DABİ X HAWKS X READER |Ateş O Kadar da Korkutucu değil |

"Kahramanların Arasında"

Irene Knight

Toga elimi tutuo beni ayağı kaldırdı ve partnerim imiş gibi yapıp beni etrafımda döndürdü. Beraber halimize gülüştükten sonra Toga beni odamdan dışarı çekiştirmeye başladı. Bir görev için böylesine hazırlanmak sinir bozucuydu ama Toga ile keyifli bir vakit geçirebilmiştim.

Deponun arkalarında kalan odamızdan çıktıktan sonra görüş açımıza diğerleri girdi. Twice "Elbise harika duruyor!" diyip ellerini çırptı. Togada koluma girdi ve "Şaheserimden gurur duyuyorum" diyerek beni gösterdi.

Ardından adım sesleri duyulmaya başladı. Olduğumuz yere takım elbisesi ile Dabi girdi. Kravatını gevşetti ve bana göz kırptı. Yanıma yaklaştı ve elimi tutup öptü. "Sorunu yoksa sizi dansa kaldırabilir miyim?" dediğinde çoktan dirseğimi karnına geçirmiştim.

Dabi karnını tuttu ve "Bunu hayır olarak almalıyım" dedi ardındanda Toga bu laflarına kıkırdadı. En sonunda Tomurada geldiğinde "Kurogiri davetiyeleri onlara ver." Dedi. Kurogiri bize davetiyeleri verdi ve geri çekildi. "Amacınız olabildiğince Kahramanlardan bilgi toplamak. Özellikle bizim hakkımızda atacakları adımlar hakkında." diyip bana döndü.

"Ayrıca işimize yarayacak bir rehinede fena olmaz." dediğinde cümlesinin hedefinin ben olduğunu biliyordum. Nefesimi sesli bir şekilde verip Dabiye döndüm. Pek ilgileniyor gibi bir hali yoktu.

"Kurogiri gidicekleri yere kadar eşlik et" dedikten sonra Kurogiri benliğini kullanarak bize portal açtı. Derin bir nefes alarak mor portala yürümeye başladım. Portala girmeden önce Dabi kolunu uzattı ve "Partnerinin elini tutmayacak mısın?" Dedi.

Bu centilmen tavırlarına gülüp koluna girdim ve portalın içine yürüdük. Mor dumanlar dağıldığında girmemiz gereken binanın bir kaç arka sokağınaydık. Dabi yüzünü bana dönüp "Hazır mısın?" diye sordu. Yüzümü ona çevirmeden "Daha öncede casusluk yaptım" diyip yürümeye başladık.

"Ah doğru. Tam tesirli bir asker olduğunu unutmuşum." dediğinde girişe varmıştım. "Artıl değilim." diyip korumalara davetiyemizi gösterdim. Girişimize izin verdiklerinde bir başka koruma gelip arama yapıcağımı söyledi. Kadın koruma üstümü ararken tahmin ettiğim gibi tek bir yere bakmamıştı. Kadının aptallığı komiğime gittiği için sırıtırken Dabinin bana olan bakışlarını yakaladım.

Noluyor gibisinden ona baktıktan sonra yüzünü diğer tarafa çevirdi. Diğer korumalarda girişimize izin verdiğinde ana salona varmıştık. Şık ve pahalı kıyafetler giyen kahramanlar büyük odada her yere dağılmıştı. Merdivenlerden inmeden önce hızla bir göz gezdirdim.

Merdivenlerden inmeden önce Dabi tekrar kolunu uzattı. Koluna girip kahramanların arasından geçmeye başladık. Herkes bir birleri ile konuşuyordu. Etrafı korumalar ile çevrili bir kaç adamın bir şey tartıştıklarını görmemle Dabiyi çekiştirip bizi oraya yönlendirdim.

Yavaşça onların olduğu tarafa giderken duyabileceğim bir mesafede durdum. Dabi kulağıma eğilerek "Buradan duyabileceğine emin misin? Ben konuştukları hakkında tek bir bok anlamıyorum." diyip geri çekildi. Kulağım adamlarda iken gözlerimi Dabiye odakladım.

