İyi okumalar dilerim...Melisa Bozok'tan anlatım...
Sancı;
Uzandığım yataktan kalkmama engel olan bir ağırlık vardı üzerimde. Belime dolanan kolların ve enseme çarpan ılık nefesin sahibi Agustin'den başkası değildi.
Derin bir nefes alıp kendimi kurtarmaya çalıştığımda bırakmayıp daha çok kendi bedenine yasladı bedenimi.
Başım ağrıyordu. Yataktan kalkıp bir ağrı kesici içmek ve kendime gelmek adına serin bir duş almak istiyordum. Beynimin içinde yankılanan sesler kulaklarımın içini tırmalıyor ve gerilememe neden oluyordu.
Sıkıntıyla soluk alıp tekrardan yataktan kalkmayı denedim. Agustin başını boyun boşluğuma sokup derin bir nefes aldı ve dudaklarını bastırıp öptü.
"Buenos días cariño (Günaydın sevgilim)"
Pürüzlü çıkan sesine bir de yorgunluk eklenmiş gibiydi. Bu da oldukça geç bir saatte uyuduğunu kanıtlıyordu.
Gözlerimi kapatıp "günaydın" diyerek karşılık verdim. Sesim beni terk etmiş ve oldukça kısılmıştı. Yatakta üzerime çıkıp yüzümü örten saçlarımı yastığa doğru savurdu. Sanki ilk kez görüyormuş gibi yüzümün her bir ayrıntısına bakıp dudaklarını anlıma yasladı.
"Bebeğim güzel bir gün yaşayalım".
Onun isteği buydu, benim isteğim ise yalnız kalıp düşünmek. Sessiz kalışım onu her zaman geriyordu, tıpkı şimdi olduğu gibi. Vücudunun ağırlığını üzerime vermeden erkekliğini kasıklarıma yasladı.
"Hadi bebeğim bizim günümüz olsun".
Gözlerinin içine bakıp başımı salladım. Başka türlü kurtuluşumun olmadığını biliyordum. Üzerimden kalktığı an yataktan çıktım. Adım atacak iken başıma saplanan güçlü ağrı ile yerime çakıldım. Dudaklarımdan kaçan inilti ile tekrar yatağa otururken o endişe ile kollarını belime doladı.
"Bebeğim ilk önce seni yıkayalım, sonra ağrı kesici ve kahve ne dersin?".
Sorusuna başımı usulca sallarken yataktan kalkıp beni kucağına aldı. İki elimle sadece başımı sıkıca tutuyordum. Şiddetli ağrı her zaman yaşadığım bir durum değildi. Zaman zaman stres ve üzüntü ile gelişiyordu.
Agustin dikkatle küvete girmemi sağladı. Ardından yavaşça geceliğimi ve iç çamaşırımı çıkartıp suyu ılık seviyeye ayarladı. Vücuduma nüfus eden su ile derin bir nefes aldım. Her dokunuşu ilk zamanlardaki şefkat dolu adamı hatırlattı bana.
Anlamak için mücadele eden ve sorgulayan o sevdi dolu adamı.
Derin bir soluk daha aldım. Başımı yukarı kaldırıp su damlalarının yüzüme çarpmasını hissettim bir süre. Ardından belime dolanan kollar ile başımı eğip gözlerimi açtım.
"Muhteşem kadın"
Dudaklarıma kapanan dolgun dudaklara daha fazla kayıtsız kalamadım. Çıplak bedenine doladım kollarımı. Saçlarımı geriye doğru alıp yanaklarımı avuçladı.
Hissederek seviyordu beni. Sıcaklığını kalbime akıtıyordu eskisi gibi. Bir anda kucağına aldı ve bacaklarımı beline dolamamı sağladı.
+18(rahatsız olacaklar bu kısmı atlayabilir)
Ellerini kalçalarıma yerleştirip sırtımı fayansa yasladı. Dudaklarımız anlık koptuğu anda bile hırsla boğazından kopan hırıltılı inleyişle dudaklarıma bir kez daha kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTASI AŞKA TUTSAK...
General FictionNefesim kesilmişti bir anda. Bu büyük gürültünün sebebi çalan müzik değildi. Bedenim neden düşüyor gibiydi? Neden kanım canımı terk ediyor gibi hissediyordum? Temine değen sıcaklık içimi neden ürpertmişti? Gözlerim donuklaşırken gördüğüm yüz hiç ta...