Dabi x Reader x Hawks
(Tamamlandı!)
Hiçbir kullanılan resmi yada karakteri kendi yarattıklarım dışında sahiplenmiyorum. Tüm itibar sahiplerinindir.
#1 villian
#1 quirk
#1 himiko
Otele vardığımızda Kral ve prense ayrı odalarına kadar takip ettik. Kralın peşinden gidecekken "Hawks, Irene lütfen oğluma korumalık edin. Zaten kendi korulamarım odamda dahil heryerdeler ve şimdilik dinlenin akşam tüm gün ayakta kalıcağınızı biliyorum." Dediğinde kafamı sallayıp "Tabi efendim." Diyerek ayrıldım. Hawks peşimden gelip "Görevini böyle kolayca bırakır mısın?" Diye sordu.
Cebimden iki lolipop çıkarıp birini Hawksa uzattım. Şaşkınca ilk elime baktıktan sonra ona uzattığımı aldı ve "Beni lolipopla kandırabileceğini mi sanıyorsun? Diyip lolipopu bir kılıç misali bana doğru tuttu. Kafamı evet anlamında salladıktan sonra kendi lolipopumu yemeye başladım. Hawksa kendisininkini ağzına götürüp "O zaman haklı düşünmüşsün." Dedikten sonra geri yürümeye başladı.
Kendi odamıza geldiğinde "Bir dakika aynı odada mı kalıcağız?" Diye sordu. Kapıyı açıp içeri girdim. Hawksa peşimden girdikten sonra "ah bu düşündüğüm gibi bir oda değilmiş." Diyerek küçük beklentilerinin kaybolmasına izin verdi.
Büyük bir ortak salonu ve iki ayrı yatak odalarını gezip "Büyük oda benim." Diyerek gülümsedi. Kafamı sallayıp kendi odama geçtim. Odamın kendi banyosu vardı. Odada ayrı bir yerde değil yatağın yanında camla ve bitkilerle kaplı bir tarafta duruyordu. Üstümü soyunup duşa girdim. Suyun tenime damlayıp akmasını izlerken bir ayak sesi duydum. Yüzümü çevirerek gelene baktığımda Hawksın kızarmış yüzünü gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hawksın gözleri kendi gözlerimle buluşmadan önce sırtıma bakıyordu. Yüzümü geri çevirip "Noldu? İtici mi geldi?" Dediğimde güldü. "Aslında neden bir erkeğin vücuduna bakmasına kızmadığını düşünüyordum." Dediğinde sırıttım. "Geldiğin andan beri sadece enseme ve sırtıma baktın." Diyip yanımda ki el aynasını gösterdim. "Ayrıca ben askerim. Her çeşit koşula uyum sağlayabilecek şekilde eğitildim ve yetiştirildim." Dediğimde fazla konuştuğumu anlayıp sustum.
"Yetiştirildim derken?" Diye sordu Hawks. Bir kolumu duvara dayayarak "Bu bilgiyi paylaşamam" dediğimde Hawksın adım sesleri uzaklaşmaya başladı. "Seni yalnız bırakayım. İzinsiz girdiğim için özür dilerim." Diyip çıktı.
Elimi ağzıma götürerek gözlerimi kapadım. Diğer duvara dayadığım kolumdaki elimi yumruk haline getirip duvara vurdum. "Irene, kendine gel. Eğer hakkındakileri paylaşırsan ne olacağını biliyorsun. Belki sana canavar bile der?" Dedi benliğim.
İki kolu ile arkamdan sarılan benliğimin yansıması kafasını omzuma koydu. "Ah tatlı Irenem. Sen nasıl bir askersin. Böyle basit görevleri nasıl yapamazsın?" Diyerek bana sarılı kollarından birini kaldırıp bir parmağını sırtımda ki yaralarda gezdirdi. "Ne çabuk yaşamak içim verdiğin savaşları unuttun. Böyle basit hataların seni öldürmesine izin veremezsin." Dedi ve ilk önüme geçti ardından ise dudaklarıma kısa bir öpücük kondurup kayboldu.