Kingsman: Dream

Yürek yangını

"Bu ok nasıl sırtına saplandı jaemin-ah? Ayrıca eve gelene kadar nasıl dayandın hala aklım almıyor, ya durumun kritik olsaydı?!""

Jeno jaemin'in yarasına pansuman yaparken söyleniyordu. Jaemin ise şakaklarını ovuşturarak buna son vermesi için tanrıya yalvarıyordu.
"Tanrım...jeno sadece pansumanımı yapman için çağırdım seni. Yeterince ağrım var zaten, neden kafamı şişiriyorsun?!" Diye çıkıştı birden jaemin. Jeno ise homurdanarak susmayı tercih etti. Jaemin jeno'nun onu düşündüğünü biliyordu. Onu kırdığının farkındaydı.

"Özür dilerim, öyle çıkışmamalıydım."

Arkası dönük olsa bile jeno'nun gözleri kısılana kadar gülümsediğine yemin edebilirdi jaemin. Bu yüzden o da hafifçe tebessüm etti. Jeno ise jaemin'i cevapsız bırakmamak adına "Sorun değil" dedi ve pansumana devam etti.

İşini bitirdiğinde jaemin'in sırtını güzelce sardı. Ve eşyaları toplamak için ayaklandı. Jaemin'de üstüne gri atletini geçirdi ve karamel saçlarını dağıttı. Sonra da ikisi de odadan çıkıp mutfağa indi.

Donghyuck ve renjun mutfakta bira içiyorlardı. Jeno etrafa göz gezdirdi ve "Chenle ile jisung nerede?" Dedi. Donghyuck birden birasını püskürttü ve renjun ile birlikte kahkaha atmaya başladı.

Suratları kıpkırmızı kesilen ikilinin kahkahalarına, koridorda ki odadan gelen inleme sesleri karışınca jaemin jeno'ya bakarak "Jisung lele'ya flash belleğin kasaya nasıl takılacağını öğretiyor..." dedi. Bunun üstüne mutfakta ki herkes gülmeye başladı.

Kahkahalar odayı doldururken jaemin buz dolabına ilerledi. Dolabı açtı, sonra jeno'ya dönüp "Bira?" Dedi. Jeno kafasını salladığında dolaptan iki bira aldı ve dolabı kapatıp donghyuck'un yanına oturdu. Biranın birini jeno'ya uzattı ve cebinden sigara paketini çıkarttı. İçinden bir tane ağzına koydu ve pakedi renjun'a uzattı. Renjun'da içinden bir tane alınca paketi cebine koydu ve çakmakla sigarasını yaktı.

Sigaranın dumanı burnundan çıkarken birasını yudumladı. Donghyuck jaemin'in yanına yaklaştı. Jaemin sanki donghyuck'un ne istediğini biliyormuş gibi sigarasını donghyuck'un ağzına götürdü. Ancak hyuck'un bir nefes çekmesiyle öksürmesi bir oldu. Jaemin kıkırdayarak birasından bir yudum alırken donghyuck yüzünü buruşturdu.

"Şu lanet şeyi içmek nasıl bir fantezi cidden?!"

Yan odadan gelen sesler kesildiğinde jeno "Anlaşılan oyuncuların 90 dakikası bitti." Dedi. Renjun ağzında sigarasıyla"Bahse varırım uzatmalara kalacaklar!" Dedi.

"10 dolarına jisung için iddaya giriyorum!"

"50 dolarına chenle için giriyorum. O istemezse, mağarasına hiçbir şey sokmaz." Dedi en sonunda jaemin. Yaptığı mana ile herkes kıkırdadı. Muhabbet uzayıp giderken chenle ve jisung'da mutfağa gelmişlerdi.

"Ooo yıldız oyuncularımız da gelmiş."

Chenle sinirle jeno'nun sırtına vurdu ve yanına oturdu. Jisung'da jaemin'le hyuck'un arasında oturduğunda donghyuck asıl konuyu açtı.

"Kedi konuştu mu jaemin?"

"Sadece ilk sorguya geldiğimde konuştu. Sonra da anlatacak bir şeyi olmadığını söyleyip durdu. Ben de zorla güzellik olmayacağını düşündüm ve çok fazla zorlamadım. Sonuçta, Suh'un zayıflıklarının hepsini öğrendik."

Jaemin sigarasından bir duman daha çekti. Ve küllüğe bastırıp söndürdü. Birasının son yudumunu aldı ve teneke kutuyu çöpe fırlattı. Sonra da hyuck'a dönüp "Belki de bugün onu buraya getirmeli ve hepimiz dinlemeliyiz...hm?" dedi. Donghyuck kafasını salladı ve birasını kafasına dikip ayaklandı ve ceketini üstüne geçirip bira kutusunu çöpe attı. Jaemin aldığı onay ile merdivenlerfrn aşağı indi ve bodruma yöneldi.