"Bölüm ne zaman gelecek?"
Bu soru müq ya.
Nasılsınız?
Sevgili okurlarım sizden mükemmel bir ricada bulunacağım lütfen kitabı tanıdıklarınıza ve sevebileceğini düşündüğünüz insancılklara önerebilir misiniz?
Şimdiden teşekkür ederim.
Bölüm şarkısı: Dua Lipa ft Angele- Fever
Başlayalım 👇🏻Bu bölümü 00_eftelya_00 okuruma ithaf ediyorum
Spor salonundan çıktım eve yürüyorum, yanımda abim var. Başım öne eğik yürüyorum, düşünüyorum Efsun öldü mü ölmedi mi? Eğer o kız Efsun ise eskisi gibi olamayacağız belki ama o bana eski samimiyetiyle davranacak ama değilse illaki bir açık verecektir. Ki Efsun onu öldürürken beni gördü, yani bu kız kesinlikle Efsun olamaz. Ben bunları düşünürken abim beni dürttü "nereye gittin?" "Nereye gitmişim?" diye sordum anlamayarak "sabahtan beni sana sesleniyorum ama tepki vermiyorsun, nerelere daldın gittin?" diye sorusunu tekrarladı. "Efsun'u düşünüyordum" "neden?" diye sorunca onun bir şeyden haberi olmadığını hatırladım. "Ölmemiş" dediğim anda bana döndü ve yürümeyi kesti. "Nasıl ya?" "Bildiğin ölmemiş, bugün onun mezarını ziyarete gidiyorduk başında duruyordu" dedim. "Kimle?" "Alara'yla" diye cevapladım. Alara'yı duyunca bir tuhaf oldu, yüzünde bir değişiklik ve hareketlerinde bir anlamsızlık sezdim, sebebini biliyorum ama size söylemeyeceğim çatlayın.
Eve varana kadar konuşmadık. "Anne! Biz geldik" diye seslendim içeri girerken. "Elinizi yüzünüzü yıkayın sofraya" dediğinde abime baktım, o da bana baktı, yine bir banyo yarışı gerçekleşecek gibi duruyor. "3 deyince" dedi abim, bende "3" dedim ve koşmaya başladım. "Ya ama hile yapıyorsun!" diye bağırarak arkamdan koştu, ama ne şanssa karşıma bir engel çıktı, gayet büyük bir engel, bende ellerime yüklenerek üstünden takla atarak geçtim. Ben ne yaptım az önce? "Oha" dedi abim yerinde durarak. Annemle babamda gördü, onların da tepkisi aynı oldu. "Ben gireceğim banyoya" diyerek koşmaya devam ettim gülerek. Banyoya girdiğimde suyu açtım ve üstümdekileri çıkarmaya başladım.
Banyodan çıkar çıkmaz abimin burnumu sıkmasıyla karşılaştım. "Ya abi ne yapıyorsun ya? Burnum gitti!" diye resmen ciyakladım "fıstık sana spor yaradı ha, o ne havalı bir hareketti öyle tekrar yapsana" "üstümü giyineyim yaparım" deyip odama girdim. Üstüme rahat bir şeyler giyip çıktım, ıslak saçımı at kuyruğu yaptım şimdilik. Mutfağa doğru giderken abim kapısında beni bekliyordu, "hadi yap bekliyorum" dedi, koşmaya başladım ve atladım, tüm gücümü ellerime verip kendimi havaya fırlattım ve takla atıp yere indim, ayaklarımın üstüne. "Abicim bana da öğret" "yemek yemek istiyorum, açım abi sonra" deyip yanından geçtim, mutfağa girdim ve sofraya oturdum.
********
Sabah uyandım ve okul için hazırlandım. Bugün Efsun -ya da Nazar- okula gelecek mi acaba? Evden çıkmadan önce ağzıma kahveli şeker attım, çok seviyorum bunları. Tabi çıkarken yine sakarlığımı belli ederek kapıyı kendi suratıma kapattım, nasıl diye sormayın mucizelere inanırım. Burnum acıyor. Yolda yürürken kulaklığımı taktım ve radyoyu çaldım. Okulun bitmesine az kaldı, yaz tatiline gireceğiz, ve bugün inanılmaz şeyler olacak, kağıdımı değiştirenleri ifşaladım. Müzik başladığı anda kısa bir şok geçirdim, bir dakika hala atlatamadan hala şoktayım. Bu şarkının çıkmasına daha aylar var... korkmaya başladım doğrusu, farklılıklar... ciddi anlamda korkuyorum, belki de bu farklılıkların açıklaması vardır ama ne gibi? Bilemiyorum. Okula yürümeye devam ettim ama korktuğum için bu çok sevdiğim şarkının tadını çıkaramıyorum.
Okula vardığımda Efsun -ya da Nazar- beni karşıladı, içeri birlikte girdik. Sınıfa girene kadar havadan sudan konuştuk, doğrusu gelmiş olması beni çokça şaşırttı. Sınıfta herkesin gözü Efsun'da -ya da Nazar- idi. "Dün eve gittikten sonra annem beni tekrar karakola götürdü, bedenimde çok istediği halde hastaneye gitmedim, 30 Hazirana mezarı açacaklar" dedi Efsun ya-da Nazar-. Bende "hadi hayırlı olsun" dedim. Gülümsedi ama herkes bizi konuşuyordu. Hoca sınıfa girdi ve yerine oturdu, sınıfı bir süzdü ve gözleri Efsun'da durdu, kaşlarını çattı ama dersi anlatmaya başladı.
Teneffüs zili çaldığında müdür kapıdan içer girdi kimse çıkmasın diye, yanında da Angel ve Kenan var, "Melek?" "Buradayım hocam" diye seslendim, arkasından gelmem için dışarı çıktı. Bende peşinden gittim, sınıfın bakışlarına rağmen. Odasına varana kadar Angel'ın şaşkın bakışlarına maruz kaldım, Efsun'un ölmemiş olmasına şaşırıyordu -ya da Nazar'ın ortaya çıkıp kendini Efsun olarak tanıtması diyelim-. Müdürün odasına girdiğimizde herkesten önce Angel konuştu "Efsun ölmedi mi?" "Hayır" diye cevapladım ve müdürün konuşmasını bekledim. O sırada Angel'a beni suçladığı için kötü bakışlar atıyorum. "Evet kızım neden arkadaşının kağıdını değiştirdin?" diye sordu Angel'a, "hocam ben onun kötü bir şey yaptığını ve bunun cezasını çekmediğini düşündüm, cezasını kendim vermek istedim"
Bu kadar açık konuşacağını düşünmemiştim, özür dinlettirdi ve bende onu affettiğimi söyledim ama yine de müdür ceza verdi onlara. Zaten Kenan bir piyon, bir kuklaydı. Onlar cezalarını çekmeye bense dersimi dinlemeye gittim. Sınıfa girdiğimde her şeyden bihaber olan Efsun'u -ya da Nazar'ı- aydınlattım, olayları anlattım. O sırada unuttuğum bir şey kendini yeniden belli etti, bugün sanırım olabilecek en büyük farklılık gerçekleşti, daha zamanı gelmemiş bir şarkı çıktı! Ön sıralardan çalmaya başladığında Efsun konuştu "herkes bugün bu şarkıyı dinliyor yeni çıktı galiba" başımı salladım onaylarcasına.
*******
Eve dönmeye üşeniyorum, ama burada da kalamam. Ne yapsam diye düşünürken telefonum çaldı. "Alo?" "Selam güzellik ne yapıyorsun?" diyen Egemen'in sesini duydum. "Eve gitmek istemiyorum okulun önünde ne yapsam diye düşünüyorum, sen ne yapıyorsun?" "Seni almaya geliyorum" dedi ve ekledi "sıkıldım bir yerlere gideriz" "bana uyar" dedim ve telefonu kapattım. Okulun önüne vardığında yine tüm havasıyla yanıma geldi, etraftaki herkese hava atarcasına bana gülümsedi "sen hayırdır ne bu havalar?" "Bu okulun en güzel kızıyla arkadaşım dur biraz havamız olsun" diye cevapladı. Güldüm. "Egemen bir kendine gelir misin lütfen" diyerek daha fazla güldüm. "Ben senim havanı indirmesini bilirim" diyerek o yeni şarkıyı açıp bağıra bağıra söylemeye başladım "Car dans mes yeux ça se voit, la fièvre dans mes yeux oui ça se voit, mon cœur se serre j'ai du feu dans la voit, le plus souvent c'est quand je pense a toi (çünkü gözlerimde gözüküyor, ateş evet gözlerimde gözüküyor, kalbim sıkışıyor görüşümde ateş var, çoğunlukla seni düşündüğüm zaman oluyor)" bana sinirli bakarak ağzımı kapattı, "al lan ne hava kaldı ne karizma, yürü gidiyoruz" deyip beni okuldan uzaklaştırmak amacıyla sürükledi, bense elini ısırdım ve şarkıyı söylemeye devam ettim, beni susturamayacağını anlayınca o da bana eşlik etti...
BİTTİİİĞĞĞ
KEŞKE BİTMESEYDİ
pardon caps lock açık kalmış xjxkdm
Eee nasıl buldunuz?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın 👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
100.Tekrar/Tamamlandı
FantasiaMerhaba, ben Melek. Tam 99 yıldır 16.yaşımı bitirip 17.yaşıma giriyorum. Tuhaf çünkü ben bu yılın içinde sıkıştım, çıkamıyorum. Sebebini yıllar önce araştırmayı bıraktım, mucize gibi bir şey olmalı sadece bunu biliyorum. Her seferinde 16 yaşında uya...