Çağıl yatağa oldukça yorgun bir şekilde girdi. Demir yukarı çıkmasına yardım ettikten sonra gitmişti. Aslında yardımına ihtiyacı yoktu ama ısrar etmişti işte. Yatağa girip yorganı kafasına çekti. Tam uyuyacakken telefonu çalmaya başladı. İçinden söylenerek bir süre durdu ama daha fazla dayanamayıp telefonu açtı. Kim olduğuna bakmamıştı bile.
"Efendim?" Ses gelmeyince kim olduğuna baktı. Arayan Başak'tı.
"Başak? Ne oldu? İyi misin?" İçine dolan adrenalinle yatakta doğruldu. Cevap gelmiyordu.
"Başak?" Tam telefonu kapatacakken kulağında hissettiği acıyla telefonu kendinden uzaklaştırdı. Bu Başak'ın çığlığıydı. Yataktan çıktı ve cevap alma ümidiyle bağırmaya başladı.
"BAŞAK?!" Ama cevap gelmiyordu. Sonra birden telefon kapandı. Çağıl'ın bağırdığını duyan Demir hemen odaya daldı.
"Ne oldu?"
"Başak,beni aradı ama cevap vermedi. Sonra çığlık attı. Ölüm perisi çığlığı."
"Tamam,sakin. Nerde olabilir? Önce onu bulalım."
"Bilmiyorum. Eve gelmesi gerekiyordu."
"Yol üstünde bir yere uğramış olabilir mi?"
"Uğramışmolsa bile neden çığlık atsın ha da bir şey demesin? Kesinlikle şehir içinde değildi çünkü etraftan ses gelmiyordu."
"Gidip bakalım hemen. Başak'ın kıyafetlerinden kokusunu bulabilir misin?"
"Daha önce yapmıştım,bulabilirim. Diğerlerine de haber verelim."
"Birçoğu uyudu. İlaç yüzünden uyanmaları kolay olmayacak."
"Tamam vakit kaybetmeyelim. Not falan bırakırız, kimler uyanık?"
"Coşkun ve Yağmur sanırım. Yağmur uyumuş olabilir."
"Tamam sen git bak ben de Başak'ın kokusunu bulmaya yardımcı bir şeyler bakayım."
"Tamam, aşağıda bekliyorum."
Demir aşağıya inerken Çağıl da Başak'ın odasına gitti. Yatağından yastığını aldı ve kokusuna baktı ama çarşaflar parfüm kokuyordu. Dolabını açıp önceden giydiği kıyafet var mı diye baktı ama onu da bulamadı. Kirli sepetine bakmak için banyoya gidecekken ayağı bir şeye takıldı ve tökezledi. Takıldığı şeyin Başak'ın çantası olduğunu görünce belki içinde bir şeyler bulur diye içini aradı. Bulduğu tek şey rüyasında gördüğü kitabın aynısıydı. İçini korku sardı. Kitabı aldı ve tekrar incelemeye başladı. Sayfaları karıştırırken içinden bir kağıt parçası düştü. Kağıdı alıp okumaya başladı."Bu kağıdı bulduysanız ölüm perüsinin başı belaya girmiş demektir. Bilirsiniz,biz ölüm perilerinin hisleri kuvvetlidir, sizin arkadaşınız güçlerinin kontrolünü daha elde edemediği için birkaç gün misafirimiz olacak. Merak etmeyin, sizinle konuşmasına izin vereceğiz ama onu bulmaya çalışırsanız bir daha asla konuşamazsınız. Güçlerinin kontrolünü sağladığı zaman sizin yanınıza geri dönecek,tabii isterse."
Çağıl kağıdı katlayıp cebine koydu. Kafasında bir plan kurmaya çalıştı ama aklına hiçbir şey gelmiyordu. Çantadan kitabı aldı. Odadan çıkıp aşağıya indi. Demir ve Coşkun onu bekliyorlardı.
"Nerde kaldın? Ağaç olduk."
"Üzgünüm ama gitmiyoruz."
"Ne?"
"Duydunuz beni, gitmiyoruz."
"Neden?" Çağıl cebinden kağıdı çıkarttı. Kitapla birlikte onlara uzattı. Demir kitabı alırken Coşkun da kağıdı aldı.
"Bu kitabı nerden buldun?" Demir sanki kitabı önceden biliyor gibiydi.
"Rüyamda gördüğüm kitap bu,sabah uyandığımda çantamdaydı ama bu benim bulduğum değil, Başak'ın çantasından çıktı."
"Bana neden söylemedin?"
"Sana hâlâ güvenmediğim için olabilir mi?"
"Bu önemli bir durum ama. Yardım edebileceğimi biliyorsun."
"Biliyorum zaten lu an yardıma ihtiyacım olduğu için gösteriyorum. Burdam bir ipucu bulabilir miyiz?"
"Bu o kitap mı?" Savaş üst kattan yanlarına gelip Demir'in elinden kitabı aldı ve incelemeye başladı.
"Kitabı biliyor musunuz?" Coşkun baya şaşırmıştı.
"Tabii ki biliyoruz. Bu şehirde olan bütün olağanüstülükleri anlatan ilk orijinal kitap. Şu an yazarının evindeyiz."
"İşte size neden güvenmediğimizin kanıtı." Çağıl gözlerini devirmişti.
"Kitaptan 3 tane var. 3 farklı kitap,sıralı bir şekilde. Şu an bizde olan 2.si. Sende bir tane daha olduğunu söylemiştin,o nerde?"
"Yukardaki odada."
"Getirebilir misin? İncelememiz lazım." Çağıl pek istemese de yukarı çıkıp kitabı aldı ve geri aşağıya indi. Savaş hemen alıp onu da incelemeye başladı.
"Bu da 3.sü. En önemli olan 1.si yok. Onu da bulursak bizi asla yenemezler."
"Bizi? Yenemezler? Kim yenemez?" Coşkun hâlâ şaşkındı. Masaya geçip kitapları açıp incelemeye başladılar. Bütün olağanüstü olan şeyleri anlatıyordu.
"Ölüm perisi kısmına gelin, önceliğimiz o." İki kitapta da ölümperisi için büyük bir yer ayrılmıştı. İyi ve kötü yanları, güçlerini nasılsın kontrol edeceği, güçlerinin neler olduğu ve daha fazlası anlatılıyordu. Kitaptan önemli bir yer ararken Çağıl bir şey gördü.
"Bir saniye,şuna bakın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf
WerewolfKendi halinde yaşayan bir grup genç ormanda dolaşırken bir kurt sürüsü saldırısına uğrar. Daha sonrasında başlarına gelen olaylarla hayatta kalmaya çalışırlar.