Medya: Jimin- Promiseİyi okumalaaaar~~~~~~~
^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^*^
Bong Cha'nın Ağzından
Korkuyla uyandığımda derin nefesler alarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Komidinin üstünde duran sudan titreyen ellerimle bir bardak doldurdum ve içtim kabuslarla geçen bir gecenin daha sonunda korkuyla uyanmıştım. Son bir aydır işler beklenmedik bir şekilde istediğim gibi gitsede geceler onun gibi olmuyordu. Ajumma'nın izlettiği hayatım her gece karabasan gibi üstüme çullanıp beni korkuya boğuyordu. Seçim gününe 4 ay 24 gün kalmıştı. İş yerinde yine eskisi gibi grupla ilgilensemde Taehyung bana yaklaşmıyordu. Son zamanlarda Jimin benim tek dostum olmuş gibiydi hatta. Alarmın çalmasına daha 2 saat vardı fakat benim tekrar uyumam mümkün değildi. Üzerime spor kıyafetlerimi geçirdikten sonra kulaklıklarımı aldım ve sessizce evden çıktım vestiyere ufak bir not bırakmıştım annem uyandığında eve dönmemiş olursam korkmasın diye. Telefonumu kolumdaki bandaj gibi tutucuya yerleştirip kulaklıklarımla eşledim ve müzik listemi başlattım. Bizimkiler bu ay için comeback yapmıştı albüm için çoğu şeyle kendileri uğraşmışlardı aylardır bir çok şeyi kendi uğraşlarıyla tamamlıyorlardı. Anılarımsa tamamlanmıştı hayatımda olan bütün insanlar zihnimdeydi artık. Telefonumda kayıtlı olan herkesi tanıyordum bir şeye ihtiyacım olduğunda kimi arayabileceğimi biliyordum bu buraya alışmam için çok büyük bir şanstı. Ajumma'nın bana hediyesiydi ve hayatımda aldığım en güzel hediye bu olabilirdi. Telefonumda hatırlatıcı bildirim geldiğinde koşmayı bırakıp bildirime baktım bugün Jin oppanın doğum günüydü. Ona hediyemi çoktan almıştım fakat bugünü unutuvermiştim. Hızla geldiğim yolu koşarak geri döndüm. Eve girdikten sonra hızlı bir duş aldım ve kıyafetlerimi giyip çantamı hazırladım ardından hediyemide çantama koyup kapıya yöneldim o sırada odasından çıkan annem gözlerini ovuştururken konuştu
Haneul:
Kızım erken değil mi?
Dediğinde ayakkabımı giymeye çalışırken konuştum
Bong Cha:
Hayır anne geç bile kaldım bugün Jin oppanın doğum günü geleneksel doğum günü kahvaltısını hazırlamak için erken gitmeliyim
Dedim. Eliyle bana dur işareti yaptıktan sonra odasına gitti
Haneul:
Ay bugündü değil mi dur burda bende hediyemi vereyim sen verirsin benim yerime
Dedi. Ardından elinde poşetle yanıma geldi. Onun hediyesinide biliyordum. Onun için el örmesi bere ve atkı yapmıştı. Annemi öptükten sonra evden çıktım. Hatırladığım anılardan biride buydu her doğum gününde kahvaltıyı beraber yapardık bu ilk tanışmamızdan itibaren kalan bir alışkanlıktı. Bir süre sonra şirketin isteğiyle bugünler çekime alınırdı. Dünden verdikleri kamerayı açtım ve arabadaki aparata koydum.
Bong Cha:
Günaydın bugünü kameraya alıyorum çünkü bugün en büyük üyenin doğum günü ve bu da demek oluyorki geleneksel doğum günü kahvaltısı zamanı ilk önce alışveriş yapacağım sonrada yurda gidip onlar uyanmadan kahvaltı hazırlayacağım.
Dedim. Kamerayı kapatmadan ilerledim ve markete geldim. Bu geleneksel günün şartları vardı. Normalde küs olsanız bile bugün içinde kimse küs kalmayacak her zaman nasılsa öyle davranmaya devam edecekti. Market alışverişimide kameraya almıştım arabaya bindiğimde saati kontrol ettim ve hızımı bir tık arttırarak yoluma devam ettim. Yurda vardığımda yolda aldığım malzemeleri ve çantamla annemin hediyesini alıp içeri girdim. Onlar hala uyuyorlardı ve maalesef bugün boş değildik ödül töreni vardı provaları dün yapmıştık bugün Jin oppanın doğum günü olduğu için. Poşetlerle mutfağa giriş yaptım kamerayı kurduktan sonra işe başladım. Akşamdan kalan bulaşıkları biraz topladıktan sonra kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Henüz yarısını tamamlamıştım ki kapıda Yoongi oppa belirmişti beklediğim en son kişi o olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Shop
FantasyBong Cha marketten dönerken gördüğü hediyelik dükkanına ordan çıktığında hayatının değişeceğinden habersiz bir şekilde girer. Ona tanınan süre içerisinde karar vermelidir yeni hayatı mı yoksa eski hayatını mı seçecek? Bong Cha bu zorlu kararı verirk...