Dabi x Reader x Hawks
(Tamamlandı!)
Hiçbir kullanılan resmi yada karakteri kendi yarattıklarım dışında sahiplenmiyorum. Tüm itibar sahiplerinindir.
#1 villian
#1 quirk
#1 himiko
Odama girdikten sonra kendimi yatağa attım. Ardından ise orataya Rene çıktı. Yüzü beş karış asıktı. Yanıma uzanıp "Başına gelecekleri biliyorsun değil mi?" Dediğinde gözlerimi kapadım.
"Evet biliyorum. Hawksa değil ama bana olacakları biliyorum." Dedikten sonra Rene tam bir şey söyleyecekti ki kapı çaldı. Hawks bağırarak "Ben bakıyorum!" Dediğinde ayağı kalktım. Odanın kapısını açarak çıktım.
İçeri orgeneral girmişti. Yüzünden okuduğum kadarıyla benim için gelmişti. "Bu kadar karamsar olmayın Orgeneral." Dediğimde Orgeneral "Irene Knight. Devlet sırlarını anlatmaktan size izin verilmeden dışarı çıktığınız in infazına karar verildi." Dediğinde Hawks araya girip "Ne? Ne diyorsunuz siz? Bu kadarı fazla!" Dediğinde yüzümde ıslaklık hissettim.
Elimi yüzüme değdirdiğimde ağladımı fark ettim. "Normal bir hayat sürmem yanlış mı Orgeneral?" Dedikten sonra başımı eğdim. "Yaşımdaki kızlar gibi eğlenmek istemem?" Dedikten sonra bağırmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ardından Hawksa dönüp "Bana duyguları öğrettiğin için teşekkür ederim." Dedikten sonra hissettiğim acıyla yere yığıldım. Etrafa ve havaya sıçrayan koyu kırmızı kanları görebiliyordum. "Haaa demek benliğinizi kullanıp en az acıyla ölmemi istediniz. Bir piç olmanıza göre çok naziksiniz" dedikten sonra öksürdüm. Ağzımdan dışarıya çıkan kan Orgeneralin ayakkabılarına gelmişti.
Orgeneral Hawksı zorla dışarıya çıkarırken Hawks bağırıyor ve onu bırakmasını söylüyordu. Onlar çıkmadan önce "Teşekkür ederim." Dedim son kez ve kayboldular.
Sırt üstü dönerek tavanı izlerken Rene ortaya çıktı. "Ah ah. Ölüyorsun." Diyerek yanıma çömeldi. Yüzümü çevirmeden "Sonunda ruhumu yiyebilirsin sanırım Rene." Dediğimde bir süre sessizlik yaşandı.
"Demek bir şeytan olduğumu biliyordun." Dediğinde gülümsedim. "Şuanki san verebildiğim güçle kendini iyileştiremezsin." Dediğinde öksürdüm. "Bunu biliyorum." Dediğimde Rene "Irene yaşamak ister misin?" Diye sordu.
Yüzümü ona çevirip yüzüne baktım. Oldukça ciddi görünüyordu. "Daha doğrusu ikinci bir şans için insanlığından çıkmaya razı mısın?" Dediğinde yüzüne boş boş bakıyordum. "Sana ikinci bir şansı verebilirim. Ancak tamamen farklı birine dönüşüceksin. Olabildiğince tüm insanı duygularından sıyrılıcaksın ve benim gibi bir şeye dönüşüceksin olduğunu sandığın Irene olmayacaksın." dediğinde gözlerim kararmaya başladı.
"Aslında sen istemesen bile yapacaktım. O yüzden cevap vermene gerek yok" Diyip bileğini tırnağı ile kesti. Bileğinden akmaya başlayan kanı ağzıma tuttu. Kan boğazımdan geçtiği anda kendimi yetimhanemde buldum. 11 yaşındaydım.
Kanlı kılıcımı elimde tutuyordum. Ah hatırladım. Burası son zamanlardan kalma anımdı. Tehlike arz eden herkesi öldürmem gerektiği ve yok etmem gerektiği anım.