BÖLÜM 10

846 54 7
                                    

Selâmünaleykûm ♡

  Keyifli okumalar :)

♤♡♤♡♤♡♤♡♡♡♤♡♤♡♤♡

AZAT'TAN

Kollarını birden bana sarmasıyla afallamıştım. Bu rahatlığı nerden buluyor..

"Azat, seni çok özledim..."

Yapmacık tavrıyla daha çok sinirlenip kollarımı ondan ayırmaya çalışsam da daha çok sarıyordu beni. En son dayanamayıp sinirle konuştum.

"Kendine gel Pelin! Uzak dur benden!"

"Ben çok pişmanım Azat."

Kolları gevşemiş, samimiyetsiz haliyle yüzüme bakmıştı.

"Zamanında peşimden deli gibi koşuyordun. Şimdi yüzüme bile bakmıyorsun."

"Çok büyük aptallık etmişim."

"Beni deli gibi seven adam ne oldu da böyle konuşabiliyor? Yoksa... Tabi ya... Birisi var de mi?"

Bağırarak konuşması üzerine sıkıntılı nefes verip alnımı sildikten sonra yanımda hissettiğim hareketlilikle o tarafa döndüm. Dildâde...

"Güzelim, ben de seni bekliyordum."

Dilara kaşlarını çatmış anlamayan gözlerle bana bakıyordu. Dilara'nın birşey dememesi için gözlerinin içine bakıyordum. Halâ ne olduğunu anlamayan gözlerle bakmaya devam edince kulağına eğildim.

"Anlatacağım. Lütfen idare et."

Gülümseyerek yüzüme baktığında birşey demeyeceği için şükrettim. Kaşlarını çatıp, başını eğdikten sonra Pelin'e baktı. Pelin sinirden kıpkırmızı olmuştu. İkimiz arasında bir müddet mekik dokuduktan sonra bir hışım yanımızdan ayrıldı.

"Seni şikayet edeceğim Polis Bey! Hayatımdan beş dakikamı çaldın!"

Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.

"Karakol az ilerde Dilara hanım, şikâyet etmeden önce müsaadeniz varsa bir on dakikanızı daha çalayım öyle şikayet edersiniz."

Afallamış hâlde bana baktığında bu hâline gülümseyip, elimle yolu işaret ettim.

Beş dakikalık sessiz yürüyüşten sonra, deniz kenarında olan banklara oturmuştuk. Nasıl başlayacağımı düşünürken Dilara'nın,

"Dokuz dakikan kaldı. Seni dinliyorum."

Demesiyle tebessüm ettim.

"Biraz önce olanlar için özür dilerim. Ayrıca beni kurtardığın için de teşekkür ederim."

"Önemli değil, eğer konuşmanız bittiyse işime geç kalıyorum Azat Bey."

"Senin bir derdin var Dildâde. Anlat, dinliyorum."

Tek kaşımı kaldırmış Dilara'ya bakıyordum. Her ne kadar gülmeye çalışsa da gözlerine bakınca bir şey olduğunu hissediyordum. İşimin gereği de bir nebze olsun anlıyordum.

"Bir derdim yok çok şükür. Biraz yoğun çalışıyorum o kadar."

"Sadece iş yani, peki o kadının kim olduğunu merak etmiyor musun?"

"Hayır canım ne merak edeceğim banane. Yardıma ihtiyacın vardı yardım ettim. Gerisi beni  ilgilendirmez."

Ediyordu işte, ama soramıyordu. Boğazımı temizleyip konuştum.

DİLDÂDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin