Bölüm şarkısını Mustafa Ceceli-Islak İmza diye düşündüm.
Nerde kaldı bu adam ya geç kalmayacağım demişti hala ortada yok. Kesin babasına gitti. Of Ege niye sözümü dinlemezsin ki sen? Ama ben sana yapacağımı bilirim Ege. Ya bir kez olsun beni dinle ya. diye söylenirken kapı açıldı. Hemen gözüm kapıya gitti. Kapının arkasından sesler geliyordu. Önce Ege sandım ama üç kişiden farklı ses geliyordu. Kimdi bunlar ne istiyorlar ki benden? Kapı daha fazla zorlanırken titreyen ellerime arkamda duran tavayı aldım ve hemen kapının arkasına geçtim. Kapı daha da zorlanırken içimden saydım. Bir, iki,üç dedim kapı açıldı. Gözlerim kapalı olduğu için giren ilk kişinin kafasına tavayı geçirdikten sonra çığlık attım ve gözlerimi açtım. Açtığımda kafasına vurduğum adam görmek istediğim en son kişiydi.
"Ya Ceylin kafayı mı yedin sen ya? Ahh.. Kırdın kafamı ya. Off.. Ahh.. "
"Ya Ege sen manyakmısın niye sessiz sessiz giriyorsunuz içeri ya. Nasıl korktum ben biliyor musun?"
"Tamam güzelim kusura bakma bir daha olmaz ama yani kırdın kafamı be Ceylin."
"Off Ege ben korkudan ne yaptığımı biliyor muyum acaba? Çok acıyor mu? Ya canım Kıyamam ben sana."
"Kıydın ama güzelim."
"Kanıyor mu? deyip yanına gittim.
"Bilmiyorum bi bak istersen."
"Ukalalık etme de sus. Yok kanamıyor. Ama bir buz koyalım yine de ne olur ne olmaz."
"Dolapta olacaktı" dedikten sonra dolaba yöneldim. Difrizi açtıktan sonra bir poşet gözüme çarptı. Onu aldım ve içeri gittim. Ege'ye verdim.
"Ceylinim, canım arkadaşım sen bu kadar salak olmak zorundamısın?" dedi Burcu. Kafamı kaldırdım ve Burcu ile yanında Serkan'ı gördüm.
"Aaaa! Siz ne ara geldiniz yaa?"
"Biz hep burdaydık canım benim ama sen kendini kaptırmıştın biz de sesimizi çıkarmadık" dedi. Ben de sadece göz devirip :
"Hoşgeldiniz" dedim. İki saniye sonra durup hep beraber kahkahalarla gülmeye başladık.
Sonra Burcu ve Serkan odalarına gidince bizde Ege'yle üçlü koltukta oturup televizyon seyretmeye başladık. Televizyonumuz akıllı olduğu için Youtube'dan "AYNI YILDIZIN ALTINDA"yı açtım. Ege sesini çıkarmadığına göre sorun yok. İçten içe gülerken Ege bana baktı.
"Hayatım neye gülüyorsun sen bakayım ? "
"Hiiççç aşkım neye güleceğim yaa"dedim.
"Gülüşüne hayranım hayatım. Sen hep böyle gül olur mu?" Ege'nin bu sözünden sonra yüzüm gülümseme şeklini aldı. Sonra omzuma yattım ve film başladı.
"Aşkım şimdi bu kız kanser mi ?" dedi Ege. Çok üzülüyorum bu filmi izlerken. Beşinci izleyişim sanırsam. Her izleyişimde ağlamışımdır buna eminim.
"Evet aşkım malesef. Augustus da Hazel'ın yani o kızım sevgilisi. O da kanser olacak zamanla.
"Aşkım kapat şunu ya."
"Yaa neden? İzliyordum ben çok seviyorum bu filmi."
"Karizmam çizilecek sonra ağlarsam eğer."
"Seni yerim ben ya sen ne tatlı bir şeysin öyle. Ama izleyeceğiz beni ilgilendirmiyor aşkım. Ağlarsan sadece ben göreceğim. Burcu ile Serkan yukarıdalar merak etme. Hem senin ağlarken ki halini çok seviyorum çok tatlı oluyorsun aşkım."
"Sen iste yeter ki ben hep ağlarım herşeyim"
"Yok yok yine de ağlama sen gül Ege sadece gül."
"O da olur farketmez aşkım ama şu filmi kapat da şarkı falan aç bitanem."
"Tamam tamam kapatıyorum. Şarkı ne açayım "
"Kafana göre takıl canım farketmez benim için"
"O zaman Islak imza ?"
"Olur canım"
Şarkıyı açtıktan sonra mırıldanmaya başladım.
Bu benim sevdam sen olmasan bile
Gün geçmiyor ki adını yad etmeden
Eyvah demeden of demeden
Hiçbir şey beklemeden
Kimseyi koyamam yerine
Orası hep senin kalacak
O yara ıslak imza kalbimde
Sonuna kadar seninle atacak
Sevdim sana rağmen hiç vazgeçmedim
Bu hüzün bu mutluluk inan ki kusursuz bir bütün
Sen gel demeden sana gelmeden
Şikayetim yok, yük benim yüküm."Aşkım senin sesin ne kadar güzelmiş. Dedi Ege. Güzel mi? İyi de benim sesim berbattır ki.
"Aşkım yaa neresi güzel berbat bir sesim var. Neyse benim çok uykum geldi uyuyalım mı?
"Gel yanıma burada uyuyalım aşkım" dedi Ege. Göğsüne yattım.
"Bana masal anlatır mısın?"
"Ne istiyorsun aşkım?"
"Sen ne istersen canım."
"Bir varmış bir yokmuş. Günün birinde bir prens prensesini arıyormuş" dedi Ege. Sonrasında Ege'nin kokusuyla birlikte kendimi uykuya teslim ettim...
Biliyorum biliyorum çok geciktim. Özür dilerim. Neyse ki yeni bölüm geldi. Yorumlarınızı bekliyorum...