerimi yüzüne çıkardım.

"Ya her zaman onun istediği AVM ye gidiyoruz, bu sefer benim istediğime gidelim orda daha çok bebek mağazası var dedim. Kabul etmedi kavga ettik."

Cenk dediğime gülerken, gözlerimi devirdim.

"Her zaman ki gibi basit bir neden Ceren bu. Yarın barışır siniz. Oğlum nasıl, bugün hiç soramadım."

Benim kavga nedenimi onemsememesi sinirimi bozmuştu. Ama oğlumu sorunca herşeyi unutmuştum.

"İyi ama bugün biraz fazla hareketliydi."

Cenk, dediğimle elini karnıma koyarken, konuştu:

"Oğlum, anneni yordun mu sen. Hadi bir tekme at babaya, hadi."

Cenkin dediğine gülerken, elinin üstüne elimi koydum..

"Aşkım daha 4 aylık,tekmeleri çok zayıf sen hissedemezsin ki."

Küçük bir çocuk gibi of çekmişti.

"Peki ne zaman hissederim."

Masanın üzerinde duran, bebek gelişimi dergisini açıp gerekli yere baktım;

"Yaklaşık 1 ay sonra."

"İyi bari, az kalmış.. Hadi kalk bakalım, yatalım artık."

Kafamı sallayıp, dikkatli bir şekilde ayağa kalktım.   Yatağa oturduğumda çalan telefonumu Cenk, salondan alıp getirmişti.

"Cemre." Duyduğum isimle telefonumu elinden çekip açtım direk:

"Ne var?" Cenk dediğimle gülerken yatağın diğer tarafına geçmişti.

Cemre de dediğime gülmüş, konuşmaya başlamıştı:

"Off Ceren ya. En fazla bu kadar küs kalabiliyorum işte. Tamam söz, bak bir daha ki sefere senin istediğin yere gidicez.."

Söyledikleri ile gülümserken konuştum:

"Söz mü?" Cemre de gülmüştü bu dediğime:

"Söz. Hadi yat sen daha fazla ayakta kalma."

"Tamam, iyi geceler canım."

Telefonumu kapatıp, yanı başımda duran komidinin üzerine telefonumu koydum.

"Ne oldu, barıştınız dimi?" 

"Hı hı, barıştık.." Kalbini göstererek konuşmaya başladı..

"O zaman buraya ihtiyaç kalmadı?" Dediği ile kaşlarımı çatmıştım.

"O ne demek ya? Benim oraya her zaman ihtiyacım var. Hem ben sana demedim mi?"

Bu sefer Cenk'te kaşlarını çatmıştı.

"Ne dedin?" Kalbini göstererek konuşmaya başladım:

"Ora benim ve her zaman benim kalıcak. Sesi de öyle.."

Gülerek kafasını salladı. Ve beni kendine çekti. Huzurla gözlerimi kapatırken, duyduğum ses gözlerim sonuna kadar açılmıştı.

"Cenk içerden ses geliyor." Cenk dediğim ile gözlerini açarken, bana baktı:

"Tamam, ben bakıp gelicem. Sakın burdan kalkma."

Hızla ve korkuyla kafamı salladım. O içeri solana giderken,  yatağın içine girdim ve yorganı kafama kadar çektim.

Bir kaç saniye sonra gelen ses ile Cenk'in geldiğine anladım:

"Ne oluyor Cenk.." Öyle korkmuştum ki. Cenk biraz daha sonra gelse bayıla bileceğimi düşünüyordum.

"Bir şey yok hayatım. Sadece kumanda düşmüş.."  Kafamı sallayıp, Cenkin yanıma gelmesini bekledim. Cenk yanıma geldiğinde, ona sokuldum. Beni sıkıca sararken,

"Korktun mu sen?" Kafamı sallayıp, iyice yaklaştım ona.

"Tamam korkma, burdayım ben.." tekrar kafamı sallayıp, bakışlarımı kazağından yüzüne çevirdim.

"Seni seviyorum." Cenk dediğim ile gülümserken, başıma bir öpücük bıraktı:

"Herşeyimsin, bir tanemsin."

Merhaba arkadaşlar

Nasılsınız?

Sizce başka geçmiş sahneleri gelmelimi?

Yorumlarda görüşürüz ♥️♥️