Sabah Eda mesaj atmıştı ve okula beraber gittik. İlk iki ders öyle böyle geçti. 3.dersin sonlarına doğru Eda'ya
-Gel sana sözüm vardı kantinden bir şeyler yiyelim.
dedim. O da
-Tamam bekle telefonumu alıp geliyorum.
Telefonunu aldı ve kantine indik. Emre kantinde arkadaş grubuyla oturuyordu. Gözüm hemen ona çarptı. Arkadaşlarıyla bir masaya oturmuş konuşup gülüyorlardı. Gömleği yine dışarıda kravatı doğru düzgün yapılmamış oturuyordu. Banane gömleğinden kravatından. Kafamı hemen başka tarafa çevirdim ve Eda'ya sen bir masaya otur ben geliyorum dedim. Gidip 2 kaşarlı tost Ayran 2 de çikolata aldım. Ben masaya giderken mecburen Emrelerin masasının önünden geçtim.
Emre;
-Az ye az.
Dedi bana bakarak.
-Sanane ya.
-Maya bak bana şu kelimeyi kullanma artık.
-Hangi kelimeyi?
-Biliyorsun sen.
-Hayır bilmiyorum söyle de bilelim.
-Defol git zıkkımlan Maya.
-SA-NA-NE.
-Maya sinir etme beni kötü olur!
Hiç aldırış etmeden masaya geçtim.
Eda.
-Kızım o neydi öyle?
-Ne neydi?
-Emreyle diyorum.
-Sinir ediyor beni.
-Yakında alışırsın merak etme.
Dedi. Beraber kahvaltımızı yaptık sonra sınıfa çıktık. Dersin ortasında nöbetçi öğrenci " spor kulübüne yazılmak isteyen var mı?" diye sordu. Biz de Eda'yla bakışıp birbirimizi onayladık. "Biz" dedik kızda isimlerimizi alıp çıktı.
2 ders sonra nöbetçi öğrenci yine geldi " spor kulübüne yazılanlar okul çıkışı spor salonunda beklesinler."
Dedi.
Dersler bitti. Bizde Eda'yla spor salonuna indik.
Emre'de oradaydı. Bir yere oturduk Eda'yla. Emre'yle arkadaşları Basketbol oynuyorlardı. Gözüm Emre'deydi. Beni fark etti. Sürekli bana bakıyordu. Yüzümü çevirdim çaktırmadan bakıyordum ve hala bana bakıyordu. Sonra salondan içeriye beden eğitimi hocası girdi, bizde yanına gittik.
Hoca;
-Yarın ilk iki ders benim yanımdasınız.
Dedi. Sonra Emrelerin yanına gidip "yeter bu kadar bugünlük çocuklar" dedi. Onlar da dağıldı bizde dışarı çıktık.Biraz yürüdük. Sonra Eda'yla ayrıldık. Yanımda bir araba durdu. Emre'nin arabasıydı.
-Maya gel seni evine bırakayım.
-Hayır. Gider misin Emre?
-Ya ne inatçı kızsın gel işte.
-Hayır ya ben senin arabana binmem.
-Demek öyle tamam.
Arabadan indi kolumdan tuttu ve.
-Maya bin şu arabaya.
-Ya istemiyorum anlamıyor musun?
-Anlamıyorum canım ben bin diyorsam bineceksin.
-Tabii canım sen öyle san.
Dedim. Tam yürüyecektim ki arabanın kapısını açıp beni zorla oturttu.
Kapıyı da kitledi. Öküz işte ne olacak. Sonra arabaya bindi.
-Emre Kapıyı aç.
-Tamam.
-İyi beklediğimden de kolay oldu hadi aç.
-Tamam seni evine götüreyim. Evinin kapısının önünde açacağım.
-Ya hayır istemiyorum.
- Demek eve gitmek istemiyorsun, Öyle mi? O zaman başka bir yere gidelim.
-Hayır ben seninle hiç bir yere gelmem anladın mı?
-Maya sen ya evini tarif edeceksin seni evine bırakacağım ya da bilmediğin bir yere götüreceğim hangisi?
-Tamam ya beni evime bırak da sonra ne yapıyorsan yap.
-Aferin akıllı cadım benim.
-Birincisi ben cadı değilim ikincisi senin cadın hiç değilim.
-Hıhı evet.
Aptal! Bu çocuk gerçekten salak. Yolu tarif ettim evin önüne geldik.
-Hadi aç kapıyı.
-Bu kadar da olmaz ama.
-Ne olmaz ?
-İnsan bir teşekkür eder.
-Beni zorla getirdin sana teşekkür etmemi bekliyorsun bir de ne komiksin öyle sen.
-Tamam neyse in arabadan.
İnip arkama bakmadan içeriye girdim. Ben girdikten sonra hızlı bir şekilde gaza batı ve gitti. Ben içeri girene kadar beklemişti bir de salak! Söylene söylene odama girdim
"Öküz işte ne olacak in arabadan diyor bir de. Zorla getirip bir de in arabadan diye bağırıyor tam bir Öküz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KIZ
Novela JuvenilHiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ve gerçeğin insanın en karanlık hırslarında gizlendiği nefeslerinizi kesecek bir aşk hikayesi.