Y/N Rogers, ikiz kardeşi Steve'e kıyasla daha sağlıklı genleri aldı. Ama ikisi de eşit miktarda aptallık ve inatçılığa sahipler. Bu nedenle, İkinci Dünya Savaşı'nda yardım ediyor ve 2008'de uyanıyor. Tanıdığı kimse olmadan. Y/N SHIELD ile çalışırken...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Steve sabah uyanmadan önce gitmişti. Muhtemelen her ikisi için de en iyisi olduğunu düşündüğünü anladı, yardım edemedi ama ona biraz kızgındı. O gün ve sonraki haftalarda yüzünde acı bir gülümseme ile işe gitti. Steve'e yapacağına söz verdiği şeyi yapmak için mücadele etti. Tek istediği yatağında kıvrılıp ağlamaktı. Ta ki artık hiçbir şey hissetmeyene kadar. Bu onun izin günüydü ve kapısı çalındığında tam olarak bunu yapmayı planlıyordu.
"Geliyorum!" Yavaşça yatağından kalkarken bağırdı. Vuruş sabırsızlıkla tekrar geldi. "Geliyorum dedim!" Y/N kapıya ulaştığı anda üçüncü kez çaldı. Açıkça sinirlendi. "Geliyorum dedim! Sabırsızlan-"
Görüşüne girdiğinde konuşmayı bıraktı. Askeri üniformalı büyük, sarışın bir adam kapısının önünde durdu. Y/N ona baktı. Çok tanıdık geldi, ama aynı zamanda değil. Gözleriyle buluştuğunda, kapısının önünde kimin durduğunu fark etti.
"Stevie?" Yutkundu.
"Hey Y/N!" Gülümsedi.
"Ne- nasıl- sen- sen daha uzunsun. V- ve sen-"
"Ben seçildim, Y/N. Aslında beni seçtiler. Ve işe yaradı."
Y/N sustu kaldı. Arkasını döndü ve oturma odasının etrafında dolaşmaya başladı, Steve'in içeri girmesi için kapıyı açık bıraktı. İçeri girdi ve kapıyı dikkatlice kapattı. Gözyaşları oluşurken sessizce yürüdü. Geri dönmesini istedi, kelimenin tam anlamıyla onu seçmemeleri için dua etti. Ve bak ne oldu? Tanrı ona güldü ve seçilmiş kişi olduğundan emin oldu.
"Bir şey söylemeyecek misin, Y/N?" Steve, birkaç dakika acı çeken sessizlikten sonra çekingen bir şekilde sordu.
"Ne söylememi istiyorsun Steve?!" Y/N yürüyüp önünde durdu, kardeşine döndü ve bağırdı. "Tebrikler mi? Tebrikler! Başarılı bir bilim deneyi oldun ve orduya katıldın! Avrupa'ya gidip ateş edileceksin! Yaşasın!"
"Y/N-"
"Yapma Steve. Mazeret uydurmaya çalışma."
"Bahane üretmeyecektim. Yakın zamanda savaşa girmeyeceğimi söyleyecektim."
"Ne?"
"Onlar-um ... ülke çapında tahvil satmam gerektiğini düşünüyorlar."
"Tahvil satmak? Niçin?"
Y/N başını salladı. "İstemedim ... Ne söyleyebileceğinden korktum."
"Bir Nazi'nin peşine düştüm. Bir çocuğu kurtardım. Hikaye ülke çapında duyuldu. Bu yüzden tahvil satabileceğimi düşünüyorlar. "
"Yani ... sana ateş edilmeyecek mi?"
"Hâla gidip savaşmak istiyorum ve eğer oraya böyle gidersem, benim için sorun yok."
"Ne kadar kalacaksın?"
"Bilmiyorum. Ama seni yanımda götürme iznim var. Razıysan eğer."
Y/N, yere bakarken elini yüzünün üzerine koyarken iç çekti. "Ne yapacağım?"
