Sır.

6 0 0
                                    

"Tüm gün yatağın içinde kalamazsın." Diye tıklattı kapıyı Kayra içeri girmeden saniyeler öncesinde. Ama güvenli limanım halime gelen bu yataktan adım atmak beni korktuğum o uçurumdan düşürecekmiş gibi hissettiğim için kıpırdayamamıştım.

"Alaska?" Beklenti içinde bana bakınca bilincim yerine geldi ve o sırada çalan telefonumu bana uzattığını fark ettim. Sakin seyreden nefesimin bir anda hızlandığını hissedince yatakta hızlıca doğrulup telefonumu elindem aldım ama ekranda görmek istediğim numara ya da isim çıkmayınca omuzlarım düştü. Ama yinede cevap vermem gereken bir çağrı olduğunun farkında olduğumdan yuvarlağı yeşil ahizenin üstüne kaydırdım. Duyulan ince ve kesinlikle tiz olan ses sabahımın iyi devam etmeyeceğini kanıtlar nitelikteydi.

"İyi sabahlar Alaska Hanım, geçen gün telefonda konuşmuştuk. Maria Harris.." Aklıma kim olduğu doluşunca resmi bir ses tonu ile yanıtladım onu.

"Evet, bu gün için sözleşmiştik değil mi?" Dedim sol bileğimde ki kol saatinde ki akrep ve yelkovana bakıp hafiften utanırken.

"Evet, efendim." Dedi sakince geç kaldığımı yüzüme vurmayarak. Bende ona en kısa sürede görüşmek üzere gün içinde söz verip telefonu Kayra'nın meraklı bakışları altında kapatmıştım.

"Ne oluyor?" Diye sordu merakla benden herhangi bir tepki görmeye kalmadan. Derin bir nefes alıp bir süre ona gerçekten aldırış etmeden sabah rutin işlerimi halledip dolaba yönelince, göz teması kurmadan cevapladım onu.

"Ev tuttum, dekorasyon için bir yerle anlaştım, oradan aradılar." Dedikten sonra giymek üzere askıyla birlikte beyaz-oversize bir gömleği attım yatağın üstüne.

"Ne demek oluyor bu şimdi, ev tuttum?" Tartışmayı düşünmediğimi her hareketimle belli edercesine ahenk ve sakinlik eşiğiyle tekrar cevapladım onu.

"Buraya kısa süreli bir tatil için gelmedim Kayra, kendi düzenimi kurmalıydım, değil mi?" Son kelimeyi söylerken dönüp omzumun üzerinden baktım ona. Afallamış ve durumu anlamlandıramamış görüntüsü zihninde netlik kazanmaya başlamış gibiydi.

"Gece bir şey mi söyledi?" Merak ettiğinin bu olmasına bir yandan üzülüp bir yandan keyiflensemde bu yüzüme yansımadı. Gece'yi ciddiye alıp onunla bu duruma bir boyut kazandırmayı asla düşünmüyordum.

"Ne münasebet, saçmalama lütfen." Ivır zıvır işlerimi halletikten sonra dönüp ona bakmaya başladım. Üzgün görünüyor ve karşı çıkmaya hazırlanıyor gibiydi ama sessiz kalmayı tercih etmişti en nihayetinde. Beni tanıyor ve aldığım karardan geri dönmeyeceğimi biliyordu, üstelik onlar içinde en iyisi buydu.

"Bende geleceğim seninle." Sesinde ki mahcubiyeti gereksiz görsemde Kayra'yı iyi tanırdım. Bu durumda olmak onu üzmüştü. Bende adımlarımı ona atıp aramızda ki fiziksel mesafeyi iyiden iyiye kapatmıştım. Ellerimi benden uzun olan omuzlarına yerleştirip dikkatlice gözlerinin içine baktım.

"Her şeyi kendim halletmek istiyorum, bittiğinde misafir edeceğim seni.." Parmak uçlarımda yükselip yanağına küçük bir öpücük kondurup sırtımı döndüm ona, çıkmasını beklediğimi beden dilimle ifade ederek, o da anlamış olacak ki sessiz ve emin adımlarla beni yalnız bıraktı. Omuzlarımı serbest bırakıp içten içe daldığım düşüncelerin arasında hazırlanmaya başladım..

1 SAAT SONRA

"Minimal bir dekorasyon istiyorum ama seçmek için ayıracak kadar vaktim yok. Bu yüzden bir kaç dekor önerisi ile bana gelirseniz daha kolay halledebileceğimizi zannediyorum." Dedikten sonra bana resmiyetle gülen esmer, kısa boylu kadına döndüm. Bakışlarından beni anladığından emin olduktan sonra rahatlığında verdiği özgüvenle gülümsedim, anlaşmanın son detaylarını hallettikten sonra Maria ile vedalaşıp evden çıktım. İçimde sebepsiz yere oluşan huzuru irdeleyemeden çalan telefonumu çantamdan çıkarıp ekranda ki numaraya baktım. Hafızamda yer edinen rakamlar olmadığına karar verdiğimde çağrıyı yinede cevapladım.

SÈJOURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin