Selâmünaleykûm ♡
Keyifli okumalar :)
AZAT'TAN
"Dilara!"
Hızla kollarından tutup kendime çektim. Su sesiyle kendini belli ederken serinliği yüzüme vuruyordu.
"H-hayır... H-hayır..."
Titriyordu. Elleriyle yüzünü hızla kapattığında ona sıkı sıkıya sarıldığımı fark ettim. Şok olduğu için haberi bile yoktu. Güçsüz olduğunu düşünerek banka doğru teması en aza indirip ilerlettim. Banka oturttuğumda başını kaldırmıştı. Panik olmuş hâlde ona bakarken gözlerinin dolduğunu gördüm.
"İ-iyi misin?"
Bakışlarını eline ardından bana çevirmişti.
"B-ben..."
Alnımı silip hemen konuştum.
"Bir anda oldu. Sakin ol Dilara!"
Yanaklarından süzülen yaşlar hızla ilerlerken kalbime ağırlık çökmüştü. Allahım...
Banktan tutunarak yerinde doğruluğunda sesini duydum.
"Özür dilerim... Böyle olsun istemedim."
Sözleriyle ne diyeceğimi bilemezken rüzgarın yüzüme çarpmasıyla yanımdan ayrıldığını anlamıştım.
Dildâde...
Boşuna değilmiş sana söylediğim söz...
...
- Medet efendim!
- Hayırla gelesin evlat!
- Herkesin bende kusur aramasından yoruldum.
- Allah kusurunla sever seni. Mükemmeliyetçi olanlar insanlardır.
- Her ümidim yolda mı kalacak ?
- Şahit olarak yeter Allah! seni sana bırakmayan,seni yollarda terk eder mi sanırsın ?
- Hayallerim gök bulamıyor kendine!
- Başkalarına kendini beğendirmek için yorulma evlat,başkalarının gözünden düşmekten korkma!
- Hiç mi hak etmiyorum azıcık mutluluğu ?
- Hak ettiğinden değil,sırf merhamet ettiği için seni kulun yapmadı mı Rabbin ?
- Değil mi ki,herkes birbirine nasibi kadar yakın ?
- En güzel nasibin,şah damarından da yakın!
- Ya Hayy!
- Peki ya kula olan sevgi ?
- Senin derdin buymuş demek. Haydi anlat evlat derdini.. Yüreğinde taşımak ağır gelmiş. Söylede vardır elbet çaresi. Derdi veren Allah dermanını da verir.
Derin nefes alıp verdim. İyiden iyiye terlerken Salih Amcanın sesiyle irkildim.
"Evlat seni dinliyorum..."
"Nerden başlasam, konuya nasıl girsem bilmiyorum Usta."
Omzumu sıkıp konuşmaya başladı.
"Tanıdık mı bu kız?"
Sesindeki ima daha çok gerilmeme sebep oluyordu. Gözlerimi ona çevirdiğimde ışıldayan gözlerle bana baktığını gördüm. Aklıma o gelmişti. Gülümsememe engel olamazken tebessüm edip dudağımı araladım.
"Tanıdık..."
"Ee anlat bakayım evlat. Kız nasıl? Ne oldu da gönlüne girdi?"
"Çok..."
Yüzüm yanmaya başladığında gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.
"Kalbi çok güzel..."
Düşüncelere dalarken Salih Amcanın sesiyle irkildim.
"Evlat sen abayı yakmışsın. Konuşamıyorsun bile..."
Sözleri ile stres olurken atılmıştım.
"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızını istiyorum, usta..."
Tek nefeste söylediğim sözlerle başımı eğmiştim. Ben ne yaptım! Bodoslama!
Kulağıma dolan gülme sesiyle ürkek hareketlerle başımı kaldırdım. Ustam karnını tutarak gülüyordu. Saçımı kaşıyıp mırıldandım.
"Ben ne dedim?"
...
DİLARA'DAN
Ayaklarımı sürerek mutfağa doğru giderken salondan gelen sesle adımlarım yavaşlamıştı.
"Öyle işte hanım. Ben ona kefilim. Onun damadım olsun isterim."
Duyduklarımla gözlerim dolmaya başlamıştı. Boğazıma yumru otururken duvara tutundum.
"Sen öyle diyorsan. Ama ben yine soruşturmak isterim. Kızım için gerçekten uygun mu diye. Bir kızım var Bey. Anla beni lütfen..."
"Tabi senin gönlün de hoş olsun. Aklın kalmasın. Ama şunu bil ki dediğim gibi ben ona kefilim..."
Yanaklarımdaki yaşlar dur durak bilmiyordu. Ben daha söyleyemedim. Ben Azat ile evlenmek istediğimi söyleyecektim. Nasıl başkasıyla görüşürüm... O da üzülür. Allahım yardım et...
"Ne zaman geliyorlar istemeye..."
"Hafta sonu. Hem yoğun çalışıyor. Polis biliyorsun..."
Polis... Zorlukla yerimden kalktıktan sonra odama doğru ilerlerken duyduklarımla yere çivilenmiştim.
"Meliha'nın Azat'ı, bilirim..."
Oy vermeyi,yorum yapmayı unutmayın.
Allah'a emanet olun,görüşmek üzer'e ❤
