Bu sesten nefret ediyordum. İnsanların attıkları kahkahalar ve çığlıklar, sinirlerimi bozuyordu. Parmak uçlarımla başıma masaj yaparken, bara doğru yürüyordum. Attığım adımlar, beni yine geçmişe dönmeye zorluyordu.
Gözlerim Lisa'nın beni öptüğü duvara döndüğünde, istemsizce dudaklarımı birbirine bastırmış ve başımı yere eğmiştim. Onu son kez görmek isterdim.
"Ne yapıyorsun? Yürüsene."
Yalnız değildim. Lucas da yanımdaydı ve bendeki bu değişikliklerin farkındaydı. Yine de fazla üzerinde durmuyordu.
"Buralardan gitmek istiyorum Lucas. Artık Seul sinirlerimi bozmaya başladı."
Lucas, gözlerini üzerimden indirerek bir süre hareketsiz kalmıştı. Ne söyleyeceğini bilmiyor gibiydi.
"Bir şey yapmalısın Jungkook, ama bu kaçmak olmamalı."
Birkaç adım atarak yanıma yaklaşmış ve omuzuma vurmuştu.
"Kaptırma kendini bu kadar."
"Taemin'i bularak yüzünü yumruklamak istiyorum. Lisa öyle kalın bariyer oluşturmuş ki kendine, oma ulaşamıyorum."
Bunları konuşmak anlamsızdı. Bunları söylemem hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.
"Ya da siktir et, kafama ne eserse onu yapacağım."
Derin bie nefes alarak sinirli bir şekilde barın kapısından içeri girmiş ve bir süre etrafta Taemin'i aramıştım. Suratına yumruk geçirerek ona hayatın kaç bucak olduğunu sorgulatmak istiyordum.
Taemin'i köşedeki koltuklardan birinde kızlarla beraber otururken gördüğümde, derin bir nefes almış ve ellerimi yumruk yapmıştım.
"Bunu yapmanın Lisa'ya bir faydası olmayacak Jungkook."
"Evet, ama bana faydası olacak."
Lucas'a dönerek sinirli bir şekilde sırıtmıș ve Taemin'in masasına ilerleyerek ayağımla masayı üzerlerine devirmiștim. Lisa'nın gözlerinin dolmasına, hatta çoğu zaman ağlamasına sebep olan Taemin burada yüzsüzce eğlenebiliyordu. Şartların eşit olması gerekiyordu.
Masadaki içki bardaklarının hepsi devrilerek Taemin'in üzerine dökülmüştü. Ve müzik kesilmişti, diğer sesler de öyle. Hayatımda çoğu şeyi dalgaya alırdım. Ancak bugün kendime engel olamamış ve enerjimin son damlasına kadar Taemin'e vurmuştum.
ㅡ ㅡ ㅡ
Lisa: Jungkook,
Neredesin?
Jungkook: Gelme Lisa.
Lisa: Gelmem
gerekiyor.Kötü hissediyorum...
İyi misin?
Jungkook: Merak etme,
Taemin iyi.
Hala hayatta.
Lisa: Farkındaysan
ona değil sana
yazıyorum.Olanları öğrendim..
Jungkook: Yazma
bana Lisa.Beni yoruyorsun.
Yine umutlanmak
istemiyorum.Yine randevu vakası yaşamak
istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STRAWBERRY LIPSTICK ♡ LisKook
FanfictionJ: Sanırım artık güzelliğinle sarhoş olabilirim. -yarı texting- -küfür içerir-