Gününün 3. bölümünden selamlar dostlarım.
Artık bölümler 600 kelime üstü, bence o kadar da az değil qpwöeğwöepdmdl
Neyse size iyi okumalar 💕
----
Evet arkadaşlar şu an benim yavaş yavaş yok oluşumu okuyacaksınız.
Kuzey'in önünde kapaklanmış, yerin dibine girmek istiyordum. Konuşmalarımız hepsi ortadaydı ve geri dönüşü yoktu. Anonim maceramın bu kadar kısa süreceğini düşünmemiştim. Gerçi sizi arkanızdan bıçaklayıp kuyunuzu kazan salak arkadaşlarınız varsa bunun olması çok da muhtemeldi.
Evet tam da şu an Bartu selamı vermişti. Bu arada gerçekten şu an sela okuyor.
Yerden hemen kalkıp telefonu hızlıca yerden almıştım. Kuzey'in tepkisine bakıp konuştum. "Konuşmalarımı okudun mu, gizlilik denen bir şey var ya. Ayıp be."
Tehdit edercesine ona bakıyordum ama korkudan altıma sıçmak üzereydim.
Lütfen görmemiş ol, lütfen görmemiş ol. Zaten telefonumun parlaklığı en düşük seviyedeydi, muhtemelen görmemişti ama yine de stres yapıyordum.
Bildiğim tüm duaları okurken nihayet konuşmuştu.
"Telefonunun ekranına bakmadım bile, insanların özeline burnumu sokmak gibi bir özelliğim yoktur."
Verdiği cevapla içimdeki tüm endişeler yok olmuştu. Şu iki dakika beni stresten 2 yıl yaşlatmıştı. Derin bir nefes verdim. Bartu'nun fısıltısını duyuyabiliyordum.
"Yine kurtulamadık şundan, öğrenecekti her şey bitecekti işte."
Aslında fısıldayan sesi pek de sessiz çıkmıyordu. Mesela karşısındaki Kuzey ona soran gözlerle bakıyordu.
"Benim bilmediğim bir şey mi var ?" dediğinde Bartu'nun üzerine atlayıp boğmamak için kendimi zor tuttum. Her şey onun yüzünden çıkıyordu. Bir gün çocuğu gerçekten gebertecektim.
Bartu sanki yıllarca bu anı bekliyormuş gibi heyecanla konuşmaya başladı.
"Önünde gördüğün bu kız var ya se-"
Gözlerimi kocaman açıp söylememesi için o an aklıma gelen ilk bahaneyi uydurdum.
"Ben LEZBİYENİM !"
Hepsinden de aynı anda "Ne ?" tepkisi gelmişti.
Kuzey ile birbirimize şaşırmış gözlerle bakıyorduk. Bende bunu söylediğim için şaşkındım. Gözlerini iki üç kez kırpıştırdı. Ben nereye düştüm bakışını her yerden tanırdım.
Arkadaşlar ben size en baştan beyin nakli bekliyorum demiştim. En ufak mantıklı bir davranışım yoktu.
"Eee ben en iyisi gideyim." dedikten sonra Bartu'ya selam vermiş ve yanımızdan hızla ayrılmıştı.
Gözlerimi sakinleşmek için sımsıkı kapattım ve yere oturdum. Pis olması umrumda değildi, şu an kafamı taşlara duvarlara vurmak istiyordum.
"Her şeyi daha da mahvettim, çocukla olma şansımız varsa o da sıfır oldu. Artık benim kızlardan hoşlandığımı düşünecek, bana yaklaşmayacak."
Ben haklı bir isyan içerisindeyken Bartu bana gülüyordu. Sinirim daha da artmıştı, her bok onun altından çıkıyordu. Hışımla yerden kalkıp karşısına geçtim.
"Bir kere pisliklik yapmayıp beni rahat bıraksan olmaz değil mi ?"
Sırıtıp başını 'hayır' dercesine salladı. "Ben senin başının belasıyım, ne yapsan da yanından eksilmem. Sövsen, küssen bile bırakmam. Sana yapışan bir kene gibi düşün beni ya da rüyalarına giren kabus..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gold Sapık || Texting
Humor05**: 80 80 160 05**: Allah neler yaratmış 05**: Baksırın olayım giy beni 05**: Duvardan duvara vur beni ----- Mizah ve bol kahkahalı kitapları seviyorsan seni bekliyorum 🤍 yayım tarihi= 21.10.2020