"Lacivert"

1.3K 205 53
                                    

Dabi

Tavuğa benzeyen herif ısrarla dibimizden ayrılmıyordu. Ireneye fazla samimi davranan bu adam kesinlikle sinirlerime dokunuyordu. Onu burada küle dönüştürmemek için kendimi zor tutuyordum.

Irene ile konuşan tavuk arada sırada kuşkulu bakışlarını bana doğrultuyordu. Bazende doğrudan olmasada Irene ile olan ilişkimi anlamak için bazı sorular soruyordu. Kendini zeki sanan bu Tavuk yüzüme bir gülümseme yerleştirdi.

Kolumu Ireneye atıp "Irene uğramamız gereken kişiler vardı" dedikten sonra kulağına eğildim. "Böyle burada durarak hiç bir bok edinemeyeceğiz" dedikten sonra bir süre pozisyonumu sürdürdüm. Yan gözlerle zeki tavuğumuza baktığımda bakışları her şeyi gün yüzüne seriyordu. Zaten sorduğu sorulardanda anlamak kolaydı ancak bakışları ona bir daha dokun ve seni öldüreyim der gibiydi.

Bu tehditkar bakışlarına cevabımı gülümseyerek verdim. Irenede "Bizim gitmemiz gerek Hawks seni görmek güzeldi." Dedi. Kolum omzuna atılı bir şekilde oradan uzaklaşırken yüzümü arkamızda bıraktığımız tavuğa çevirdim ve diğer elimle ona el salladım.

Irene uzaklaştığımızda karnıma dirseği ile vurdu. "Buda neydi şimdi?" dedi. Elimi omuzlarından beline indirdiğimde bir masaya yakınlaştık. "Bir an önce sadece o tavuktan ayrılmaya çalışıyordum." Dedim. Pek inanmış bir hali yoktu ancak umursamadıda.

Irene kolumu tuttup salonun ortasında dans eden çiftleri gösterdi. "Şu kırmızı elbiseli kadını görüyor musun?" diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra sözlerine devam etti. "Az önce gözüme kestirdiğim kişilerden birileri. Oraya yaklaşmalıyız" dedi. Bir centilmeni taklit ederek Irenenin elin tutup "Bu dansı o zaman bana lütfeder misiniz?" dedim.

Irene sabit bir yüzle elimi geri tuttu ve "Zevkle" dedi. Dans eden çiftlerin arasına yürüyüp yavaşça dans etmeye başladım. Kırmızı elbiseli kadına ve partnerine yaklaştık ve duyabileceğimiz mesafede durduk.

Irene konuşmalarına pür dikkat kesildiğinde bende söylenenleri dinlemeye başladım. "Söylediklerinizden emin misiniz?" diyen kadın etrafına bakındı. Ardından tekrar adama döndü. "Kesinlikle, bu çok para kazandıracak. Ellerimizde olan konumlarını satacağız. Diğer kahramanların işine geleceğine eminim."

"Eğer Lov orada değilse? Eminim bu kargaşa çıkaracaktır." Diyen kadına gülen adam "Merak etme. Elimdekiler kesin bilgi. Hatta kahramanlar çoktan sıraya girdi bile." dediğinde Irene beni çekiştirmeye başladı.

"Burdan Tüyme zamanı." dedi sakladığı bıçağını çıkarırken. "Korumalardan bidi şüphelendi ve buraya geliyor." dedi. Göz kırparak onayladım ve çıkışa yürümeye başladık. Irene bıçağı kolunun altında saklıyor ve temkinli bir şekilde yürüyordu.

Tam çıkacaktık ki korumalardan biri bize seslendi. "Siz ikiniz. Acaba adlarınızı alabilir miyim?" dedi ve yanımıza geldi. Irene sakinlikle gülümsedi ve "Tabiki." dedi. Yüzüne takındığı maske herkesi kandırabilecek seviyeydi.

Irene uydurma adlar söyledikten sonra koruma "Adlarınızı daha önce duymadım." Dedi. Bir şeylerden şüphelendiği belliydi. Bir şey yapmak için hareketlendiğim sırada Irene tekrar oyunculuğu ile "Yeni çıkış yaptık. Daha yeni kahramanlarız" dedi. Korumanın yüzünde bu lafları yemiş gibi br ifade belirdi.

"Ah tebrikler ama genede listeden bakmam gerek" dediğinde Irene derin bir nefes aldı. Eliyle saçlarını geriye attı ve "Ahh... madem her türlü bakacaksın ne boş konuştun" diyip sırıttı. Kolunun altında sakladığı bıçağı hızla karşımızda duran adama savurdu. Adam yere kanlar içinde düştükten sonra heryeri büyük bir panik kapladı.

Irene sanki normalmiş gibi "Hadi gidelim." Dedi ve yürümeye başladı. Bir süre arkasından onu izledikten sonra gitmemiz gereken ara sokağa girdik. Ancak bizimle beraber gelen davetsiz bir misafir vardı.

Oy ve yorum lütfenn?!?

DABİ X HAWKS X READER |Ateş O Kadar da Korkutucu değil | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin