Merhaba arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz. Öncelikle hikaye hakkında kesin bir yargıya varmadan önce birkaç bölüm okumanızı rica ediyorum sizden. Umarım okumaktan zevk alırsınız.
TANITIM
Alya, hayatı genç yaşta tecrübe etmişti. Çok yetenekli bu genç kızın çok sevdiği bir babası, kendisini sevmese de ona karşı iyi olmaya çalıştığı bir annesi ve maddi açıdan sıkıntı yaşamadıkları, mutlu sayılabilecek bir yuvaları vardı. Ancak bir kuşun kanadı kırıkken tekrar tekrar uçmaya çalışması gibi Alya da her ayağa kalkışında tekrar yıkıldı. Oldukça güzel ve yetenekli olan kızın içinde, kanaması hiç durmayan bir kalp ve binlerce derin yara izi kaldı.
Alaz, ailenin tek çocuğu, anne babasının biricik oğlu... Hem annesini hem babasını çok seviyordu ve ikisinin de aslında suçsuz olduğunu bildiği halde bunu kabul etmek istemiyordu. Annesini bu hale getiren o adama gard alması, her şeyden onu sorumlu tutması ve tüm öfkesini ona yöneltmesi gerekirdi. Ama bunu başaramayınca, öfkesini içinde yaşamayı reddetti. Kime, neye kızacağını bilemediği gibi, şehre gelişiyle havasını söndüren Alya' yı kendine hedef belledi.
İki farklı acı dolu hayatın kesişim noktası onları birbirine bağladığında aşk ile nefret arasındaki ince çizgiyi ayırt edebilecekler miydi, peki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kadar Yalnız (Düzenlemeye Alındı)
ActionAşk ile nefret arasındaki ince çizgide yürüyen bedenleri, sağa yalpaladığını sanarken sola düşerse ne olur? Duygularından emin olduklarını hissettikleri anda her şey için çok geç olursa, yaşama devam etmek, hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün m...