Bölüm 9 - "why would you ever kiss me?" - Kısım I

1.1K 98 21
                                    

- "O zaman, bu geceki kutlamamızın sebebine, Burcu ve Kemal'e!"

Eda cümlesini tamamladıktan sonra elindeki plastik beyaz bardağı havaya kaldırdı. Herkes birer birer gülümseyen ifadelerle ellerindeki bardakları kaldırarak Eda'ya eşlik ettikten sonra, hepsi birden bardakları diktiler. Alkol boğazlarından dökülürken, her biri planlarının işe yaramasının verdiği mutluluğu hissedebiliyordu. Kemal ve Burcu'yu hafif alkollü bir şekilde bir araya getirme projeleri tam olarak beklendiği gibi ilerlemişti. Osman, kurduğu planın kusursuz işlemesinin haklı gururunu yaşarken, bir yandan zihninin bir köşesinde başka bir düşünceyi döndürüp duruyordu. Yavaş içmeliyim diye bir kez daha tekrar etti kendi kendine. Son defa alkol aldığında başına gelmiş olanları hatırlamak bile istemiyordu. Alkolün düşüncelerini bulandırması ve zihnini karıştırması artık onu mutlu değil rahatsız etmeye başlamıştı. Önceleri içtikçe neşelenen bir insan olmasına rağmen, son zamanlarda genelde tam tersi oluyordu. Düşüncelerinde kayboluyordu. Dikkatli gitmeliyim diye düşünürken Eda'nın koluna arkadaşça attığı yumuşak yumrukla kendine geldi.

- "Ulan Osman! Yine çözdün bu işi be."

Osman gülümseyerek yanıtladı.

- "Hep beraber çözdük."

Masanın diğer ucunda oturan Sinan'ın bakışlarını üzerine hissedince gerildiğini fark etti. Tartışmalarından sonra Sinan'ın sık sık kendisine bakarken yakalıyordu Osman. Söyledikleri üzerine düşündüğünü tahmin etmek zor değildi. Bir sonuca varıp varamadığını ya da kırılıp kılmadığını da bilmeyi isterdi. Konuyu dağıtabilmek için ortadaki boş viski şişesini işaret etti.

- "Yine güzel içmişiz."

- "Daha mutfakta şarap var. Getiriyorum o zaman."

Işık olduğu yerden fırlayıp mutfağa doğru yönelmişti ki, Eda ortadaki boş şişeyi uzandı ve elinde evirip çevirmeye başladı. Şişenin koyu yüzeyinden yansıyan ışıkları incelerken, kahverengi cam zeminin üzerinde bir süre parmaklarını gezdirdi. Bir anda heyecanla ayağa fırlamasıyla herkes irkilmişti.

- "Hadi şişe çevirmece oynayalım!"

Cümlesini tamamladıktan sonra, Kerem ve Sinan'ın aynı anda yüzlerini buruşturduğunu fark edince, ısrarlı bir tonda devam etti. Bir yandan da çoktan masanın ortasını şişeyi koymak için boşaltmaya başlamıştı.

- "Oyunbozanlık yapmayın abi hadi ya! Çok eğleniriz. Sonra iki üç saate sızıp kalıyorsunuz ben biliyorum sizi."

Destek bulabilmek için Osman'a baktı.

- "Di mi Osman?"

Herkesin bakışları Osman üzerinde toplanınca, Osman, Sinan'ın bakışlarıyla karşılaşmamak için gözlerini Eda'dan hiç ayırmamaya karar verdi. Sinan'ın da olduğu bir ortamda gerçeklerle ilgili bir oyun oynamanın pek mantıklı olmadığını düşünüyordu aslında. Ne doğruları açıkça konuşmayı ne de gereksiz cesaret gösterileri yapmayı, özellikle son olaylardan sonra, pek gerekli bulmuyordu. Kaçamak bir tonda yanıtladı.

- "Bilemedim ki şimdi."

Bu sırada Işık elinde iki şişe şarapla koşarak geldi.

- "Ayyy! Şişe çevirmece mi dedin Eda? Bayılırım, hadi oynayalım. Hadi Sinan şikâyet etme n'olur yaa! Hadi, hadi!"

Işık'ın neşeli tavrı karşısında Sinan ve Kerem'den yükselen memnuniyetsiz homurdanmaların arasında, Eda boş şişeyi ortadaki sehpanın üzerine yatay olarak yerleştirdi.

- "Şimdi, kurallar çok kolay. Şişenin ağzı, soru soracak olan kişiyi gösterecek; dibi de soru sorulacak olan kişiyi. Ayrıca öyle sürekli sümsük gibi doğruluk deyip durmayın abi, bir tadı olmuyor sonra."

farklı bir renk. / sinman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin