Teen Wolf

6.Bölüm

*Yazarın anlatımından*

Gelen ses ile herkes korkuyla birbirine baktı. Coşkun,dikkatli bir şekilde odanın kapısından dışarı baktı. Kanima ordaydı. Hemen geri içeri girdi.
"Kanima burda ve gayet sinirli gözüküyor."
"Burak'ı almaya gelmiş olmalı. Burak'ı korumalıyız.
"Durun,bana zarar vermez ama eğer beni almasına izin vermezseniz size zarar verecek. Sanırım ben onun zaafıyım."dedi Burak. Oradakiler birbirlerine baktılar,sonra Doktor'a.
"Sanırım kanimaya güvenebileceğimiz tek konu Burak'a zarar vermemesi olacak. Burak'ı almasına izin verelim. Eğer zarar görürse,ki bunu hiç sanmıyorum, o zaman bir çaresine bakarız." Burak oturduğu yerden kalktı.
"Kanimanın size zarar vermemesi için elimden geleni yapacağım,dikkatli olun."dedi Burak.
"Asıl sen dikkatli ol." dedi Coşkun, endişeliydiler ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Burak sakin tavırlarla kanimanın yanına gitti. Kanima o gelince biraz sakinleşmişti. Birlikte dışarı çıktılar. Bu durum hiçbirinin içine sinmiyordu ama yapacak bir şeyleri de yoktu.
"Başak'tan haberi olan var mı?"diye sordu Sena. Yine birbirlerine baktılar. Çağıl telefonunu çıkarttı ve Başak'ı aradı. Telefon çalıyordu ama açılmıyordu. Bir daha aradı,sonra bir daha,bir daha.
"Açmıyor."dedi sadece.
"Sizde Deniz'in numarası var mı?"
"Bende olması lazım."dedi Coşkun ve telefonuna girip rehberini aradı. İstediği ismi bulunca hemen aradı. Yine aynı şey oluyordu,çalıyor ama bir türlü açılmıyordu.
"Savaşgil kaçırmış olmasın?"diye sordu Sena endişeyle.
"Hayır yani en son peşlerindelerdi ama yakalamamışlardı,bilmiyorum."
"Ben oraya bir daha gitmek istemiyorum."dedi Coşkun.
"Başka şansımız yok, Başak'ın orda olma ihtimali var."
"Ve kanimanın da."dedi Coşkun.
"Kanima siz ona saldırdığını sürece saldırmaz Coşkun. Bu kanima her kanima gibi değil, özel bir kanima. Sana bunu açıklamıştım."
"Evet,biliyorum Derya abi,her yüzyılda bir olan bir olay ama içim yine de rahat değil."
"Bu arada,Rukiye niye hiç ortalıkta yok? Yani kanima ikisini de kaçırmıştı hani?"diye kimsenin uzun zamandır düşünmediği soruyu sordu Çağıl.
"Sorun şu ki Çağılcığım,biz kanimanın Rukiye olduğundan şüpheleniyoruz."dedi Doktor. Coşkun ve Çağıl birbirine baktı.
"Siz burda değilken biz Sena ile biraz araştırma yaptık. Bulduğumuz şeylere göre bu kanima sizin tanıdığınız ve sizi seven biri olmalı çünkü size zarar vermedi. Ayrıca Burak'ı ısınmasını sebebini de ustasını bulmamız için yaptığını düşünüyoruz. Ekstra olarak da kanima kendi zehrinden etkilenmez, Burak kaç gündür kendine gelememişken Rukiye hemen toparlanmıştı hatırlarsanız." Derya Doktor'un açıklamalarıyla bazı parçalar yerine oturuyordu.
"Ama neden bize saldırdı o zaman?"
"Çünkü ustası onu buna zorluyor,kendi istemese de ustası onun bedenini kontrol ediyor. Sadece kendisi ona baş kaldırabildiği zaman ustasının dediklerini yapmıyor." Uzun bir sessizlik oldu,bu sessizliği Çağıl'ın çalan telefonu bozdu.
"Efendim Başak?"
"Çağıl,gelmeniz lazım. Kanima burda."
"Ne,neler oluyor?"
"Kanima az önce bizi kurtardı Çağıl. Savaş ve Demir bizi kaçırmaya çalıştılar ama kanima geldi ve onlar gitti. Şu an yanımızda ama bize zarar vermiyor."
"Tamam korkma,o bize yardım ediyor. Siz nerdesiniz?"
"Okulun birkaç sokak arkasında. Oraya gelirsek birileri bizi görür diye korkuyorum,ayrıca Deniz bir sürü soru soruyor. Sorun şu ki cevaplarını ben de bilmiyorum."
"Tamam biz sizi almaya geleceğiz. Kanimayı saklamaya çalışın,ona saldırmazsanız o da size saldırmaz."dedi Çağıl, sonra telefonu kapattı. Toparlanıp Başak'ın yanına gitmek için hazırlandılar. Dışarı çıktıklarında kapıda sinirli bir şekilde dikilen Savaş'ı ve Demir'i gördüler.
"Bizi bayıltmanızı anlarım da jipimden ne istediniz?"
"İhtiyacımız vardı,aldık." Sena cebinden anahtarları çıkartıp Savaş'a attı.
"Bir daha olmasın."
"Şimdi,plan ne?"diye araya girdi Demir.
"Hâlâ size söyleyeceğimi mi düşünüyorsunuz?"dedi Çağıl.
"İhtiyacınız var gibi gözüküyor."
"Hayır,yok. Gidebilirsiniz." Coşkun sinirleniyordu. Hâlâ kendi gücünü kontrol edemediği için her yeri alevlerle kaplandı. Demir ve Savaş birer ikişer adım geriye gittiler. Sena Coşkun'un önüne geçip onu sakinleştirmeye çalıştı. Çağıl gözlerini Savaş ve Demir'den ayırmıyordu.
"Hadi ama Çağıl,halinize bakın. Daha lendi güçlerimizi kontrol edemezken iki tane avcının ne kadar işinize yarayacağını düşünün."dedi Demir. Çağıl cevap vermedi. Coşkun giderek sakinleşiyordu.