BÖLÜM 9

805 54 5
                                    

Selâmünaleykûm ❤

Keyifli okumalar;)

Yaşadığım şokla ne zaman kaldığımı hatırlamayıp kendimi konuşmaya zorladım.

"N-ne oluyor?"

Silahlı adamlardan biri onunla birlikte beni süzüp konuştu.

"Azat Atabey indir silahı!"

Adamın söyledikleriyle ona bakakalmıştım. O da tedirgin hâlde bana bakıyordu. Ne oluyor...

Kulağıma gelen gülme sesleriyle duraksadım. Bu hâlden uzaklaşmak isteyerek oraya dönmek istemiştim. Ben ne yapıyorum...

Mert Enişte ile o silahl- bir dakika bir dakika...

"Böyle yapılır mı Polat!"

Mert Enişte o adamlarla sırasıyla sarılıyordu.

"Azat, şunların haline bak..."

İstemsiz ona döndüğümde kaşlarını çatarak onlara baktığını gördüm. Bende bu hâlden etkilenip kaşlarımı çatmıştım. İyice kafayı yedim!

Adamlardan biri Azat'ın yanına gelip sarılmıştı.

"Aşk olsun Azat... Düğününe bizi niye çağırmadın. Mert insaflı neyse ki..."

Hı... Düğün...

"Kusura bakma yenge... Korkuttuk seni..."

Azattan ayrılıp benimle konuşması üzerine ne yapacağımı bilememiştim.

Yenge...

Birinin boğaz temizlemesiyle konuşmak istesem de konuşamamıştım.

"Nikahı kıyalım mı..."

Nikah memurunun gülümsemesi üzerine herkes yerlerine geçmişti. Şaşkınlıkla yerimde kalırken onun sesiyle irkildim.

"Ş-şey özür dilerim... Bu hâl-"

Hızla yerime geçip oturdum. Artık bu hâlden uzaklaşmak istiyordum. Onun benim yakınımda olmasını ve ona yakın olmak istemiyordum. Bu iş rahatsız etmeye başlamıştı beni.

Sessizce yanıma oturduğunda boğazımda bir yumru hissettim. Gözlerim neden doluyordu. B-ben...

...

Olaylı geçen düğünün üstünden üç gün geçmişti. Yoğun tempodan sonra normal hayata geçiş yapmıştık.

Hastaneden çıkıp dolmuşa bindim. Yürümek iyi gelir diyerek iki durak önceden indim. Deniz kenarına doğru yürüyüp öylece durup karşımdaki eşsiz manzarayı seyrettim. Denizin kokusunu uzunca içime çektim. Kenarda bulunan banka oturup düşünmeye başladım. Sahi ne düşünüyordum ben neyi, kimi, ne için düşünüyordum. Hiç birine cevabım olmayan sorular. Sanki bir boşluktayım, tarfisiz bir boşluk. Derin nefes alarak oturduğum yerden kalkıp yürümeye başladım. Kafamı kaldırdığımda büfenin orda polisleri gördüm. Burda olaylar hiç bitmiyordu ki polislere Allah kolaylık versin diye içimden konuşurken Azatı görmemle olduğum yerde kaldım.
Karşısındaki adama bir şeyler soruyordu. Yüzünü tam göremesem de onun olduğunu bilmek.. Sanki içimdeki boşluk onu görünce tamamlan... Kendime gelip nerde olduğumun ne dediğimin farkına vardım. Ah Dilara, ne diye yolun ortasında durup, olur olmadık şeyler düşünüyorsun... Adımlarımı hızlandırıp eve doğru yürümeye başladım.

...

"Kızım, seni alan yaşadı vallahi. Ellerine sağlık. Çok güzel kahvaltı oldu..."

Gülerek masanın üzerindeki çantamı koluma takip annemin yanağından uzunca öptükten sonra konuştum.

"Afiyet bal şeker olsun annem..."

Sahte kızgınlıkla kaşlarını çatıp bana baktı. Anlamak istercesine ona bakarken konuşmuştu.

"İstediğini alıyorsun..."

Aklıma gelenle yerimden doğrulup annemi son kez öptükten sonra konuşarak kapıya doğru ilerledim.

"Allah'a emanet anne..."

Kapıyı ardımdan kapatacağım vakit sesini duymuştum.

"Sende bi haller var Dilara! Allah'a emanet, dikkat et kendine..."

Derin nefes alıp verdikten sonra ezbere bildiğim yolda adimlamaya başladım.

Annem benden şüpelenmişti. Arada abuk subuk gülümserken buluyordum kendimi. Annemin beni dürtmesiyle yaptığımın farkına varıp kendimi toparlanmaya çalışıyordum. Anlamadığım bir şekilde mutluydum. Aklıma o geliyordu...

Gözümü sıkıca kapatıp açtıktan sonra sert adımlarla yoluma devam ettim. Ben ne diyorum h-hem...

Karşımda gördüğüm kişiyle adımlarım yavaşlamış, gözlerimi ondan alamamıştım. Boğazıma oturan yumru ve kalbime saplanan ağrıyla zor nefes alıyordum. Gözlerimden akan yaşlara anlam veremiyordum. Ya da... Bir kız ona sarılıyordu. Ve b-ben... Sahi bana ne oluyordu...

Allahım, ben ne yapıyorum... Rabbim sen yardım et...

Tardela&Laviiniiyaa

Allah'a emanet olun 🌹
Oy vermeyi,yorum yapmayı unutmayın..

DİLDÂDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin