"Elinde fotoğraf kamerası, seni fotoğraf çekerken hayal edemiyorum."
Şimdi yazdığım cümleye bakıyorum da bunu neden yazdığımı cidden hatırlamıyorum. Oysaki onu zaten görmüştüm fotoğraflarında kamerayla. Çok tuhaf.
Ben yazının üstünü karalarken yanıma mis gibi bir koku geldi. Başımı kokuyu bulmak için kaldırdığımda arkadaşlarımı görmeyi beklerken bu yüzü görmeyi hiç beklemiyordum.
Kafamı garip bir şekilde kaldırdığım için utanırken karşımdaki hala bana bir tepki vermiyordu. Sonunda yüzümün şeklini düzeltmeyi başarmış ve kıpkırmızı bir halde ona bakmayı sürdürürken elindeki tostu masaya bırakıp yanımdan uzaklaştı.
Onun sınıftan çıkmasıyla arkadaşlarımın yanımda bitmesi bir oldu.
Gözlerim hala onu takip ederken sınıf kapısından çıkmasıyla kafamın etrafında durmaksızın sorulan soru yığınlarından sadece birine odaklandım. Soruyu sorana gözlerim döndüğündeyse gözlerim hiç olmadığı kadar yoğun bir yeşille karşılaştı.
"Onun kim olduğunu biliyor musun?"