Önceki bölümde;
Ağzında ise sinirli olduğunu belli eden bir kekelemeyle;
"S-sen!" diyebildi sadece.
Belki de şu, öldürme işi biraz bekleyebilirdi.
-------------
Şirketimde çalışmaya başlayalı yaklaşık iki saat oluyordu ve yorucu olsa da eğlenceliydi. En azından şimdilik.
Müdürümüz Jungkook'la karşı karşıya geldikten sonra gözleri seğrimiş, sinirle nefes çekmişti. Onun bu hareketlerini izlerken fazlasıyla eğlenmiştim ve her karşılaştığımızda kötü cadı kahkahası atmamak için zor durmuştum. Daha dün bu yılın çok zor geçeceğine dair bir şeyler zırvalamıştım ki, günün sonunda bu düşünceden uzaklaşıp bol eğlenceli bir yıl geçireceğime dair hevesim artmıştı. Tabii, şu ayak işlerini saymazsak. Dün bir yeri ve kimseyi bilmediğimden hiçbir şey yapmamıştım. Ben değil yeni gelen çalışanlardan hiçbiri yapmamıştı. Ama bugün, afedersiniz ama, götüm yer görmüyordu. Ra Hae-shi oraya, Ra Hae-shi buraya... delirmiştim. Ama dediğim gibi; şükredip, iyi çalışacaktım.
"Ra Hae-shi! Yazıcı bozulmuş ona bir bakar mısın?" diye seslenen Yoongi'ye kafa salladım.
Hevesle hemen yerimden kalkıp az ilerde, duvara dayalı yazıcının yanına gidip sağına soluna baktım. Yanlarına, üstüne falan vuruyordum ama düzelip düzelmediğini anlamıyordum. Telefonumun titremesiyle eğildiğim yerden doğruldum.
Min Hyuk Dongsaeng: Bozulan aletler için anlaşmalı olduğumuz bir firma var, duvarda numarası asılı.
Görüldü✔✔
Min Hyuk Dongsaeng: Tamam hadi sonra teşekkür edersin.
Görüldü✔✔
Arka masalara doğru baktığımda sinirle bana bakan bir Min Hyuk gördüm ve omuz silktim.
Min Hyuk, Dijital Pazarlama ekibinin başkanı.
Dijital Pazarlama işte, elektrik kullanarak yapılan pazarlamaların tamamı. Ürünü ve hizmetlerini dijital yollardan tanıtmak amaçlı kullanılan pazarlama sistemi.
Kendisi benden yüksek bir konumda olduğu için, benden küçük olmasına rağmen şirket içerisinde ona bey veya -shi demem gerekiyordu. Akrabalığımızı burada sadece Lupe biliyordu. Öğrenseler de bir şey olmazdı sanırım.
Firmanın numarasını tuşlayıp buraya gelmelerini söyledim.
Tam telefonu kapattım ki geliştirme ekibinin yardımcı başkanı Ji Yeon bana seslendi.
"Ra Hae-shi hazır kahve kutularını yeniler misin?" bu ricadan çok yenile şunları, içecek bir şey kalmamış gibisinden emir gibiydi. "Tabii Yeon hanım." Ne kadar içimden isimleriyle seslensem de dışımdan saygı çerçevesi içinde konuşmam gerekiyordu.
Mutfak gibi olan, bu kattaki çalışanların ve başkanların uğrayıp bir şeyler içebilmesi için ayrılan bölüme girdiğimde boş kutuları ayırıp alt dolaptan dolularını yerine koydum ve boş olanları kağıt çöpüne attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
あTozlu Raflar | J.JK&BTS
FanfictionRet ettiği kızın ertesi gün işe alındığından bi' haber olduğu belliydi. "Bo Ra Hae... demek işe alındın." Sinsice gülümseyip "Öyle oldu." "Benim! müdürü olduğum bir yerde." dedi ilk kelimeyi bastırarak ve gözlerini gözlerimle buluşturarak. "Ve, göre...