18. Bölüm

53 10 7
                                    

Hatice Ekin

Gözlerimi hafifçe araladım. Aras beni yatağa yatırmış olmalı ki yumuşacık bir yerde yatıyordum. Doğrulup yan tarafıma baktım . Aras yoktu. Ayağıma terliklerimi giyip hemen aşağı indim . Oradaydı . Mutfakta . Kahvaltı hazırlıyordu . Onu hiç rahatsız etmeden tekrar yukarı çıkıp yüzümü yıkadım ve yatağı düzelttim . Çatı katının penceresini açtım . Arabalar , kuşlar, insanlar hepsi bir işin peşindeydi . Sabah sabah herkes çalışıyor ve şehrin geceki halinden eser yok. İnsanların bu hali tıpkı karıncalar gibi. Mis gibi havayı içime çekip saçlarımı tepeden toplayıp tekrar Aras'ın yanına indim. Yanına ilerleyip bir öpücük bıraktım omzuna. " Vay küçük hanım maşallah iyi uyudunuz. Bütün iş bana kaldı . " dedi dalga geçerek .  Bense sadece onu taklit ettim. O halimi görünce bir kahkaha attı . Sonra bir an aklıma bizimkiler geldi . " Yaren ve Bora onları çok özledim . " dediğimde benim aksime o " ben hiç ozlemedim daha 24 saat geçmedi üzerinden ayrıca başbaşa olmak daha keyifli ." dediğinde sinirli bir şekilde ona baktım. Ama o bunun normal haliydi . Masanın üstündeki parayı alıp " ben bakkala gidiyorum . " dedim . " Otur yerine ben giderim . " dedi ama ben onu dinlemeyip çıktım . Elleri çok kirli haldeydi. Arkamdan koşamazdı. Kapişonumu kafama geçirip aşağı indim . 10 adımlık yerdi neredeyse bakkalın olduğu yer. Ayağımdaki terliklere bakıp güldüm . Yanımdan bir teyze geçiyordu ve bana tuhaf tuhaf bakıyordu . Sanki ' bu kız deli mi ne?' felan diyor olmalı. Bakkala girip iki ekmek aldım . Bir kaçta çikolata aldım . Özel günüm geliyordu. Hepsini kasaya koyup parayı ödeyecektim ki poşetin içinde bir not vardı. Çocuğa baktığım sırada sarışın uzun boylu ve mavi gözlüydü. Bana göz kırptı . Kağıtta numarası yazıyordu . Oradan hızlıca çıkıp elimdeki kağıdı yere yırtıp attım . Aras bunu duysa beni asla dışarı çıkarmaz çünkü . Tam kapıya adım atacağım sırada bir şey hissettim . Biri vardı . Artık Luna'ydım ve birşeyleri hissedebiliyordum. Elimde olmadan gözlerim kendiliğinden o yöne doğru çevrildi . Gördüğüm kişi oydu. Katarina. Ama yok oldu bir anda. Etrafa bir göz attım . Güvende olduğumu anlayınca kapıyı tıklattım. Aras herşeyi tamamlamış görünüyordu . Üzerindeki pandalı önlük ile çok karizmatik görünüyordu . Kendimce içimden güldüm . İçeri geçip masaya beraber oturduk. " Biraz geç kalmadın mı sence? "  dedi ağzına bir mücver attığı sırada . " Çok doluydu ve ayrıca yolda, bir teyze elinde poşetler vardı ve taşıyamıyordu bende yardım ettim. " deyiverdim. Gözlerini benim üzerimden çekince rahatladım . Olanları duysa beni dışarı çıkarmazdı çünkü hepimiz tanıyoruz onu . " Ellerine sağlık sevdiğim " dediğimde yanaklarımın kızardığına yemin edebilirdim. " Afiyet olsun " deyip sofradan kalktı . En son bende tüm herşeyi silip süpürünce kaldırdım ortalığı.  Aras yine pencereden dışarıyı izliyordu . Yanına gidip " iyi misin ?" diye sordum ve pencereyi kapatıp  koltuğa doğru uzandı . Yanına yatacak oldum ama izin vermedi . Birşey mi olmuştu . Acaba bilip bilmeden bir hata mı yaptım ? Sabah olanları bilmesi imkansızdı . Bosverip bende kendi odama çıkıp duşa girdim . Güzelce banyomu yapıp havlumu alıp üzerime sardım . Dolabımdan  bir mavi kot ve pudra pembesi kazak aldım . Onları üstüme geçirip Bianca parfümü sıktım. Üzerinede gül losyonumu sürdüm . Saçlarımı tarayıp hafif bir makyaj yaptım . Çantamı da alıp Aras ' ın yanına gittim. Hala yatıyordu. Eğilip başına bir öpücük kondurmama izin vermeyi geri çekildi . " Aras neyin var canım hadi gel biraz dışarı çıkalım" dediğimde aldığım cevap beni şoka uğrattı. Dediği şey " o bakkaldaki piç ile siktir git ." dedi. " Ne saç-" dememe kalmadan kolumdan sertçe tutup kıvırdı ve en yakın haldeydik. " Kes çeneni ve benden birşey saklamayı bırak . Herşeyden haberim var , ve biliyorsun ki ben bir Alfayım. " dediğinde simsiyah olan gözleri sarının tonlarına bürünmüştü. " Ve bu 2. Hatan unutma hiç beklemediğin kötü birşey yaparım !" dedi. Onu ittirip odama çıktım ve kapıyı kilitledim. Elimdeki çantayı duvara fırlattım. Ve yine o çatı katındaki pencereye oturdum. Herşey çok güzel giderken birşeyler hep mahvoluyordu. Özür dilemek istiyorum ama o kadar inatçı ve canavarki . Sol gözümden akan yaşı elimle sildim ve telefonumu aldım elime . Saat 12. 56ydı. Camdaki yansımamı gördüm . Makyajım akmıştı. Umursamayıp telefonuma kulaklığı takıp kulaklarıma da ses gelen kısımları taktım . İlk açtığım şarkı da huzur bulmuştum .

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin