11. Bölüm

189 30 0
                                    

biraz sonra aralarında anlaştılar ve doğudaki tren istasyonuna en kısa sürede gidebilmek için birkaç küçük binadan atlayarak pratik yaptılar.

saatler sonra ise artık en azından yere düşmeyecek kadar denge sağlayabiliyorlardı.

"artık johnların evine dönün gün aydınlanıyor evde kalan arkadaşlarınız sizi göremezse işiniz zorlaşır"

çocuklar taeyong ve jaehyuna teşekkür edip pratik amaçlı binaların çatıları ve merdivenlerini kullanarak eve kadar koştular.

"yarın aynı saatte burada buluşalım"

hyuck ikiliyi uyardı ve odasına girdi.

"neden bana söylemedin?"

jeno'nun yüzünden kırgınlığı belli oluyordu

"son dakika haberim oldu jeno"

"bu tarz maceralar sana göre değil jaemin şu haline bak bir deri bir kemiksin... neden bu kadar kilo verdin.."

jaemin alt dudağını büzdü

"böyle daha güzel olduğumu düşünürsün sanmıştım"

"sağlıklı olduğunda her şeyden daha güzelsin"

jaemin gülümseyip jeno'yu dürtükledi, bu sırada çatının bir kenarında saklanmış yüzüne günün ilk ışıkları vuran renjun buruk bir yüz ifadesi ile ikiliyi izliyordu.

yeni uyandığı için sadece çatıya çıktıklarını düşünmüştü renjun ama ikisinden önce bedenini yatağına geri sürükledi.

evdeki herkes öğlene kadar güzel bir uyku çekti, chenle ve jisung arada bir uyanıp kimsenin uyanmadığını gördüklerinde tekrar uyuyorlardı.

saat 12.00 olduğunda hyuck bedenini zorla yatağından kaldırdı ve mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlayan ten'e selam verdi

"ah günaydın, hepimiz oldukça fazla uyuduk.. özellikle yemek istediğin bir şey var mı?"

hyuck gözlerini ovaladı ve başını olumsuz anlamda salladı

"ama isterseniz öğlen yemeğini ben hazırlayayım. soya soslu somon ya da fırınlanmış sarımsaklı pesto soslu spagetti var kafamda"

ten duyduğu tariflerle morarıyor ve başından kaynar sular dökülüyor gibi hissettmişti.

"b-ben pizza yaparız diye düşünmüştüm"

hyuck gülümseyip ten'i onayladı

"sen bu tarz tarifleri nerden öğrendin böyle? şeytan bunları mı sever?"

"huh? hayır o genelde sebze yemeği sever. brokoli,fasulye,salata... bu saydıklarımı genelde biz çocuklarla yaparız" 

ten doğradığı domatesi peynir tabağının yanına yerleştirirken gergince gülümsedi

"ama pizzada severiz ten hyung lütfen bugün pizza yapalım yarın da ben yaparım."

hyuck yavaşça masadan kalkıp çocukları uyandırmaya gitti, bu sırada mutfağa johnny girdi ama ten'i başından kaynar sular dökülürken görmek onu güldürmüştü.

yavaşça sevgilisini belinden kavradı ve minik bir öpücük verdi.

"bu çocuklar her konuda çok donanımlı john. hepsiyle sohbet ettim,hepsi yüzlerce kitap okumuş en az 1 enstrüman çalmayı ve 1 sporu biliyor ayrıca matematik,fizik gibi konularda ve dil bilgisinde de çok iyiler. hepsi ingilizce konuşabiliyor ayrıca chenle ve renjun çince de biliyor... az önce hyuck'la konuştum ve adını bile bilmediğim yemekleri yapmayı teklif etti. onlar inanılmazlar, onları ruhani bir varlıktan başka kimse bu kadar iyi eğitemez zaten."

Turn Back Time//DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin