Upuzun bir bölümle geldim lütfen sindirerek okuyalım. Sizleri seviyorum,
İyi okumalar ❣️
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım ❣️
7.Bölüm: Sıkışmış Hayaller
“HAYALLERİN SANA ASLA KESİNLİK BİLDİRMEZ... “
Belki şuan bekliyorum duyuyor musun? Sana kendi halimle soruyorum. Dur dediğim an durabilir misin? Kendi hayatından vazgeçebilir misin? Neden gittiniz? Vücudumda ölümün soğukluğu, nefretin alışılamaz sahteliği var.
Ben Begüm.
Öldü, ve cesedi bulunulamayan Begüm.
Ve sonsuza kadar karanlığa hapis olacağım.
Size sesleniyorum.
Terk edildim.
Yalnızlığa ve soğukluğun acımasız kollarına atıldım.
Buzların arasında donmuş bir su damlası gibi eridim.
Ağlamak, haykırmak istiyorum.
Olmuyor...
Begamega kasabasında tek başıma yaşamak istemiyorum.
Güvensizlik tüm benliğimi sardı.
Ben öldüm ve bedenim soğuk suların akıntısında savruluyor.
Asla pes etmemem gerektiğini anlıyorum. Ve sesleniyorum terk edilen kendime.
Yokluk yokluğuma, varlığım sessizliğime karışmayana dek, asla beslemediğim nefreti açığa çıkartmamak istiyorum.
Sen beni terk etmedin değil mi?
Lütfen gel ve beni aileme götür.
Bu sonsuzluğa birlikte gidelim.
Ve soğukluğun acımasız kollarına merhaba dileyelim.(Tam anlamıyla bir hafta sonra...)
Acı...
Ayaklarımın üzerine tonlarca ağırlık konulmuş gibi kıpırdatamıyorum. Gözlerim ışıktan korkuyormuş gibi açılmak istemiyor. Bağırmak istiyorum ama boğazım sıkılıyormuş gibi nefes alamıyorum.
Kendimi zorluyorum. Gözlerimi açmak zorundayım. Tırnaklarımı avuç içlerime batırıyorum. Acı hislerimi devreye sokuyor ve gözlerimi açabiliyorum.Beyazlar içerisinde bir oda. Gözlerim merakla etrafta dolanıyor. Özlem duygusuyla annemi görüyorum ve hemen yanında Eda bana içtenlikle gülümsüyor. Konuşmak istiyorum ama sesim çıkmıyor. Kendimi sıkıyorum ama kıpırdayamıyorum.
Annem yavaş adımlarla yanıma geliyor. Sıcacık ellerini ellerimin üzerine koyup avuç içlerimi tırnaklarımın azabından kurtarıyor. Bir eliyle avucumu okşarken diğer elini saçlarıma getirip hafifçe buradayım der gibi sıkıyor.
Anne demek istiyorum. Seni çok özledim. Annem bunu anlamış gibi gülümsüyor. O an göz altlarında ki morlukları görüyorum. Ne olduğunu sormak istiyorum. O güzel gözlerine ne oldu anne demek istiyorum. Yine sesim çıkmıyor. O anda annem konuşmaya başlıyor.
“Kızım, her şekilde sana korkmaman gerektiğini öğrettim. Korkma sakın annem. Her zaman yanındayım.” O an gözlerinden yaşlar akmaya başlıyor. Kaşlarım çatılırken annem hıçkıra hıçkıra sırtını dönüyor. Neredeyim diye soruyorum kendime. Neler oluyor? Hatırlamaya çalışıyorum ama zihnimin gerisi zifiri bir karanlığa bürünmüş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU DAMLASI
FantasiHenüz yirmi dördünde bir su altı arkeoloğu. Hayatı eğlenerek yaşamak gerektiğini bilen genç bir kız... Ama sandığı kadar masum değil. Neden mi? Terk edilmiş bir kasaba, Dillerde uğursuzca dolaşan bir efsane. Asırlardır devam eden bir savaş. Ölümle...