Önceki bölümde;
O zaman Min Yoongi miydi? Ondan zaten bir alacağım vardı. Benim başlığım çalındığında bana ait olduğunu bildiği halde herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Göz göre göre hakkım yenmişti... tesadüf adı altında...
Sonuç olarak eğer ki bunun da altından Yoongi çıkarsa double intikama girerdi."Birileri korkudan yusuf yusuf olmuş?"
-----------
Pekala kabul, fena oyuna getirilmiştim. Güzel düşünülmüş ve uygulanmıştı. Uygulanırken herhangi bir pürüz çıkmamıştı ve ben yemiştim. Yani planları güzel gitmişti. Resmen bir kıçı kırık araba yüzünden hem Seok Jin'den hem Jungkook'tan ceza almış gibi bir şey olmuştum. Bununla da kalmamış bütün şirkete rezil olmuştum.
"Birileri korkudan yusuf yusuf olmuş?"
Ya yeminle var ya, şöyle karşısına geçip kıpkırmızı olmuş suratım ve seğiren gözümle 'JEON JUNGKOOOK' diye bağırasım geliyordu. Ama yapmayacağım. Neden? Çünkü ben saygılı bir kişiyim. Eğer savaş istiyorsa adaletli ve şiddetsiz bir şekilde olmalı.
Tabi bu onun derisini yüzüp, köpeklerin önüne atma isteğimi değiştirmiyor."Bu büyük bir savaş başlangıcıdır Jeon Jungkook. Hazır mısın buna?" Ofisteki herkes çıt çıkarmadan izliyordu.
Histerik bir şekilde güldü ve bir iki adımda tam karşımda durdu. Kafamı kaldırıp meydan okuyan gözlerimle ona baktım. Suratındaki alaylı ifadeyi uzamış tırnaklarımla kazımak istiyordum.
"Benim patron olduğum bir yerde savaş başlatamazsın Ra Hae."
Ellerimi göğsümde birleştirdim. Jimin ve Hoseok 'oooooo' yapıyordu ve çocuk gibi onlara Taehyung da katılmıştı.
"Ben o savaşı bu şirkete çalışmak için geldiğim zaman başlattım zaten?"
"OOOOOO!"
"O zaman hazır olması gereken sensin. Çünkü piyon şahı alamaz Ra Hae."
"OOOOOOOOWWWOOOO!"
Arkasını döndü ve gitti. Lupe destek olmak için elini omzuma koydu okşadı ve gitti.
Omuz silktim. "Cahil olduğunu görmek güzel çünkü oyun kurallarında piyon şahı alabilir."
Jimin ve Hoseok kahkahalar ile birlikte yere düşünce dişlerimi o kadar sıktım ki çenemin altından çıkabilirdi.
Yumruklarımı da sıkınca artık daha fazla dayanamadım ve hala yerde sürünen ikilinin yanına depar attım.
İyi ki bugün etek giyinmemiştim. Direkt üstlerine uçarken Mi Soo hanım ve Gae Shik bey sinema izler gibi izlemeyi bırakıp dönen sandalyeleri ile masalarına dönerken "Hak ettiler, ayırmayın." gibi şeyler söylemişlerdi.
Ayırmaya çalışan olmadığı için diğerleri işlerini yaparken ben dayak atıyordum. Jimin'in üstüne çıkıp saçlarını yolarken Hoseok beni arkamdan çekmeye çalıştı. Onun da değerlisine tekme atınca acıyla bağırıp yere uzandı.
Jimin çığlık atarak beni kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu.
"ÖZÜR DİLEYECEKSİNİZ!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
あTozlu Raflar | J.JK&BTS
FanfictionRet ettiği kızın ertesi gün işe alındığından bi' haber olduğu belliydi. "Bo Ra Hae... demek işe alındın." Sinsice gülümseyip "Öyle oldu." "Benim! müdürü olduğum bir yerde." dedi ilk kelimeyi bastırarak ve gözlerini gözlerimle buluşturarak. "Ve, göre...