"Normal bir insan evet duyamaz." dediğimde duyduklarımla dona kaldım. "League Of Villiansın gelecekte yapacakları için bu gün bir kaç kahramanlık ajansı iile görüşüldü. Bunun için içlerine bir ajan göndermeyi düşünüyorlar"

Dabi bir şeyler anlamaya çalıştığını belli eden bir ifadeyle yüzüme bakarken "Rolünü iyi oynayabilecek bir kahraman gerek. Ayrıca bu sıralar devletin başındakiler bir kargaşa içerisinde. Askeri güçlerinde bir sorun olduğu söyleniyor" sözlerini bu sefer Dabide duymuştu.

"Bu senin hakkında" dedi Dabi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp huzursuz bir şekilde kıpırdandım. Dabinin yüzünü hüzünlü bir ifade kapladı. Birden bana sarıldı ve "Çocukluğunu yaşattırmayan o sikiklerinde kıçlarını temizleyeceğiz Irene. Merak etme." diyip kafasını boynumdaki boşluğa gömdü.

Tam ellerimi kaldırmış, bende ona sarılacak iken gözlerim tanıdık gözlerle birleşti. Kırmızı kanatlı kahraman bize doğru bakarken yüzünde garip bir ifade vardı. Dabi geri çekildiğinde yüzümde ki o garip ve çaresiz ifadeyi görüp baktığım yere döndü.

Hawks ve Dabi bir birlerine bakarken Hawks yanımıza doğru gelmeye başladı. Dabi Hawksa bakmaya devam ederken "Bu adamdan hoşlanmadım. Onu pişmiş bir tavuğa çevirmemi ister misin?" dediğinde kollunu tuttum. "Önceliğimiz bu değil ve gereği yok." dedim.

"Irene" diye adımı seslendi Hawks yeterince yanımıza geldiğinde. Ona döndüğümde yüzünde bir gülümseme belirdi. Elini saçlarına götürerek "Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Garip bir şekilde ayrıldığından meraklanmıştım" dedi Dabiye bakarak.

Hawks
Sıkıcı ve modernlikten yoksun salonda çalınan balo müziği eşliğinde yürürken gözlerim lacivert-gri gözlere kilitlendi. Irene şaşkınlıkla bana bakarken bir adamın ona sarıldığını gördüm. Ireneyle uyumlu giyinmiş bu adam Ireneden ayrıldıktan bir süre sonra benim olduğum tarafa döndü.

Gerçekten ben tehlikeliyim diye bağıran bir yüzü vardı. Yüzünden anlamasanız bile size doğrulttuğu bakışlardanda bunu görüp hissedebilirdiniz. Parlak mavi gözleri ve siyah saçlara sahip bu adam Irenenin dibinden bir santim kımıldamayarak bana bakmaya devam ediyordu.

Onlara doğru yürüdüm ve "Irene" dedim. Adını söylemeyi özlemiştim. "Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Garip bir şekilde ayrıldığından meraklanmıştım." Sözlerimi bitirmemle adamın bakışları daha bir delici oldu. Gülümseyip elimi cebime soktum.

"Ah Irene bu kim? Akraban falan mı? Hem neden buradasın?" diyerek sordum yüzümde tüm merakımı ve şüphelerimi gizlemesi için bir gülümseme ile. Ancak bu parlak mavi gözlü adam buna kanacak kadar salak görünmüyordu.

"Bu benim arkadaşım. Beraber geldik. Bi tanıdığımız buradaydı. Gelmemizi istedi" dediğinde Ireneye bakıp gülümsedim. "Ah o zamam büyük süpriz oldu" dedikten sonra kollarımı bir birine doladım. Yalan söylüyordu.

Irenenin arkadaşı yoktu. O adamla yeni arkadaş olsada ortak bir arkadaşları olmaları için daha uzun bir zaman gerekiyordu. Böyle yalanları anlayabiliceğimi bilmesi gerekiyordu.

Ancak bu basit yalanları yüzünde üzgün ve karmaşık bir ifade ile söylemişti. Bir şey yaşanmıştı. Zaten önceden bildiğim gibi o olaylar olmuştu ancak bu onu bu kadar karmaşık hale getirmemişti. Burada başka bir iş dönüyordu.

Merhabaaaaa. Sabah erkenden yeni bölümü atayım dedim. Yorum ve oy atmayı unutmayıınn. Ayrıca bu kitabımda 1k oldu. Lütfen diğer Historia adlı kitabımada göz atın. 🥺