1.6

2.3K 235 39
                                    

Çok fazla ağlıyordu.

Kulaklarımı çıkardığı cızırtı sesleri yüzünden kapatacak kadar çok ağlıyordu Lisa, ancak arkamı da dönüp gidemiyordum.

"Gerçekten böyle mi yaptı?"

Bir de bu soru vardı. Defalarca sorduğu bu soru artık sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

"Milyon kez evet dedim Lisa."

Kaşlarını çatarak başını kaldırdığında, kızarmış gözlerinin altında parlayan gözyaşlarını sildi.

"Ben bu kadar ağlayan biri değilim."

"Tabii öyledir."

Neden onu bulmuştum bilmiyordum. Ancak şu an boş bir kafede oturuyorduk ve ben sessiz bir şekilde Lisa'nın ağlamasını izliyordum.

"O kadar çok mu sevdin?"

Masadaki kutudan çıkardığım peçeteyi Lisa'ya uzatırken, bu soruyu sormadan edememiştim. O da birden sessizleşmiș ve gözlerini tek bir noktaya sabitlemişti.

"Cidden çok sevmiştim. Beş yıl az değil."

Şimdi bu kız beş yıldır aldatılıyor muydu? Bir insan nasıl böyle bir şeyin farkında olmazdı ki?

"Beş yıl fazla değil mi sence de? Nasıl sabrettin?"

Lisa acı bir şekilde gülümsediğinde, bedenimde gereksiz bir titreme hissetmiştim.

"Sevmek çok güzel. Daha önce kimseye aşık olmadın mı?"

Sorduğu soru beni güldürmüștü.

"Şaka mı yapıyorsun? Benim en uzun ilişkim bir gün sürüyor. Yatıyoruz ve sabah uyandığımızda iki yabancı oluyoruz."

Lisa bu söylediğimle yüzüne garip bir ifade yerleștirmiști. Sanki içinden bana sövüyordu.

"Sen gerçekten tam bir şerefsizsin."

Muhtemelen Taemin'le yatmayı kabul etmediği için ayrılmışlardı. Gerçi, o zamana kadar Taemin'in boş durduğunu hiç sanmıyordum. Belki de ayrılmak istediği için bahane arayan, hatta bunun için numarasını dağıtan oydu. Taemin tereddüt etmeden bunu yapabilecek biriydi.

Lisa sinirle sandalyeden kalkarak montunu giydiğinde, derin bir nefes alarak arkama yaslandım ve Lisa'nın şişmiş gözlerine baktım.

"Taemin seninle yatmak istedi, değil mi? Bu yüzden de aranız bozuldu."

Lisa, bunu duyduğunda yutkunmuștu ve parmaklarını montunun fermuarında gezdiriyordu. Ancak öyle gerilmişti ki fermuarı yerine takamıyordu bile.

"Yok öyle bir şey."

Ayağa kalkarak karşısına geçmiş ve önce montunun yakasını düzeltmiștim. O sırada Lisa, yine düşüncelere dalmıștı.

"Taemin'i tanıyorum güzelim, bana yalan söyleme."

Fermuarı yukarı çekerek onu kendime yaklaştırmıș ve gülümsemiștim. Gözleri ve burnu kızarmıştı ancak bunu umursamıyor gibi görünüyordu. Yüzünde tam anlamıyla makyaj bile yoktu.

Ona böyle yakından bakmak, kızarmış burnundan öpmek istememe sebep oluyordu.

Belki de piç ruhlu olduğum içindi, emin değildim.

STRAWBERRY LIPSTICK ♡ LisKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin