oblivion

29 5 1
                                    

Bir insan ya da bir kitap sevince, ondan başkasını düşünememek benim zaafımdı.

Neden bilmiyorum ama ilk bakışta bir şeyi delice sevmek asla korkutmuyordu beni. Aksine sevebilme kabiliyetim beni gururlandırıyordu. İster kitap, ister insan benim için tamamemen vazgeçilmez olduğundaysa..

Duruyordum..

Evren duruyordu.

Tek farkla: Kuşlar uçmaya devam ediyordu.

İnsanlar susuyordu: Benim susmasını istemediğim hariç.

İşte tam bu andaysa sevgimi sorguluyordum. Bu kadar sevmek, doğru muydu ?

***

Hayatımın odak noktasına bir kitap koymak belki tuhaf gelebilir ama değildi. Hatta bazen kitaplar daha bile yakındı insanlardan. İçindeki karakteri, betimlemeleri, yazarın dünyasını kendi kafama göre yorumlayabiliyordum ve bu .. Muazzamdı.

Gerçek dünya böyle değildi. Sen karşındaki konuşurken farklı şeyler düşünürsen olay karışıyordu. Yanlış anlıyordun bir kere. Ya da onu kızdırıyor, üzüyordun dinlemeyerek. Kitaplar öyle değildi. Okurken farklı hayaller kursan bile geri dönüp yeniden ve yeniden okuyabiliyordun.

İşte sanırım ben, böyle bir kızdım.

Hayallerinde yaşayan ve hayaller alemindeyken bile hayal gören.

Beni tanımanız için sanırım, şimdilik bu yeterli.

SADECE SANIRIM..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin