16

716 82 68
                                    

Sevgi bir etkinliktir, pasif bir duygu değildir.
Sevgi, insanın kendi içinde geliştirdiği bir şeydir; içine sürüklendiği bir şey değil. Sevginin etkin özelliği en genel biçimde şöyle tanımlanabilir:
Sevgi ilk önce vermektir, almak değil.

Kulağımı dolduran sesle açık olan gözlerimi biraz daha araladım. Seokjin sabahtan beri telefonda Jimin diye biriyle konuşuyordu ve şimdi de büyükçe bir kahkaha atmıştı. Sesi tüm odayı inletirken, benim rahatsız olacağımı hesaba katmıyordu sanırım. Tamam rahatsız olmuyordum ama yine de odada uyuyan biri varken biraz sessiz olmalıydı. Daha fazla bu mutlu telefon görüşmesine maruz kalmamak adına yerimden kalktım ve banyoya ilerledim. Eline aldığı tabağı masaya koyarken göz göze gelsek de herhangi bir şey demedik. Banyoya girdiğimde aklıma dolan düşünce ile gülümsedim. Onunla telefonda konuşsa da, her gece aynı odada uyuyup, yine her sabah aynı masada kahvaltı yapan biz, ikimizdik.

Banyodan çıktıktan sonra da bu düşünce beynimde dolanırken, gülümsememe engel olamıyordum. Jin bir başkasıyla konuşabilir veya arkadaş olabilirdi fakat bu bana herkesten daha yakın olduğu gerçeğini baltalayamazdı. Seokjin dün gece bahsetmişti, en yakın hissettiği kişiden bana bizzat bahsetmişti. Bu nedenle geceyi daha çok seviyordum. Hiç şüphesiz, gece gündüzden daha gerçek ve daha cesurdu.

Elimdeki temiz kıyafetleri dolabıma yerleştirdikten sonra masaya ilerledim. Masanın üzerindeki vazoda dün aldığım nergisler vardı. Gördüğüm manzara ile gülümsedim. Seokjin onları vazoya koymuştu.

"Günaydın." Karşımdakinin soğuk çıkan sesine karşı kaşlarımı çattım. Tıpkı vazodaki çiçekler gibi güzel bir sabah olmalıydı bugün. Öyle planlamıştım ve onun aksine ben daha enerjik bir şekilde karşılık verdim. Masaya koyduğu son tabağın ardından kendisi de yerine geçmişti. Yemeye başlamadan önce bir süre bekledim fakat ağzımdan çıkacak kelimeler gelmemekte ısrar edince ona uyarak yemeye başladım. Bir yudum aldığım sütümden zencefil tadı gelince yan yan gülümsedim. İkimzide çay seven tiplerden değildik ve kahveyi de günün ilerleyen saatlerinde içerdik. Bu nedenle kahvaltıda süt eşlik ederdi bize.

Ağzındaki lokmayı bitiren Seokjin, öksürdü ve parmağı ile çiçekleri göstererek, "Dün kemanımın üzerinde unuttun sanırım, görünce solmasın diye vazoya koydum." dedi ve ekledi, "Çok güzeller."
Dediği şeyle meraklı bakışlarım çiçekleri izledikten sonra tekrar ona döndü. Evet Seokjin, odada o kadar yer varken senin kemanının üzerinde unuttum. Gülmüştüm bu dediğine.

Dün yurda gelirken yeni açılan bir çiçekçi görmüştüm. Dükkan öyle ışıl ışıl duruyordu ki, içimden çiçek almak gelmişti. Kime veya neden alacağımı düşünmeden dükkana girdim ve tek tek kokladım her birini. Aslında bir demet sarı glayör alacaktım fakat anlamı aklıma gelince yüzüm buruştu ve vazgeçtim. Kararsızlık zordu ama en sonunda zor da olsa beyaz nergiste karar kıldım. Dükkandan çıktığımda özenle paketlenmiş çiçeklere baktım bir süre. Kendime almamıştım o çiçekleri. En azından bu sefer almamıştım. Annem yanı başımda olsa ona verirdim fakat uzaktaydı. Bu defa başka birinin görmesini, onun koklamasını istemiştim. Odaya girince Seokjin'in kemanının üzerine bıraktım demeti. Özellikle vazoya koymadım çünkü onun görür görmez koklayıp, ardından da suya koyacağını biliyordum. Emindim, çünkü onu tanıyordum.

"Beğenmene sevindim", diye geveledim en sonunda.
"Efendim?"
"Evet diyordum, çok yorgundum vazoya koymayı unutmuşum. Sağ ol koyduğun için."
"Daha sık çiçek almalıyız bence, dün fark ettim. Odaya çok yakışıyorlar."
"Bence de öyle, daha çok alalım."

Kahvaltı bitene kadar çiçeklerden konuşmuştuk, bana nergisi çok sevdiğini söylemişti ve çoğu çiçeğin anlamını bildiğimi öğrenince şaşırmıştı. O ancak birkaç tanesine hakimdi. Masadan kalktığımızda sabah ki soğuk sesinden eser kalmamıştı. Durmadan gülüyor, bulaşıkları yıkarken birbirinden alakasız şeylerden bahsedip fikirlerimi soruyordu. Odayı süpürürken, Seokjin ile yaşamaktan ne kadar keyif aldığıma bir kez daha şahit olmuştum. Bunu seviyordum.

 roommate / yoonjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin