"Bana ait"

1.8K 208 199
                                    

Size medyada inanılmas bir Dabi fotosu bırakıp kaçıyorum.

Irene Knight

Dabinin ilk başlarda nazikçe başlayan öpücüğü gittikçe derinleşmeye ve agresiflenmeye başladığında deneyimsizliğime lanet ettim. Ne yapıcağımı bilmeden ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Çabalarımı sarf eden tabi dudaklarımız bir birine kenetli iken sırıttı. Bunu utançtan kapalı olan gözlerimle bile anlayabiliyordum.

Neden bilmiyordum ama Dabi gerçekten beni kendine çekiyordu. Bu hayatımda ilk kez hissettiğim duygularla ne yapacağımı bilmesemde şimdilik akışına bırakmayı ve duygularımın bir süreliğine beni kontrolü altına almasına izin verdim.
İkimizde bir birimizden başkasına sahip değildik. İkimizdede kötü bir kader yazılıydı ve bu dünyanın karanlık tarafına doğmuştuk. Ancak o sırada burada. bu adaletsiz dünyadan kendimizi soyutladık.

İstemsizce Dabi'nin ensesine çıkan ellerimle öpücük dahada sertleşti. Hatta bir kaç saniyeliğine Dabinin kükreme benzeri bir ses çıkardığına yemin bile edebilirdim. (Masum kızımız Irene. Bak bu yollar kötü yiğenim)

Dabinin yanağımdaki eli çeneme doğru bir yol izledi. En sonunda çenemden tuttu ve beni kendine daha çok bastırdı. Onun tüm yaptığı şeylere sorgusuz sualsiz itaat ediyordum. İçimden bunu yapmak geliyordu.

Birden beni hafifçe itti. Sırtım yatakla buluştuğunda yüzümü utançla yana yatırdım. Dabi bana bakarken yavaşça gözlerimi onun üzerinde gezdirdim. Ardından bu sessiz ortamı Dabi "Gerçek adım Touya" demesiyle bozdu.

Dabi
Ireneyi yavaşça yatağa doğru ittim. Irene yatakla buluştuğunda epey uzamış saçları yanlara dağıldı ve kolları iki yana doğru açık bir vaziyette durdu. Onun utançtan kızarmış yüzüne bakarken ona gerçek adımı söylemeye karar verdim.

"Gerçek adım Touya" diye söyledim birden. Onun bana adımla seslenmesini istemiştim. Irenenin yanakları dahada kızardı ve dudaklarından sessizce adım döküldü. "Tou...ya"

Bunu duymak yüzüme bir gülücük yerleştirirken ona doğru eğildim ve boynunu öpmeye başladım. Heyecanla titreyen Ireneyi fark ettiğimde kendime engel olamadan güldüm. Bir elimi Irenenin yana doğru koyduğu eline kenetledim ve onu nazikçe öpmeye devam ettim.

En sonunda bu deneyimsiz ve heyecanla tireyen kızın tenine bana ait olduğunu gösteren bir iz bırakmaya karar verdim. Böylece gereksiz tavuklar yaklaşmadan önce iki kere düşünücekti.

Irenenin açıkta kalan omuzlarına ve köprücük kemiğine baktım. İlk köprücük kemiğini öptükten sonra ısırdım. Irene gerilerek tepki verdiğinde boynuna yöneldim ve ona kendime ait izler bıraktım. Her yüzümü kaldırdığımda onu tekrar öpesim geliyordu.

Onun bu nadir gösterdiği utangaç ve masum yüzünü daha çok görmek istiyordum. Bu bir kişiyi saniyede öldürebilecek kadının önümde heyecanla titremesini, karşımda yavru bir kediye dönüşmesini daha fazla görmek istiyordum. Düşüncelerim kalbimi hızlandırırken yatakta doğruldum ve Ireneyide kaldırıp kucağıma oturttum.

Yüzü aynı bir domatese dönen Ireneyi alnından öptüm ve "Böyle bir yüz ifadeside yapabiliyormuşsun demek" dedim. Irene ellerini omzuma koydu ve yüzünü çevirdi. "Dalga geçme!" dedi sessizce. Ses tonu bile ben heyecandan ölüyorum diye bağırıyordu.

Bu haline sırıtıp işaret parmağımı çenesine koyup yüzünü kaldırdım. Ardından çenesinden boynuna indim ve boynunda yaptığım moralıklığın üzerine doğru kaydırdım. Bu hareketimin onu nasıl heyecanlandığını duyulan kalbinden anlayabiliyordum.

"Karşımda bir aptala dönmüş Ireneyi çok sevdim galiba" dedim gülerek. Irene cevap vermeden bana bakmaya devam etti. İki elimide beline yerleştirip onu kendime çektim ve bir süre sarıldım. Sevdiğim kişinin kollarımın arasında olması ve onu öpmeme izin vermesi...

Bir süre daha öyle durup Irenenin kokusunu içime çektim. Saçlarıyla oynamaya başladığımda Irene başını omzuma koydu ve kollarını gövdeme dolayarak elleriyle tişörtümü hafifçe tuttu. Başkalarına göstermediği bu yüzünü sadece ben görebildiğim için mutluydum.

Hayatı boyunca sevilmemiş, bir alet olarak görülmüştü. Ne kadar sevgiye aç olduğunu tahmin edebiliyordum çünkü bende onun gibiydim. Nazikçe tişörtümü çekiştirmeden tutan ve bırakmayan ellerinden bunu anlamak zaten mümkündü.

Ona sarılmayı bırakmadan yatağa yattım. Kafasını göğsüme koydu ve kolunu tekrar beni üstüme koydu. Yavaşça yüzüne gelen saçları çektim ve kulağının arkasına attım. Kulaklarına kadar kızardığını görmem daha çok keyfimi yerine getiriyordu.

Saçlarından öptükten sonra Irene hareketlendi. Bana doğru döndü ve adımı söyledi. "Touya" öyle sessiz bir şekilde söylemiştiki yakınında olmasam duyamazdım. (Dibinde olmasan duyamazdın dabicim)

"Beni tekrar öper misin?" diye sorduğunda seslice güldüm. Bunu söylerken gözlerini kapamıştı. Yüzüne elimi uzattım ve "Hay hay" diyerek dudaklarımı tekrar onun dudaklarına bastırdım. Kısa bir süre sonra çektim. Ardından Irene beklemeden tekrar bana sarıldı ve yüzünü göğsüme gömdü.

Onun bu ilk kez gördüğüm hallerini izlerken Irene uyuyakaldı. Tüm gece kıpırdamadan onu izledim. Her onu gördüğümde kalbimi durduracak kızı o sabaha kadar izledim. Onun izlemeye paha biçilemez bir manzarasıda uyurken takındığı o masum yüz ifadesiydi.

Dabi çok romantiksin bakıyorum. E tabi bende Irene gibi kızı görsem asına akrostiş yazarım valla. Neysss yorum ve oyu unutmayın.

DABİ X HAWKS X READER |Ateş O Kadar da Korkutucu değil | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin