2🌿

654 180 86
                                    

Ben konuşmadan bir şey söyleyecek gibi değildi.

"Biraz kendinizden bahseder misiniz?"

Yüzünü kaldırmadan yine konuşmaya başladı.

"Busan'lıyım ben. Lise mezunuyum. Ailemin tek çocuğuyum."

Yaşını sorduğumda 26 olduğunu söyledi. Evlenmek için ideal bir yaş.

"Evli misiniz?"

Sorum şaşkınlık yaratmış gibi yüzüme baktı.

'Yüzü çok şirinmiş'

"Hayır evli değilim."

Ellerini havaya kaldırıp parmaklarını gösterdi. Yüzük yoktu.

"Ne yapmaktan hoşlanırsınız?"

Gözlerini büyüterek yüzüme baktı.

"Siz ne demeye çalışıyorsunuz beyfendi?"

"Ah hayır yanlış anladınız. Ben hobi olarak kastettim.

Yüzünü yine eğdi.

"Lavinia'yı seviyorum."

Lavinia da neyin nesi?

"Lavinia nedir tam olarak?"

"Benim için özel bir çiçek."

"Sizi anlıyorum. Peki buraya gelme sebebinizi konuşalım biraz."

"Bilmiyorum aslında. Kendi kendime konuşmam gelmek için yeterli bir sebep mi?"

"Kısmen tabii. Ne hakkında konuşursunuz?"

"Yetersizlik. Ben yeterli bir insan değilim. Aileme bakamıyorum."

"Bunun için endişelenmeyin. En kısa zamanda hal olacaktır."

"Babamın emekli maaşı bize yetiyor. Hatta fazla bile."

"O zaman sorun nedir?"

"Onlar beni okutup büyüttüler ama ben onlar için hiçbir şey yapamıyorum."

Bunların normal düşünceler olduğunu sezdim. Biraz daha derinlere inerek gerçekten bir problem olup olmadığını anlamaya çalışmalıydım.

"Başka anlatmadığınız şeyler var mı?"

"Yanlızım. Arkadaşım yok."

"Lise arkadaşlarınızla neden görüşmüyorsunuz?"

"Lise dönemlerinde aramız hiçbiriyle iyi değildi."

"Bunun özel bir sebebi var mı peki?"

"Kızlara aşık olmamam."

"İlginiz erkeklere yönelik mi?"

"Bilmiyorum daha önce hiçbir erkekten etkilenmedim."

"O zaman arkadaşların eşcinsel olabileceğinden seninle iyi geçinmemiş."

"Evet, bu doğru sanırım."

"Jimin Bey sizden istediğim yalnız olmanızı ve çalışmıyor oluşunuzu kafaya takmamanız. Bu arada kahvenizi neden içmiyorsunuz?

"Kahve mi?"

Ellerinde tuttuğu kahvenin farkına varınca hepsini kafasına dikti. Unutuyor olması da önemli bir detaydı.

"Bugünlük bu kadar Jimin Bey. Haftada 3 kez herhangi bir gün randevu alıp gelmenizi istiyorum."

"Peki teşekkürler."

Odamdan çıkmasını bekleyip saatime baktım. Başka hasta yoktu ve 5 dk sonra eve dönecektim.

Masamı düzenleyip bilgisayarı kapattım. Götürmem gereken dosyaları çantama koydum. Perdeleri de çektikten sonra anahtarı aldım ve odadan çıkıp kapıyı kilitledim.

Acaba Bay Kim de çıkmış mıdır?Telefonumdan arayıp nerde olduğunu sordum.

Odasına gidip kapıda beklemeye başladım.

"Seni görmek ne güzel Jungkook."

Bugünlerde herkes aynı şeyi söylüyor.

"Sizi görmekte bay Kim."

"Lütfen, Namjoon hyung de."

Bu hastanede sadece bir aydır bulunuyordum.Benim dışımdaki diğer doktorlar hep içli dışlı birbirine yakındı.

Onların bölümleri daha önemli olduğu için maaşları daha iyiydi. Hastane değiştirmek durumunda da değillerdi her zaman.

Ama psikiyatristlerde böyle değil. Her an her hastanede işe başlayabiliyorsunuz.

Bu yüzden ortama ayak uydurmuyorum.

"Peki Namjoon hyung."

Beraber bir taksiye binip eve geldik. Üst katımda oturduğu için genelde birlikte gidip geliriz.

"İyi geceler Jungkookie."

Biraz garipsesemde takmadım.

"İyi geceler."

Eve girdikten sonra kıyafetlerimi değişip yatağa yattım.

08.40

Dün mesaim olduğu için bugün normalinden yarım saat geç gidecektim.

Hazırlanıp kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktım.

Bay Kim bugün çalışmıyordu bu yüzden doğruca hastaneye gittim.

"Günaydın doktor."

Daha önce hiç benden önce gelen bir hasta görmemiştim.

"Günaydınlar küçük prenses."

Odamın kilidini açtıktan sonra küçük hastamı odama davet ettim. Ailesi dışarıda beklerken o da her zamanki gibi mavi koltuklardan birine oturdu.

Perdeleri açtım ve masama oturdum.

"Bugün erkencisiniz bakıyorum."

"Sizi çok özledim. Biliyor musunuz bugün gecikmemek için anne ve babamı sabahın 4'ünde kaldırdım."

"Bende seni özledim ama böyle yapma. Onlar çok yoruyularlar bırakta uykularını alsınlar bari."

"Birdahakine 5'te kaldırayım o zaman."

"Biz onu 7 yapsak nasıl olur?"

Karşılıklı gülerken dışarıdan içeriye sızan güneş ışıkları bize ve gülüşlerimize eşlik etti.

Lavinia 'JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin