11#Ben Seni Sevmeyeyim

83 32 51
                                    

Multimedya: BTS 'louder than bombs'

Selamm:)
Nasılsınız insanlar? Hebejebwbdbehe
Hitaba gel!
Güzel bir bölüm bizi bekliyor. Güneşin Kahini'nin en uzun bölümü oldu.

Hepinize iyi okumalar:):)

Hepinize iyi okumalar:):)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Tamam Su. Söz veriyorum o adamı öldürdüğünde sana yardım ve yataklık yapacağım da ne oldu? Sen niye yine bu adama bu kadar sinirlendin?"

Su karşımda Ateş Hocanın ona yaptıklarını ve kendi verdiği tepkileri anlatırken ben gülmeden duramıyordum. Su ben her güldüğümde bana kızıyor daha sonra tekrar konuya dönüp Ateş hocaya sövüyordu. Bana nerede olduğumu sorarsanız ben kütüphanedeki mekanımdayım. Bir saat sonra GARD'a gidip üst üste iki kez zaman yolculuğu yapacağım. Buna rağmen ben burada durmuş Su'nun platonik aşık olduğu hocasıyla son maceralarını dinliyorum. Gerçi pek şikayetçi olduğum söylenemez zira feci bir şekilde eğleniyorum.

"Aybi gülmeyi kes! Burada sana çok önemli bir şey anlatıyorum. Sence onu kafasına kalın kitaplarını vura vura mı öldürmeliyim? Yoksa bıçakla kaslarını parça parça kesip ona yedirmeli miyim?" Su'nun her kelimesinde daha fazla gülme krizine giriyor ve kendimden geçiyordum.

Su beni her zaman eğlendiren ve güldüren tek kişiydi. Onunla hiç kötü anım olduğunu hatırlamıyorum. Bana kızdığında bile ona gülmeden edemezdim ve sonunda ikimiz de kahkahalara boğulur ve tekrar her şeyi unuturduk.

"Su..." Cümlem kendi gülmem ile kesilirken kendimi toparlayıp tekrar konuştum. "Su, ben Ateş hocaya bayıldım. Senin hakkından bir tek bu adam geliyor." Su karşıda sinir krizleri geçirirken ben de gülme krizine girmek üzereydim. En son bana küsüp çığlıklar eşliğinde telefonu yüzüme kapattığını hatırlıyorum ama hala güldüğüm için bu detayı pek umursadığım söylenemez. Derken kitaplıkların arkasından gelen bir sesle oraya döndüm. Burayı bilen bir tek Su ve Efe vardı. Kesinlikle Su beni öldürmeye gelmişti. Eyvah bu kız evinden buraya nasıl bu kadar hızlı gelmişti.

Hızla susup o tarafa yöneldim ama aklıma Su geldiğinde tekrar kahkahayı bastım. Oraya gitmekten vazgeçip ecelimi oturduğum yerde beklemeye karar verdim.

Efe kitaplıkların arasından çıkıp gelirken ben küçük çaplı bir şok yaşadığımı inkar edemiyordum.

"Seni burada bulacağımı biliyordum ama itiraf etmeliyim ki deli olduğunu bilmiyordum." Efe'ye bakarken bir şey yapmıyordum.

Efe neden artık bana olağanüstü gelmiyordu?

Ben ona henüz cevap vermemişken Efe tekrar konuştu. "Belki biliyorsundur bir hafta sonra gidiyorum." bir elini ensesine attı ve mahçup bir tavırla devam etti. "Geçen gün gelmediğin için çok üzüldüm hatta konum attığın yere gidince kimsenin olmadığını gördüm ve beni ektiğini
düşünmedim değil ama Su arayıp seni aldırdığını ve birlikte olduğunuzu söyleyince içim rahatladı." Efe'nin yüzüne dümdüz bakarken hiç bir şey söylemedim. Üstüne çok düşmemiştim ama düşününce eğer Adar o gün zamanında gelmeseydi muhtemelen şu an çok kötü bir durumda olurdum. Sonuçta Efe geç kalmıştı. Zamanında gelmeliydi.

GÜNEŞİN KAHİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin