-3-

6.9K 388 324
                                    

Selaaaam, ben geldim.

Uzun bir aradan sonra nihayet kitaba yb attım oaamapalpwk. Bu kitabı da yazmayı baya özlemişim.

Tekrar söylüyorum bu bir ironi kitabıdır. Bu kitapta o kadar mantıklı davranışlar beklemeyin. Çünkü tamamen eğlence için yazdığım bir kitap...

Umarım seveceğiniz bir bölüm olur.

İyi Okumalar 💜

°°°°°

"Yeter artık ! Aşkımdan öleceğim şimdi, dayanamıyorum." Bartu ve Tuğçe bensiz sohbet ederken dikkatlerini dağıtmak amaçlı yaptığım şey başarılı olmuştu. Bartu yine her zamanki 'sen malsın' diyen bakışlarını bana çevirip konuştu.

"Geber."

Dudağımı büküp bakışlarımı yere çevirdim. Tam iki hafta olmuştu, iki hafta... Ne konuşmuştuk, ne göz göze gelmiştik.

Şu an ise üçümüz boş boş evde oturuyorduk ama beni asla takmıyorlardı. İkisi de bugün bizim evimizde kalacaktı yani anlayacağınız uzun ve yorucu bir gün olacaktı. Oflayarak yastığı yüzüme geçirdim. Kendimi koca bir boşlukta hissediyordum.

"Tamam hadi yardım edeyim, çok yalvardın. Bir de sen salaksın, kesin mal mal şeyler yaparsın. Sonra senin yerine ben utanıyorum. Tuğçe desen zaten obje, hiçbir işe yaramaz. Harbi ben sizinle niye arkadaş oldum ? Deterjan içirip beyni mi falan mı yıkadınız ?"

Bartu'ya parlayan gözlerle baktım. Bize dediği tüm kötü sözcükleri düşünmeyerek sadece bana yardım etmesine odaklandım. Bartu'ya bir iki iltifat ettiğinizde yaptıramayacağınız iş kalmıyordu.

"Ya sen nasıl bir kralsın ?

Mükemmelliğin iki tık ötesine git, orada sen varsın.

Baklava kadar tatlı, bir o kadar starsın.

Işığından kör oldum, biri gözlüğümü yollasın. "

Pohpohlamayı durdurup onu süzdüğümde elini çenesinin altına koymuş sırıttığını gördüm. Beklemediğim bir anda yanağıma tokat atılınca neye uğradığımı şaşırmıştım.

"İltifatlarına devam etsene geri zekalı."

Elime geçen yastığı almamla kafasına geçirmem bir olmuştu.

"Niye vuruyorsun hayvan! Unut o dediklerimi, boktan farkın yok. Nefes kesici bir iğrençliğin var."

Bartu gözlerini kocaman açarak elini göğsüne koydu. "Çabuk söylediklerini geri al."

Omzumu silkip umursamaz halime geçiş yaptım. "Yooo, niye geri alıyım ? Gerçekleri söylemek suç mu ?"

Oda derin bir sessizlikle kaplanırken soğuk bakışlarımızı birbirimize yolluyorduk. Bir sinek uzun süren bakışmamızı 'vızz' denen sesiyle böldüğü anda Bartu ile çoktan saç baş kavgaya başlamıştık. Tuğçe bizim bu halimize sadece gülüyor ve asla müdahalede bulunmuyordu.

"Ya şimdi kavganın sırası mı ? Ayrılın birbirinizden !"

Tuğçe'nin bağıran sesi ile saç çekiştirmemizi durdurup ikimizde ona odaklandık. "Bekleyin beni, kavga etmeyin." Oturduğu yataktan ayaklanıp odadan çıkmıştı. Biz Bartu ile hala yanı pozisyonda durmaya devam ediyorduk. Onun elleri benim saçımda, benim ellerim de onun saçındaydı. Geçen kısa süreden sonra Tuğçe elinde mısır kasesi ile geri döndü.

Tam karşımızdaki masanın sandalyesini çekerek oturdu ve mısırlarını yemeye başladı. Bize elini savurarak ağzındaki mısırlarla konuştu.

Gold Sapık || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin