"Hey çocuk"

4.9K 398 371
                                    

Irene Knight

"Buraya bir koruma görevi için çağrıldınız." Dedi Tümgeneral ve bana baktı. Çoğunluk eki kullanan Tümgenerale "Bir sorum var Tümgeneral Hinata." Dedim. Tümgeneral boğazını temizleyip "Söyle Korgeneral" dedi ve sorumu beklemeye başladı.

"Burda benden başkasını göremiyorum efendim." Dediğimde odanın kapısı vuruldu. İçeri şu sıralar yükselişte olan kahraman adı Hawks girdi. Elini bize salladı ve "Yeho!" Dedi. Bize doğru yürüdü ve tam yanımda durdu. "Wow bir asker olmak için yaşın tutuyor mu senin?" Dediğinde yüzümü ona çevirmeden "Size bu bilgiyi veremem" dedim.

Hawks esneyerek "Ah ne sıkıcı." Diyip Tümgenerale döndü. Tümgeneral Hinata toparlanıp "Bay Hawksta geldiğine göre görevinize geçelim." Dedi. Masasına oturdu ve dosyayı uzattı. Hawks dosyaya uzanıp karıştırmaya başladı. "İkiniz Mısırın 7. Kralına japonyada kaldığı süreçte eşlik edeceksiniz." Dediğinde Hawks "Peki neden bu işi askerlerinize bırakmadınız?" Diye sordu.

"Çünkü Hawks havadan müdehale edebilecek en iyi kişi senin olduğuna karar verdik. Biliyorsun ki bundan parada kazanacaksın." Dediğinde Hawks gülümsedi. "Para pek önemli değil ama bu küçük hanımın hatırına bir şeyler yapabiliriz. Hem sadece ben mi bundan para alıcağım." Dedi. Tümgeneral gülümsedi.

"Bu bilgiye erişiminiz yok Bay Hawks" dedi ve ayağı kalktı Tümgeneral Hinata. "Her şey anlaşıldı ise Bay Hawks partneriniz Korgeneral Irene Knight ile tanışın." Diyip beni gösterdi. Hazır oldan çıkıp elimi Hawksa uzattım. "Bu yaşta böyle bir rütbe... Seninle çalışmak için sabırsızlanıyorum Irene." Dedi ve sırıtıp elimi sıktı. "Bende efendim." Dediğimde Hawks elimi güçlü bir şekilde sıktı. "Lütfen benimke bu askeri ağızda konuşma Irene. Unutma biz partneriz." Dedikten sonra elimi bırakıp kapıya yürümeye başladı.

"Başka bir isteğiniz yoksa izninizi istiyorum Tümgeneral" dedikten sonra "Çıkabilirsin. Bilgileri ikinizede göndereceğiz" dedi anda arkamı dönüp çıkışa yöneldim. Kapıdan çıktığım sırada Hawks bana seslendi. Yerimde durup "Bir isteğiniz mi var?" Diyerek konuştum. Hawks "Bazı sorularım var aslında." Dedi. Geri yürümeye başlayıp "Bu bilgilere erişiminiz yok." Diyip oradan uzaklaştım. Arkamdan kısa bir gülüş sesi duydum.

Hawks

Irene kendisini gördüğüm andan itibaren yüzünden indirmediği o ifadeyle sorduğum soruya "Bu bilgilere erişiminiz yok" diyerek uzaklaştı. Bu fazla korunduğu hafası veren tepkileri onu ilgi çekici yapıyordu. Bu düşüncelerle kısa süre güldüm.

Telefonumu cebimden çıkarıp arkadaşımın numarasını tuşladım. "Ah Hawks ne istemiştin?" Diyen ses sırıtmama sebeb oldu. "Askeriyede çalıştığıdan bir sorum olacaktı. Eğer erişebiliyorsan şu kişinin bilgilerine erişirmisin. Adı Irene Knight. Dediğimde telefondaki arkadaşım bir süre dondu. "Ordamısın?" Diyince olumlu sesler çıkardı ve "Bu bilgiler sadece üst rütbeli kişilerce biliniyor. Ama kendimin erişebileceği bilgilerin sana dosyasını gönderirim." Dedikten sonra teşekkür edip telefonu kapadım. Telefonu kapamamla bir bildirim geldi.

Irene Knight

Rütbe: Korgeneral
Ad: Irene
Soyad: Knight
Bulunduğu Birlik: Knight Öncü Birliği

Doğum yeri: Bilinmiyor
Cinsiyet: Kız
Boy: 1.67
Yaş: 17

Saç rengi: Siyah
Göz rengi: Gri-Lacivert
Quirk: Kıyamet

Gönderilenleri incelerken hiçbir bilginin işime yaramadığını gördüm. Gerçekte bilgileri iyi korunuyordu. Bir süre daha elime geçen bu az bilgilere bakarken Irenenin soy adının birliğiyle aynı olduğunu fark ettim. Tekrar dikkatli incelemeye karar verdiğim sırada dosya hata verdi. Derin bir nefes alıp "Demek böyle oynuyoruz." Diyerek yürümeye başladım.

Irene Knight

Özel jetin piste inmesini beklerken çok az korumanın olduğunu fark ettim. Her hangi bir olay için tetikte durmalıydım. Jet inmeden hemen önce yanıma Hawks geldi. Bana merhaba diyip yanıma geçti ve öylece bana bakmaya başladı. Cebimdeki paketi çıkarırken "Sigara mı içiyorsun? Bu senin için legal mi?" Diye sordu.

Onu aldırmadan ateşle yakıp içime biraz çektim ve diğer tarafa dumanı üfledim. "İçinde çeşitli sakinleştiriciler var" diyip tekrar içime bir nefes aldım. "Neden peki?" Diye soran ve merakla bana bakan Hawksa "Benliğim duygularım aracılığıyla aktif olmasında dünya yok olmasın diye." Diyip gülümsedim.

"Değişik bir üniforman var. Hiç askerimsi değil. Daha çok eski silahşörlerin bu zamanlarda giyiceği bişiye benziyor." Dedi. Fazla soru soruyordu.

Kafamı salladım ve sakince bu sorusunuda cevapladım. "Birliğimin üniformasını giymek zorudayım." Dedikten sonra Hawks sırıttı ve "Ah evet soy adınla aynı olan öncü birlik" dedi. Hızla belimdeki kılıcı çekip boynuna dayadım. "Bay Hawks bilmemeniz gereken şeyleri biliyorsunuz." Diyip elimdeki sigarayı yere attım. Hawks bana boynuna hiç bir kılıç dayanıyormuşum gibi korkusuzca bakıyordu.

"Kişisel korumalar hazırlanın. Kral ve oğlu prens iniş yaptı." Uyarısıyla kılıcımı geri belime yerleştirdim. Dizilmiş askerlerin ortasından yürürken hepsi ben geçerken ellerini alınlarına koydular ve "Japon ordusu yardımcı birlik emrinizde Korgeneral!" Diyerek aynı anda konuştular. Hawks arkamdan özel jete yürürken "Wow baya havalı." Diyerek konuşuyordu.

Jetin kapısı açılıp Mısırın 7. Kralı ve tek oğlu Veliaht Prens yavaşça uçaktan inmeye başladılar. Sağ elimi göğsümün üzerine koyarak hafifçe eğildim. "Ben Korgeneral Irene Knight ve partnerim pro kahraman Hawks kişisel korumalığınızı üsteleneceğiz." Diyerek açıklama yaptım. Kral gülümseyerek "Senin hakkında bilgilendirildim Irene. Sayende rahat bir şekilde kalabileceğimi düşünüyorum." Dedikten sonra yanımızdan oğlu ile geçti. Hawks kulağıma eğilerek "Sanırım bir tek ben seni tanımıyorum." Dedi.

Ona kısa bir süre baktıktan sonra Kralın hemen arkasından ilerlemeye başladım. Hawksa yanıma yetişip onları takip etmeye başladı. Arabalara bindikten sonra Kralın ve oğlunun kalacağı otele gitmeye başladık. Hawks bir tarafa ben bir tarafa oturmuştum. Kral ve oğlunu korumak amacıyla aramıza almıştık. Dosyalarını okuduğum ve araştırmasını yaptığım kadarıyla bu sıralar fazla saldırıya uğruyorlardı.

"Korgeneral Irene acaba yaşınızı öğrenebilir miyim?" Diye sordu prens. Ona dönmeden "Eğer size bir şey bildirilmediyse sizinle bu bilgiyi paylaşamam efendim." Diyerek sorusunu cevapladım. Prens pek cevabından memnun olmamış olacak ki "Lütfen bana adımla seslen. Ayrıca sadece neden bu kadar bilgilerinin gizli tutulduğunu merak ediyorum." Dedi ve sırıttı prens Hans.

"Dediğim gibi sizinle hakkımda herhangi bir bilgiyi size açıklananlar dışında paylaşamam." Diyerek konuşmayı sonlandırdım. Hawks prense doğru eğilip "Açıkcası bende denedim ama pek etkili olmadı." Diyerek fısıldadı.

Ultra hassas kulaklarım dediklerini açık açık duyduğundan tekrar Hawksa bir bakış attım. Daha fazla kurculamaya başlarsa kendine ölümden başka bir son getirmeyecekti.

Buyrun buyrun. Beğenilirse gene atıcam. Bakugou x Todoroki x Reader gibi değil. O kitabıma düzenli olarak bölüm atıyorum. Buna ise okunma sayısına ve oy sayısına göre atıcam. Çünkü dabi ve hawksla ilgili kitaplar pek rehavet görmüo

DABİ X HAWKS X READER |Ateş O Kadar da Korkutucu değil | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin