FINAL

2.3K 226 125
                                    

"Senden nefret ediyorum."

Yalan söylemeliydim. Ancak bunu söylerken gözlerine bakmayı sürdürmem, beni fazlasıyla tutarsız bir duruma düşürüyordu.

Jungkook, her şeyin ardından derin bir nefes almış ve bana doğru adım atmıştı.

"Git buradan, ciddiyim."

"Tam tersini istiyor gibisin."

Geriye doğru attığım adımlar, Jungkook'un kolumdan tutup bana sarılmasıyla sona ermişti. Her ne kadar onu itmeye çalışsam da bana sarılmaya devam ediyordu.

"Lisa, evlenelim mi?"

Öyle ani söylemişti ki kolları arasında bir süre hareketsiz kalmıştım. Daha onu affetmemiștim bile. Pazardan elma falan mı alıyordu da böyle gelişi güzel söylemişti?

Kendime geldiğimde, onu itmeye başarmış ve dizine tekme atmıştım. Gariptir ki ona tekme attığımla endişelenmeye başlamam bir olmuştu. Fazla sert vurmuş olmalıydım...

"Rol yapma."

Elleri dizlerindeydi ve yerde oturuyordu. Tüm yağmuru üzerime aldığım için miydi bilmiyordum ancak mantıklı düşünmekte zorlanıyordum.

"Salaksın yeminle. Yediğin pekin ördekleri işe yaramamış anlaşılan."

"Pekin ördeği mi?"

Gülerek başını kaldırdığında kaşlarımı çattım.

"Pekin ördeği meşhur değil miydi orada? Ayrıca gayet de iyisin işte kes rol yapmayı!"

Kahkaha atarak ayağa kalkmış ve tekrar bana sarılmak için kollarını açmıştı.

"Ya! İstemiyorum gitsene işte!"

"Hala soruma cevap alamadım Lisa."

Birkaç dakika önce sorduğu şey aklıma geldiğinde, hızla konuyu değiştirmeye çalışmıștım.

"Hava soğudu artık gitmem gerekiyor."

"Önce cevap ver ondan sonra gidersin."

Zorla karşıma geçmiş ve dikkatle gözlerime bakmaya başlamıştı.

"Neden Çin'e gittin?"

"Ailemle bir anlaşma yaptık. Ve senin için asla yapmam dediğim şeyleri yaptım Lisa.. Her neyse, bugün için çok bekledim. Artık beklemek istemiyorum."

"Sana güvenmiyorum."

"Ağlarım bak."

"Bana ne, ağlarsan ağla."

Kaşlarımı çatarak onu geride bırakmak için adım atmıştım ancak Jungkook, yine önüme geçmişti. Böyle duygu yüklü bakarak beni kandıracağını düşünüyorsa yanılıyordu.

"Üzgünüm, seninle çok ilgilenemedim."

Şimdi de ellerimden tutmuştu. Bu hareketlerinden rahatsız olduğumu söyleyemezdim. Ancak onu beklemek gerçekten çok zor olmuştu.

"Şimdi seni öpsem dayak yer miyim?"

Kaşlarımı çatarak omuzuna vurmaya başladığımda dudağıma konudurduğu küçük öpücük beni durdurmaya yeterli olmuştu.

"Olsun, ben vişne aromalı da severim."

"Sapık olduğunu biliyorsun değil mi?"

"Evet, o yüzden başı boş kalmamam ve benimle evlenmem gerekiyor."

"Rüyanda görürsün."

"Rüyamda neler gördüm bir bilsen."

Gülmeye başladığında, resmen ciddiyetimi korumak için kendimle savaş veriyordum.

"Ne gördün?"

"Seninle ilgili her şeyi."

"Beni bu kadar düşündüğünü bilmiyordum."

"İşte ben de gerçekleşsin istiyorum. Kafamı kırsan da seninle evlenmek istiyorum."

Fazla iddialıydı. Ancak hoşuma gitmediğini söyleyemezdim.

"Bakarız."

Tüm dişlerini göstererek başını eğmiş ve yüzümü bir süre yakından incelenmişti.

"Bu evet anlamına mı geliyor?"

"Bilmem."

Daha fazla kendimi tutamayıp gülmüştüm. Başını sağa sola yatırması ve şirinlik yapması tüm ciddiyetimi bozuyordu.

"Tamam yapma artık sabit dur."

Başını tutarak onu durdurduğumda, aklıma güzel anılar gelmişti. Onunla yakın olmayı seviyordum.

"Dikkatli dinle, bunu tekrar söylemeyeceğim."

Jungkook, söylediğim cümleyle kaşlarını çatmış ve merakla beklemeye başlamıştı.

"Seni seviyorum."

Jungkook küfrederek ağzını kapattığında, verdiği tepki beni kızdırmıştı.

"Tekrar söyler misin?"

"Kulağını akrepler soksun Jungkook."

"Lütfen bir kez daha söyle, hadi."

"Seni seviyorum."

Öyle gülümsüyordu ki sanki tüm hayatım onun gülüşüyle aydınlanmıștı.

"Ben de seni seviyorum."

Bunu duyduğuna bu kadar sevineceğini düşünmemiştim. Kollarını omuzlarıma sarmış ve bana sımsıkı sarılmıştı.

"Jungkook, nefes alamıyorum."

"Ah, üzgünüm."

ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ


Bu hikaye de bitti çok şükür. Şimdi çikolatalı sütümü içip yeni kurguları düşüneceğim.

Seviliyorsunuz..
🌸❤️💜🖤🌸


STRAWBERRY LIPSTICK ♡ LisKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin