"Ten...johnny'den kurtulmak istiyor musun?"
Ten yavaşça başını kaldırdı ve jaemin'e baktı. Üstünde ki kan lekelerine bakılacak olursa yine vukuattan gelmişti. Yanağında ki koca çizik de cabasıydı. Ten yaraya odaklanıp kaldığında jaemin neyi merak ettiğini anlamıştı kedinin. "Merak etme, bu sabah tıraş olurken oldu." Dedi hafifçe tebessüm ederek. Ne olduysa son zamanlar da pek tebessüm eder olmuştu kendisi. Ten onun gülümsediğini gördüğü için kendini mutlu hissediyor.
"Sana gülümsemek yakışıyor jaemin-ah, seni gülümseten şeyleri kaybetme..."
Ten'in söylediği şeyle jaemin'in aklına jeno gelmişti.
Jeno...onu gülümseten, içinde ki sevginin dolup taşmasını sağlayan tek kişi oydu jaemin için. Ve bahse girerdi ki aynı şeyleri sevgilisi de hissediyordur." Jeno denen çatlak seni gerçekten seviyor jaemin. Senden gizli buraya inip kafa dinlemek için bir bira açar ve seni ne kadar çok sevdiğini anlatırdı bana. Her ne kadar ondan hala korksam da, o da sevilmeyi hak ediyor gibi duruyor..."
Jaemin duydukları ile gülümsedi ve kısa bir kıkırtı bıraktı. Sonra da kendi kendine "Aptal~" diye mırıldandı. Ten konunun dağılmaması açısından kafasını sallayıp "Ondan kurtulmak istiyorum..." dedi dolan gözleri ile. Jaemin gözlerini ten'in dolan gözlerine çevirdi ve "O zaman bu yapacağımız son iş birliği olacak ten... Bugün benim için son kez bir iyilik yapacaksın..." dedi.
"Johnny'nin elinde ki son ve tek koz sensin. Jaehyun Mirasın yarısını almak için dava açmış ve johnny'nin tüm pis işlerini ortaya dökmeye hazır gibi duruyor. Bugün onu arayacaksın ve olduğumuz yere çağıracaksın."
Ten planın ne olduğunu anlamıştı. Jaemin ne zaman onunla bir işbirliği yapsa karşılığını veriyordu. Bu yüzden birbirlerine olan güveni tamdı. Ayrıca jaemin iyi bir dinleyici ve iyi bir arkadaştı. Tuhaf ve anlaşılması zor bir mizahı olsa da, ten onu anlayan kişilerden biriydi.
"Sonra ne yapacağım peki?"
Jaemin, ten'in sorusuyla ayağa kalktı ve ellerini çırptı. "Ne istersen onu..." dedi düz bir ifadeyle. Zira bu iş bittiğinde, ten dışında kimse onları hatırlamayacaktı. Jisung sanaldan tüm verileri silecekti. Tüm geçmişi, yaşanan ya da kayıt altına alınan her şeyi yok edecekti. Sonrasında da güzel bir adaya yerleşecek ve minhyung'un yıllardır hayalini kurduğu gibi sahilde viskilerini yudumluyor olacaklardı. Kim bilir, belki aralarından biri evlenecekti...
Cebinden bir sigara çıkardı jaemin ve çakmağı ile sigarayı yaktı. Bir nefes çekip kirli dumanın tüm odayı kaplamasını sağlarken ten yüzünü buruşturdu kokudan dolayı. Her ne kadar jaemin sürekli onun yanında sigara içse de, ciğerleri hala rahatsız oluyordu. "Hadi, o zaman. Madem kararlısın ondan kurtulmaya, bu işi bitirelim."
Ten kafasını sallayıp ayağa kalktı ve birlikte bodrumdan çıktılar. İçinde büyük bir heyecan vardı. Nedeni açıkça belliydi, sonunda johnny gibi bir caniden kurtuluyordu...Bu sırada ise kapı zili sanki alacaklı gibi çalıyordu. Jaemin bodrumdaydı, Jeno ve chenle dışarıdaydı, Jisung ve donghyuck eğlencesine johnny'nin banka hesabını hortumluyordu. Renjun yeni bir deney üzerine çalışıyordu. Minhyung ise hala patlamadan kalan yaralarının ağrısını çektiği için salonda magazine dergilerine bakıyor ve birasını yudumluyordu. Çalan kapıya illa ki biri bakar diye düşünüyordu ama kimse de gelip bakmamıştı.
"Evde o kadar kişi varken lanet kapıyı neden ben açıyorum?! Tam bir saçmalık! Dinlemelisin diye öğüt veeip duruyorlar ama kapıyı bana açtırıyorlar- YUKHEİ?!"
Kapıyı açtığı an gördüğü yüz ile iki adım geriledi minhyung. Hayatının şokunu yaşıyor olabilirdi. Yıllar sonra kardeşini görmenin verdiği sevinç ile "Sikeyim seni! Nerelerdeydin mankafa?!" diye bağırdı. Sonra da kollarını senelerdir görmediği kardeşine sardı. Ayrıldıklarında yukhei içeri girdi ve minhyung arakadan kapıyı kapattı. Tabi herkes yavaş yavaş girişe doluşmuştu. Jaemin hariç. O bodrumda olduğu sürece buraya bomba atsalar hissetmezdi bile. Netice de bodrum dedikleri yer aslında acil durumlar için kullanılan bir
sığınak idi.Sonunda renjun oflayarak laboratuvarından çıktı ve elinde ki eldivenleri çıkarıp yere fırlattı. "Sikeyim böyle işi!" Diye bağırdı, tam olarak kapının önüne geldiğinde, herkes kıkırdamaya başladığı. Renjun başını kaldırdı ve keskin bakışlarıyla etrafı süzdü. Ancak gözleri, sevgilisi yukhei ile kesiştiğinde tüm sinirinin uçup gittiğini hissetti.
"Yukhei!~"
Koşarak kollarını yukhei'ye sardığında yukhei küçüğünün saçlarını koklayarak öptü. "Hoş geldin~" dedi yumuşak bir sesle küçük olan. Yukhei kollarını daha fazla ona sardı.
Henüz bir hafta önce görüşmüş olsalar da, onlara yıllar gibi gelmişti. "Hoş buldum güzelim~"Birden donghyuck "Güzelim derken?!?!!" Diye bağırdığında jisung onu onaylamış ve kuşkulu gözlerle onlara bakmaya başlamıştı. Renjun yukhei'den kollarını ayırıp çirkin bir sesle cırladı.
"Her gün sevişme seslerinizi duyuyorum. Ne var yani benim de sevgilim olamaz mı?!?!!"
Yukhei renjun'un sitemi ile kıkırdarken diğerleri kulaklarına kadar kızarmıştı bile. Sonunda jaemin ve ten girişe geldiğinde tüm gözler onlara döndü. Ancak, tanıdık sima ile bakışları kesiştiğinde lucas "Merhaba jaemin." Dedi düz bir ifadeyle. Jaemin sinirle nefes verip"Borcunu hala ödemedin lucas..." dedi.
Zamanında lucas kirli işlere bulaşmış ve kumar masasında bir sürü şey kaybetmişti. Belli ki jaemin'e de bir miktar borcu vardı. Ve jaemin eğer bir alacağı varsa asla unutmazdı.
"Üstünde 7 yıl geçti jaemin-"
"Evet, çok fazla...bence şuan lanet olası yeni yılı kutladığın kadar mutlu olmalısın. Çünkü 7 yıl önce kahrolası bedenini lime lime doğrayıp parçalarını tek tek yakmadım..."
Lucas derince yutkunurken jaemin gözlerini ondan çekti ve "Jeno ve chenle neredeler?" Diye sordu minhyung'a dönüp.
Minhyung saatine baktı ve "Şimdiye patikayı geçip varmaları gerekiyordu. Arasana?" Dedi. Tam sözünü bitirdiğinde ise jaemin'in telefonu çalmaya başlamıştı."Efendim jeno...her şey hazır değil mi?...güzel, oraya geliyoruz."
Jaemin sırıtarak bakışlarını kingsman üyelerine çevirdi ve "Her şey hazır." dedi. Minhyung yüzüne masumiyet barındırmayan bir gülümseme yerleştirdi. "Güzel, hazırlanın! Gidiyoruz..." Jisung çoğu şeyden haberdar değildi. "Nereye gidiyoruz hyung?" diye sordu. Zavallının tek işi bilgisayar ve chenle olduğu için entrikalarla çok ilgilenmeyen biriydi.
"İntikam nereye eserse oraya..."
❗❗❗❗❗
Yeter artık bitiricem diyorum
fakat bu kitaba artık yazasım gelmiyor.
Ama bu hafta bitireceğim.
Bu bölüm son kaosun habercisi.
Umarım beğenirsiniz gençlik çiçeklerim
Sizi seviyorum 🌺💐🌸💮🏵🌹🌻🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingsman: Dream
FanfictionKayıp yapbozu bulacağız ve çalan kişiyi de cezalandıracağız. •Crime story• °robbery° Nomin // Chensung // Markhyuck // Luren //